Konut ve barınma hakkın

Türkiye'de üniversiteye giden her 100 öğrenciden yalnızca 8’i yurtta kalabilme şansına sahip. Oysa devlet, yurttaşlarına barınma olanağı sağlamakla mükellef. Konut ve barınma hakkı, 'anayasal' bir hak...

Konut ve barınma hakkın
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.10.2021 - 10:12

En temel insan haklarından biridir konut ve barınma hakkı... Anayasal bir hak. Yani anayasa ile sağlanmış bir hak. Madde 36 yazıyor ki, “Herkes temel insani gereksinimlerini karşılayabilecek, insan haysiyetine yakışır biçimde konut ve barınma hakkına sahiptir.

Devlet bu hakların gerçekleşmesi için şehirlerin ve diğer yerleşim birimlerinin tarihi ve kültürel nitelikleri ile çevre değerlerini de esas alan bir plan çerçevesinde gerekli tedbirleri alır.”

Devlet, yurttaşlarına barınma olanağı sağlamakla mükellef. Özellikle yoksul, yoksun ve ötekileştirilmiş kesimlerin konut ve barınma haklarının gerçekten varolabilmesi için, devletin yalnız üst düzenleyici olarak davranması yeterli değil.

Özellikle ekonomideki bozukluğun iyiden iyiye hissedilmeye başlandığı bu dönemde özellikle üniversite öğrencilerinin yaklaşık iki yıl aradan sonra yeniden dönecekleri eğitim hayatında kendisini gösterdi barınma sorunu.

İki yıldır iyi kötü uzaktan eğitimle herhangi bir barınma sorunu yaşamayan öğrenciler, ailelerinin yanlarından okuyacakları kentlere geldiklerinde hiçbir şeyi bıraktıkları gibi bulamadı. Özellikle de kaldıkları öğrenci evlerinin kiralarını ve yurtları.

Kiraların ışık hızıyla arttığı ülkede, artan üniversite ve öğrenci sayıları karşısında aynı oranda artmayan yurt ve yatak sayılarındaki yetersizlik de gün yüzüne çıktı.

ÇELİŞKİLİ YORUMLAR

Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’nün bağlı olduğu Gençlik ve Spor Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 4 milyon üniversite öğrencisi var. Hepsi yurtlarda kalmayabilir, bir kısmı da ev tutabilecek durumda olabilir. Ama aslolan, bir ülkede bu kadar çok üniversite öğrencisi varsa yurt ve yatak sayılarının ona göre düzenlenmesi gerektiğidir. Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) verilerine göre Türkiye’de 769 yurt, 719 bin 567 yatak kapasitesi var. Yani üniversiteye giden her 100 öğrenciden yalnızca 8’i yurtta kalabilme şansına sahip. Geri kalan öğrenciler aile, arkadaşlarla ortak ev, akraba yanı ya da vakıf ve derneklere mecbur ediliyor.

Bütün bu verilere karşın KYK’nin bağlı olduğu bakanlık da onun bilgilendirdiği Cumhurbaşkanı da ortada yurt ya da barınma sorunu olmadığını, gençlerin yeni bir Gezi Parkı yaratmak istediğini söylüyor.

ÖNCELİK MESELESİ

Nev-i şahsına münhasır Türkiye tipi başkanlık sistemiyle emekli, işçi, memur, kendi hesabına çalışan, çiftçi gibi öğrenciler de iktidarın önceliği olmaktan çoktan çıkmıştı. Ülkenin kaynakları geniş halk kitleleriyle birlikte öğrenciler yerine yandaş şirketlere, müteahhitlere, çılgın projelere, geçiş garantisi verilen yollara ve köprülere aktarılıyordu. Bu paralarla 285 bin civarı öğrencinin yurt sorunun çözülebileceği ortaya kondu.

Tüm yurttaşlar için barınma ve eğitim hakkının gereğini yerine getirmek devletin vazgecemeyeceği, erteleyemeyeceği bir görevi olmalıdır. Elverişli konut hakkını, elverişli yaşam standardı hakkının ayrılmaz bir parçası olarak tanıyan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, 1948 yılında kabul edilmiştir.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler