Perihan Savaş: Aşkı uzun yaşarım, çabuk tüketmem
Sinemanın en sevilen oyuncularından Perihan Savaş FOX’ta yayınlanan Elkızı dizisinde Cavidan Bozdağlı karakteriyle izleyicisinin karşısında. Dizide baskın bir kadını canlandıran Savaş, rolü için “Ben çok gözlem yaparım. Cavidan da o gözlemlediğim kadınlardan biri” diyor.
Perihan Savaş 13 yaşında, ailesinin baskısından kurtulup özgür olmak için altı ay süren bir evlilik yapıyor. Hiç aynı evde yaşamadığı eşinin tiyatrodan ayrıl demesiyle o evlilik bitiyor. Yaşadıklarını “çocuk duygularıyla verilen yanlış bir karar” diye anlatan oyuncuyla yeni dizisinden ve hayattan konuştuk...
Nasılsınız, hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz? Mutlu musunuz?
Çok iyiyim, mutluyum. Güzel bir dönemdeyim.
- Ülke gündemiyle aranız nasıl? Gündemi takip eder misiniz, bu aralar en çok ne canınızı sıkıyor?
Ülke gündemini tabii ki takip ediyorum. Bu sıralar en çok canımı sıkan kadınların tacize uğraması, öldürülmesi ve bu konuda hâlâ bir çözüm bulunamamış olması, insanların geçim sıkıntıları, işsizlik ve öğrencilerin problemleri, saymaya devam edebilirim. Daha çok sorun var aslında çözüm bekleyen. Ben bu sorunları yaşayan insanların problemleri daha yüksek ve yoğun bir yerden yaşıyorum. Bu da tabii ki bu anlamda beni çok üzüyor.
- Elkızı’nda gelenekçi ve dominant bir kadını, Cavidan Bozdağlı’yı canlandırıyorsunuz. Ne kadar size yakın?
Bana çok yakın bir karakter değil. Hikâyenin getirdiği karaktere izleyerek ve araştırarak hazırlanıyorum. Bu tarz kadınlar çok var. Ben çok gözlem yaparım. Ve bu gözlemlediğim kadınlardan birini ele alıp o karakteri hayata geçiriyorum.
- Ezo sevgisiz büyümüş bir kadın, hatta bu karakterini şekillendirmiş, hırçın, intikamcı birine dönüşmüş. Cavidan'la da sürekli çatışıyorlar. Sevgisizlik insana başka neler yapıyor sizce?
Sevgisiz büyün insanların psikolojik sorunları olduğunu, başka insanları sevmekte zorlandığını ve hayatında hep yanlış seçimler yaptığını gözlemliyoruz. Ezo da böyle bir karakter.
- Cavidan büyük aşkını kalbine gömüyor. Dillendirmese de hâlâ Ekrem’i ilk günkü gibi seviyor. Aşk bu kadar uzun sürer mi sizce, yoksa biz mi onu çabuk tüketiyoruz? Ne dersiniz?
Günümüzde aşklar çok çabuk tüketiliyor. Ben aşkını uzun yaşayan, çok çabuk tüketmeyen birisiyim. Ekrem’in hikâyesine gelince... Onu fazla açıklamayalım, izleyelim...
- Aşk, hayatınızın neresinde? Size ne ifade ediyor? Kalbinizi kapattınız mı?
Aşk çok güzel bir duygu. Aşkı tüketmemek ve yaşamak çok özel. Ben kalbimi kapatmadım. Aşkı benimle birlikte yaşayacak birini bulmak bu dönemde çok zor.
- Çarpıcı bir hayat hikâyeniz var, her şey 13 yaşında kaçarcasına evlenmenizle başlıyor. Bunun sizde yarattığı travmalar neler? Hayata bakışınızı nasıl etkiledi?
Tabii ki bir çocuk gelin diye düşünelim. Ben de annemin baskısıyla büyüyen bir çocuktum. Bu baskıdan kurtulabilirim diye, makyaj yaparım, ince çorap giyerim mantığıyla bir evlilik geçti başımdan. Çocuksun ve bu çocukluk duygularıyla verilen yanlış bir karar.
- Nasıl aştınız bu travmaları?
