Dijital izin farkında mısınız?

Görsel yönümüzü ve sosyal hayatımızı İnstagram'da, düşünsel tavrımızı Twitter'da şekillendiriyoruz. Her bir paylaşımımız bizi davranış kalıbı içinde şekillendirirken, ardımızda bıraktığımız dijital ayak izlerimiz en temel yönlerimizi ele veriyor.

Dijital izin farkında mısınız?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.01.2022 - 11:24

Bilgi yaymak ve fikirlerimizi paylaşmaktan hoşlanıyoruz. "World meters"ın yayımladığı rakamları ile internete baktığımızda: Her gün 4 milyonun üzerinde blog yazısı yazıldığını, 80 milyon dolayında Instagram fotoğrafı yayınlandığını, 156 milyon üzerinde e-posta mesajı yazıldığını ve 600 milyondan fazla tweet atıldığını görüyoruz. Rakamların büyüklüğüne inanabiliyor musunuz?

Her bir tweetin, blog yazısının ya da fotoğrafın ardında bizler gibi biri var. Düşünün: Niçin her gün milyonlarca insan, değerli ve kısıtlı olan zamanlarını bilgi paylaşımına ayırıyor? Harvard Üniversitesinde yapılan bir çalışma, insanların düşüncelerini başkalarına yayabilmek adına para kaybetmeyi bile göze aldıklarını gösteriyor. Buna en somut örneklerden biri geçen yıl ilkbahar aylarında Musk’ın paylaştığı tweet. Gelin birlikte anımsayalım. Musk’ın tweet mesajını “Bence Tesla hisse senedi fiyatları çok yüksek” diyordu. Bu tweet paylaşımıyla Musk, şirketinin hisse senetlerinde 14 milyar dolar düşüşe yol açtı. Tesla yöneticisinin yaptığı paylaşımın ardından şirketin hisse değeri 144 milyar dolardan 129 milyar dolara kadar sert bir düşüş gösterdi. Bir de paylaşılan gerekli-gereksiz bilgiler ve kişisel düşünceler mevcut. Bu düşünceler zamanla elde edilmiş, önemli ya da değerli bulunan düşünceler değil, Herhangi kişinin nerde yemek yemeyi sevdiği veya buna benzer gündelik paylaşımlar.



Bilişsel Sinirbilim Profesörü Tali Sharot'un Başkalarının Aklı kitabından belirttiği üzere, beyin tarama sonuçlarına göre kişiler "bilgeliklerini" diğerleriyle paylaştıklarında beyinlerindeki ödül merkezi güçlü bir şekilde harekete geçiyor. Yani düşüncelerimizi paylaştığımızda bir tür haz yaşıyoruz ve bu haz bizi iletişim kurmaya teşvik ediyor. Beynimizin hoş bir özelliği bu. Çünkü bu sayede bir bilgiye, deneyime ya da fikre ilk sahip olan kişi bunu kendine saklamıyor ve bizler, toplum olarak, pek çok zihnin ürününden faydalanıyoruz.

Yaptığımız bu paylaşımlar kimimize göre gerekli bazılarımıza göre gereksiz, etkili veya etkisiz, faydalı veya faydasız, teşvik eden veya değil, ilham verici veya değil. Tüm bunlar mesajı okuyan kişinin ilgi alanı ile doğrudan ilintili olduğu kadar mesajını okuduğu kişi ile olan ilişkisinin yakınlığına veya mesajını okuduğu kişiye duyduğu beğeni ve hayranlıkla da orantılı olarak değişiyor.

Dostlarımız ve değer verdiklerimiz için önemli olduğuna inandığımız konularda farkındalık yaratmak için bilgi yayma veya fikir paylaşımı eylemlerinde bulunuyoruz. Veya bizim değer yargılarımızda önem atfettiğimiz konulara ilişkin farkındalık yaratmak amacıyla sosyal iletişim mecralarını yoğun şekilde kullanıyoruz.



Sosyal mecralarımızı yoğun şekilde kullanırken ve kullanmaktan keyif alırken dikkat etmemiz gereken en önemli unsurlardan birinin kendimize ait nasıl bir dijital ayak izi bırakmak istediğimizin farkında olup olmadığımızı sorgulamamız. Unutmayalım, yaptığımız her paylaşım kişiliğimiz, ilgi alanlarımız, hassasiyetlerimiz, konuştuğumuz konularla ilgili derinliğimiz, dünya bakışımız ile ilgili çok önemli ipuçları verir. Bir yerde kişisel ve kurumsal sosyal mecralarımızda sergilediğimiz duruş kişisel ve kurumsal varlığımızla ilgili çok değerli ip uçları verir. Bu nedenle paylaşımlarımızın kendi kişisel veya kurumlarımızın değerlerini ve derinliğini yansıttığını asla unutmamız gerekiyor.

Birden fazla ve farklı sosyal mecra vasıtalarını kullanmada gösterdiğimiz hüneri ve harcadığımız zamanı çocuklarımızla birlikte öğretici aktiviteler, kültürel etkinliklere katılma, yaşadığımız şehrin tarihçesini öğrenme veya benzer amaçlar için gösteriyor muyuz? Bu sorgulamayı yapmamı lütfen sosyal mecraların kullanımına karşı olduğum şeklinde tercüme etmeyin. Ben sadece sosyal mecrayı kullanırken bizi biz yapan değerleri her zaman önde tutmamız, ölçülü ve duyarlı olmamız gerektiğini ifade etmek istiyorum aslında. Gelişigüzel, özensiz ve sadece paylaşım yapmış olmak için yapılan paylaşımlar kişi ve kurumların değerini bir süre sonra aşağı çekmeye başlar.

Sinan Ulusoy


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon