19 Mayıs ve kardeşlik maçı

Bugün sizlere, 20 Haziran 1938’de Gençlik ve Spor Bayramı, 19 Mart 1981’de ise Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı adlarıyla yasalaşan bayram gününün öyküsünü anlatacağım. Öykünün tarihi 19 Mayıs 1935...

19 Mayıs ve kardeşlik maçı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.05.2022 - 13:00

Bir toplumda ulus bilincinin güçlenmesinde ve gelecek kuşaklara aktarılmasında kuşkusuz bayramların özel bir yeri vardır. Hele bu bayram Atatürk ile anılıp sporla kucaklaşınca uzlaştırıcı, birleştirici, barışçı kimliği daha da belirgin hale gelir. 19 Mayıs’ı anlamlı kılan ve onu diğer bayramlardan ayıran önemli özelliği de uzun yıllar yasayla değil, milletin iradesiyle bayram havasında kutlanmasıdır. Zira, Millî Mücadele’nin kentlerinde başladığı gerçeğini sahiplenen Samsunlular 1926 yılında itibaren bugünü Gazi Günü olarak kutlar. Kutlamalar kısa sürede ülkenin dört bir yanına yayılır. 

19 Mayıs’ın sporla anılmasının öncülüğünü ise Cevat Abbas Gürer’in kurucusu olduğu Güneş Kulübü yapar. Kulübün önerisiyle 1935’te Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı Merkezi 19 Mayıs’ın Atatürk Spor Günü olarak kutlanmasını kararlaştırır. Böylece o yıl Atatürk Spor Günü ilk kez tüm ülkede kutlanır. Tüm yurttaşlar ise 24 Mayıs’ta yapılacak Kardeşler Maçı’na kilitlenir. Fenerbahçe Stadında Fenerbahçe-Galatasaray karmasıyla Beşiktaş-Güneş karması karşılaşacaktır. Öğle saatlerinde stat tıklım tıklım dolmuş, ayakta bile yer kalmaz. Takımlar kırmızı ve beyaz formayla sahaya çıkacaktır. Beşiktaş-Güneş karması beyaz formayla sahaya çıkar. Ancak FB-GS karmasının kırmızı formaları son dakikaya kadar gelmez. İki takım arasında yapılan yazı-tura atışını Fenerbahçe kazanır ve karma takım sarı-lacivert formayla Bedii, Osman, Lebib, İbrahim, Esad, Reşad, Danyal, Şaban, Fikret, Münevver, Necdet on biriyle sahaya çıkar. Lütfi ve Yaşar’dan yoksun olan bu on birliyle FB-GS karmasının savunması zayıf kalır. Beşiktaş-Güneş karması ise Mehmet Ali, Faruk, Nuri, Reşad, Hasan, Feyzi, Salahaddin, Hakkı, Rasih, Şeref ve Eşref’ten oluşur. 

GALATASARAY-FENERBAHÇE KARMASI

Maç saat 17.10’da hakem Şazi Tezcan’ın düdüğü ile başladığında stattan Atatürk-Güneş Marşı yükselir. Fenerbahçe-Galatasaray karmasının oyuncuları sanki yıllardır yan yana oynuyormuş gibi uyum içindedir. Ne var ki altıncı dakikada Lebib gereksiz bir faul yapar. Hakkı’nın faul atışını kaleci Bedii kapatamayınca Beşiktaş-Güneş karması 1-0 öne geçer. FB-GS karması yılmaz, maça asılır. Özellikle Esad’ın yaptığı beslemelerle hücum oyuncuları Beşiktaş-Güneş karmasının kalesini koruyan Mehmet Ali’yi zora sokar. Danyal ceza sahası içerisinde düşürülünce FB-GS karması penaltı kazanır. 16. dakikada gelen bu fırsatı Fikret değerlendiremez, topu dışarı atar. FB-GS karması düş kırıklığını hırsa çevirir, rakibinin kalesini zorlamayı sürdürür. Beşiktaş-Güneş karmasının savunma oyuncusu sert gelen topu tam ceza çizgisinin üzerinde eliyle tutunca seyirciler ayağa kalkar. Hakem bu kez penaltı vermez. Yapılan faul atışı tam dışarı giderken, Münevver yetişir ve beraberlik golünü atar.