Allahtan çalışıyordum. Okul, tiyatro ve dublaj. O dönemde hayatımda sinema yoktu. Çalışmak, arkadaşlarımla birlikte olmak. Bir de çocuklar o dönemlerde kafalarından atmak istedikleri sıkıntıyı unutarak hayatlarından çıkarıyorlar. Ben de o yolu seçtim.
- Siz güçlü, kendi ayakları üzerinde duran bir kadınsınız. Bu yaşadıklarınızın etkisi oldu mu güçlenmenizde?
Tabii ki. Hayat yaşadıklarınızla sizi olgunlaştırıyor. Daha güçlü ve sağlam kalmanızı sağlıyor. Hayat okulu bu olsa gerek. Yaşadıklarınız size güçlü olmayı öğretiyor.
- Anneniz çok sert bir kadınmış. Kaşınızı almanıza bile izin vermemiş. Bu, kızınızı yetiştirmenizde nasıl bir etki yarattı?
Tam tersi oldu tabii ki. Ben kızımla hep arkadaş gibi oldum. Hiçbir zaman baskı yapmadım. Hayatta en önemli şey çocuklarınızın size yalan söylememesini öğretmek. Ne olursa olsa başlarına ne gelirse gelsin yalan söylememeyi öğretmek ve sevdiğini hissettirmek. Bunları yaptığınızda çocuğunuz ile aranızda bir sorun olmuyor. Öğrenerek büyüyorlar, bu da onların daha sağlıklı bir birey olmalarını sağlıyor.
- Kadınlar üzerinde hep genç ve güzel görünme baskısı var. Sizin böyle hissettiğiniz zamanlar oldu mu?
Her yaşın kendi güzelliği var. Hiç böyle bir baskı hissetmedim üstümde. Ben bir vitiligo hastayım. O beni rahatsız etmiyor. Bu bile benim yaşam parçam olarak düşünüyorum.
- Hep kadının sesi olacak filmler yapmak istediniz. Bugün kadın meselesiyle ilgili bir film yapsanız konuya nereden girerdiniz, neler anlatırdınız? Kim oynardı, var mı bir hayaliniz?
Hayalim var. Zaten hayatımla ilgili bir kitap yazmayı düşünüyorum. Eğer bir gün o kitap dizi ya da film olursa kimlerin oynayacağını o zaman düşünürüm.
- “Ayağı yere basan kadını anlatmanın derdindeyim” diyorsunuz ya... Sizce dizilerde ve sinemada yeterince anlatılıyor mu ayağı yere basan kadınlar?
Hayır anlatılmıyor. Hep erkek hikâyeleri yoğunluklu. Zaten ayağı yere basan bir kadın filmi yaptığında çok fazla ses getirmiyor. Bu tarz çok az film yapılsa da kadınların buna sahip çıkması gerektiğine inanıyorum. İnşallah kadınların gerçek sorunlarını anlatan işler yapılır.
- Afganistan’da Taliban’ın ülke yönetimini almasından sonra birçok kişi Atatürk’e haksızlık etmişiz, ya da Atatürk’ün değerini daha anladık gibi söylemlerde bulundu. Siz neler düşündünüz?
Atatürk’ü anlamakta çok geç kalmışlar bence.
- Hepimizin kafasında bir Perihan Savaş imgesi vardır. Sizin hakkınızda ne duysak çok şaşırırız, pek bilinmeyen bir yanınızı anlatır mısınız?
Ben çok açık ve her şeyi insanlarla paylaşarak birisiyim. Bilinmeyen bir yanım yok. Çünkü hep paylaşırım...
- Nelere ve kimlere isyan eder, nasıl mücadele edersiniz?
Yalan, riyakarlık, ayrımcılık isyan ettiklerim arasında. Elimden geldiğince gerek söylemlerimle gerek hareketlerimle mücadele ederim.
- Bugüne kadarki en büyük çılgınlığınız neydi?
Aslında yaptığım büyük bir çılgınlık yok. Belki de en büyük çılgınlığım 13 yaşımda evlenmeye karar vermekti.
- Bu hayattan süzdüğünüz dersleri sorsam... İlk 3 maddesi ne olur?
13 yaşımdaki evliliğim, çocuklarımın doğması, eşimi çok erken yaşta kaybetmem...
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!