Emirgân’ın muhteşem kadınları

Bir semt, bir kitap ve onlarca öykü...

Emirgân’ın muhteşem kadınları
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.10.2023 - 13:00

Yazar Cafer Hergünsel Emirgân’a ve semtte sivil toplumu güçlendirmek için kentlenen kadınlara ithaf ettiği “Emirgân’ın Muhteşem kadınları” isimli kitabıyla kent hafızasını öykülerle biçimlendiren bir çalışmaya imza attı.

- Bize kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?

1956’da Düzce'de doğdum. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirdim. İlkokul öğretmenliği, okul müdürlükleri ve öğretim üyeliği görevlerinde bulundum. Ankara’da Attila İlhan’la tanıştım. Dostluğumuz ilerleyen yıllarda İstanbul’da da sürdü. Fikir dünyamda ve edebiyat yaşamımda onun etkisi olmuştur. İlk öyküm, Yazko Edebiyat’ta çıktı. İlerleyen yıllarda öykülerim Varlık, Gösteri, Broy, Notos, Dünyanın Öyküsü, Üvercinka ve Papirüs gibi dergilerde yayınlandı. İlk öyküm büyük bir heyecandır. Memet Fuat ve Adnan Özyalçıner yayınlamışlardı. Fethi Naci’nin Gerçek Yayınevi vardı, Babıali Yokuşu’nda. Ben ona Çehov’dan hikâyeler anlatırdım… Rothschild’in Kemanı adlı öyküyü çok severdi. İkinci kitabım “Yaşam Sürgünlerini Verirken”de Fethi Naci’nin çok yardımı olmuştur.

- Düzceli birisi olarak sanırım İstanbul'da Emirgân sizin için çok önemli bir yer.

Düzce’de doğdum ama babamın memuriyeti nedeniyle liseye kadar eğitim hayatım Hendek'te geçti. Birçok akrabam ve sevdiklerim halen Düzce ve Hendek’tedir. Dolayısıyla kitaplarımın yarısı Emirgân ise yarısı, Hendek. 1980’li yılların başında Emirgân İlkokulu’na tayinim çıktı. Öğretmen arkadaşlarım ve velilerimizle her bakımdan örnek bir okul yarattık. O günlerde Emirgân halkıyla ve semtle kurduğum sevgi bağı hiç azalmadı, güçlendi. Pek çok öykümü Emirgân’da, Çınaraltı’nda yazdım. Çoğu etkinliğimize katılan ve sıkı bir Emirgân sevdalısı olan dostum Feridun Andaç, Dünya Gazetesi ve Varlık’ta kitaplarıma ilişkin yazılar yazdı. Doğan Hızlan’ın CNN Türk’te yayınladığı Karalama Defteri adlı programa konuk olmuştum. Kendisi şu sözlerle semtimizi ve beni onurlandırmıştı: “Artık Cafer Hergünsel’le birlikte Emirgân da Sait Faik’in Burgazada’sı gibi yazarı olan semtler arasına girmiştir.”

- Ve Emirgân'ın kadınları... Neden muhteşemler ve neden onlara adanmış bir kitap yazdınız?

Bu öykü ilk olarak Seyyit Nezir’in editörlüğünü yaptığı Üvercinka dergisinde yayınlandı. Sonra kitaba adını veren öykü oldu. Neden muhteşem kadınlar? Öncelikle her biri birer sivil toplum gönüllüsüdür, yıllarca Türkan Saylan’la çalışmış, pek çok çocuğun eğitimini üstlenmişlerdir. Semtteki yeşil alanların korunmasında hep en ön safta yer almış, hukuksuz yollarla otopark yapılmak istenen alanları cesaretle savunmuşlardır. İhtiyacı olanlara her zaman yardım ellerini uzatmışlardır. Bu öykü, onları çok mutlu etti. “Bugüne kadar çok çalıştık ama gören olmamıştı.” dediler.

- Kitabınız aynı zamanda bir anı kitabı ve kamuoyunda bilinen bazı isimler de yer alıyor. Bize ilginç anektodlardan birkaçını anlatabilir misiniz?

Bir gün rahmetli Reha Maden geldi Emirgân’a, yanında Ece Ayhan. “Birkaç saatliğine sana emanet” dedi. Ece Ayhan’ın üzerinde havı dökülmüş, kahverengi bir kadife pantolon. Beş saat konuştuk. Ansiklopedilerin öneminden söz etti. Arkadaşlarının evinde kalıyordu. “Ne güzel hayat!” dedim, “Özgürlük gibi yok.” “Öyle değil.” dedi, “herkesin evi olmalı!” O anlatıyor, ben dinliyordum. Sabaha kadar da dinlerdim ama zaman geçtikçe çay, kahve içmekten içimiz bayıldı. Bizim meşhur fayton dekorlu Pizza Kupa’ya götürdüm. İçeri girmedi, “Burası lüks!” dedi. Çınaraltı’na döndük, İskender kebap yedik. İskender kebap daha pahalıydı oysa! Hikmet Altınkaynak Hocam, unutulmaz. Dünya iyisiydi, tam bir Emirgân dostuydu. Kitaplarımız üzerine çok güzel yazılar yazmıştı. Onunla birlikte Emirgân’ın ara sokaklarında dolaşıp sohbet etmek büyük mutluluktu. Cenazesinde bulunduk, mezarına toprak attık çok sevdiğim, yine bir Emirgân sevdalısı Ercan Karakaş ve iyi yazar Adil İzci’yle birlikte.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler