Barış koyun çocukların adını
Bugün 1 Eylül yani Dünya Barış Günü. Peki gezegenimize kalıcı barış hiç gelmeyecek mi?
“Oyunu sever bütün çocuklar
birdirbir, uzun eşek, körebe
bu yüzden anlamı aynıdır, değişmez
oyun sözcüğünün halkların dilinde
(Oyun koyun çocukların adını)”
Gazeteci, şair Refik Durbaş’ın “Barış koyun çocukların adını” şiiri, çocuklara ve barışa yazılmış en güzel şiirlerin başında gelir. Tüm dünyanın barış içinde yaşadığına yönelik bir düş kurduğumuzda çoğumuz bu hayalin içinde çocukların sevinçle oraya buraya koşuşturduğunu görürüz. Savaşların durdurulması, barış istemi her şeyden önce yaşayan ve henüz doğmamış çocuklar içindir.
Dünya tarihi pek çok kez savaşa tanık oldu, barışa da. Kalıcı bir barış inşa edememiş olmamız barışın bir ütopya olmasından çok ekonomi-politik çevrelerin büyük bir hipokrasi (ikiyüzlülük) içinde olmasından kaynaklıdır.
KANT’TAN BARIŞ ÖNERİLERİ
Kant, “Edebi Barış Üzerine Felsefi Deneme” isimli eserinde barışın kalıcı olması için birtakım önerilerde bulunur. Bu önerilen bazılarını hatırlamakta fayda var: “İçinde gizli bir yeni savaş nedeni olan hiçbir anlaşma bir barış anlaşması sayılmaz.”
Kant, bir barış anlaşmasının ileride olabilecek tüm savaş olasılıklarını ortadan kaldırır nitelikte olması gerektiğini belirtir. Tarafların güç toplamak, yeni stratejiler belirlemek için zaman kazanmak adına yaptıkları anlaşmaları kötü niyetli bulur.
Kant’ın gündeme getirdiği bir başka madde şöyle der: “Devlet dış ilişkileri için ulusal borçlanmalara neden olacak anlaşmalara gitmemelidir.”
İngiltere’ye atıfta bulunarak dış borçlanmaları “tüccar bir milletin ustaca icadı” olarak tanımlar. Bir devletin diğer devletler üzerinde siyasi erk oluşturmak için borçlanmayı araç olarak kullanabileceğini belirtir ve bu durumu son derece tehlikeli bulur. Kant’a göre insanların doğal eğilimi barış halinden çok savaş halidir. Bu eğilim yapay servetler oluşturmak adına kolayca savaşa girmelerine neden olan şeydir. (*)
Kant’ın kalıcı barış için önerdiği maddeler arasında en dikkat çekici olan şu olsa gerek: “Kalıcı ordular zamanla ortadan kalkmalıdır.” Ordu gücü için hazineyi hizmete sokmak, diğer devletleri korkutmak ve her an savaşa hazır olduğunu gösteren güç gösterisi içerisinde olmak filozof açısından son derece anlamsızdır. Ayrıca Kant, askerlik mesleğinin ölmek ve öldürmek üzerine temellendirilmesini insan haklarıyla çelişkili bulur. Gerek olmadıkça düşmanıyla savaşması için bir başka devlete asker gönderilmesini yurttaşın devlet tarafından eşyaya dönüştürülmesi olarak tanımlar.
Kant’ın bu söylediklerinin geniş kitleler tarafından anlaşılması ve içselleştirilmesi barışın kendisinden daha zor gibi geliyor insana. Refik Durbaş’a yine kulak verelim:
“Gökyüzünün penceresinden şimdi
bir kuş havalansa
kanat çırpınışlarında
hayatın yağmalanmış sevinci
– Kuş uçar rüzgar kalır
(Sevinç koyun çocukların adını)”
Evrensel hukukun üstünlüğü somut bir biçimde tanınmadıkça barışın kalıcı olması elbette mümkün değil. Yine de umudu yitirmemeli, çocuklar için...
“Barışı sever bütün çocuklar
beştaş, saklambaç, elim sende
bu yüzden anlamı aynıdır, değişmez
barış sözcüğünün halkların dilinde
(Barış koyun çocukların adını)”
* Ayşe Yaşar Ümitli, Immanuel Kant’ın “Siyaset Felsefesi ve Daimî Barış Teorisi”, Mana Yayınları.
En Çok Okunan Haberler
- Ayşe’yi siz öldürdünüz!
- 'Erdoğan dönemi artık kapandı'
- AKP’li üyeler bütçe oturumunu terk etti
- Ölüm nedeni belli oldu
- İstanbul'da metro yangını
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- 5 çocuğunu kaybeden anne yalanladı
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne soruşturma!
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- Bahçeli profil videosu, el yükseltme, şifre çözme