Takımların yavaş yavaş hızını kaybetmeye başladığı 32. dakikada Beşiktaş-Güneş karmasının oyuncusu Hakkı adeta devleşir. Orta sahadan aldığı topu rakip kaleye kadar sürerek Bedii’nin yanından ağlarla buluşturur. FB-GS savunmasının yaptığı hatalar sonucunda ilk devre 2-1 Beşiktaş-Güneş karmasının üstünlüğüyle sona erer. İlk devrede Beşiktaş-Güneş karmasının yarı sahasında geçen maça yorgun düşen Hasan’ın yerine Nuri alınır. FB-GS karmasından Necdet, Münevver, Fikret ve Şaban uyum içinde oynar. Buna karşın Danyal’ın topu ayağında fazla bekletmesi, geçtiği oyuncuyu kıvrak hareketlerle bir kez daha geçmeye çalışması hücum temposunu düşürür. Maçı yorumlayan spor muhabirine göre Danyal kalabalık seyircilere gösteriş yapma hastalığına tutulmuştur.  

Beşiktaş-Güneş karması ikinci yarıya Nuri’nin yerine Hüsnü, Eşref’in yerine Rebii ile başlar. Galibiyetin verdiği moralle daha hırslı oynayan takım ilk dakikalarda üstünlüğü ele geçirir. 54. dakikada kazanılan penaltıyı gole çevirince Beşiktaş-Güneş karması 3-1 öne geçer. FB-GS karmasının yorgunluğuna bu dakikadan itibaren isteksizlik de eklenir. 75. dakikada oyun yeniden hareketlenir. Futbolcular tıpkı ilk beş dakikadaki gibi canlı ve hırslı oyunlarıyla bir kaleden öbür kaleye giderek izleyicilere heyecanlı anlar yaşatır. 83 dakikada FB-GS karmasından Necdet, Münevver’den aldığı pası usta hareketlerle, rakip oyuncuları bir bir geçerek kaleye taşır ve sert bir şut çeker. Kaleci Mehmet Ali golü önleyemez. Ne var ki Kardeşlik Maçı’nın galibi 3-2 sonuçla Beşiktaş-Güneş karması olur. 

SPORCULARIN ANDI

O gün Atatürk Spor Günü kutlamaları yalnız bu maçla sınırlı kalmaz. Güreş ve Futbol Federasyonları ile Anadoluhisarı İdman Yurdu, Beykoz, Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, İstanbulspor, Taksim Yeni Yıldız, Beyoğluspor, Vefa, Güneş, Hilal, Altınordu, İstanbul Su Sporları kulüplerinin sporcuları pek çok alanda yarışır. Geçit resminde ev sahibi Fenerbahçe Kulübü alfabetik sırayı gözetmez, konukseverliğini göstererek en arkada yer almayı tercih eder. Galatasaray Kulübü sporcularının stat yolunda Atatürk heykelinin önünden geçerken selam duruşu yapmaları ise övgüyle anılır. Sahadaki tüm sporcuların içtikleri ant ise Atatürk’e minnet borcudur:


Ey varlığımızı yapan Sayın sevgili Atatürk! Açtığın yolda, kurduğun ülkede, gösterdiğin amaçta, hiç durmadan, irkilmeden yürüyeceğimize ve bu uğurda kanımızı güle güle akıtacağımıza söz veririz. (Tan, 25 Mayıs 1935)

Atatürk de gençlerin ve sporcuların bu minnetini aynı saygıyla karşılar. 1937 yılında İngiltere Büyükelçiliği Kral Edouard’ın Atatürk’ün doğum gününü kutlamak istediğini bildirir ve hangi tarihte doğduğunu sorar. Atatürk’ün verdiği yanıt 19 Mayıs 1881 olur. (Ş. Turan, Mustafa Kemal Atatürk, s. 18) 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler