Fayton krallığının sonu: Hamlet

Uyarlama nedir, nasıl yapılır, dünyanın ezbere bildiği Hamlet gibi bir klasik eser nasıl bambaşka bir şekle bürünür ama aslından kopmadan uyarlanır; senarist ve yönetmen Kaan Müjdeci göstermiş seyirciye.

Büyük bir başarıyla hem de, ana akım seyirciden ziyade festival ve sanat filmi severleri müthiş tatmin edecek bir iş çıkarmış ortaya. 2014'de 'Sivas' ile Venedik Film Festivali'nde Özel Jüri Ödülü'nü kazanan Müjdeci'nin Hamlet'i Gain TV'de yayınlanıyor geçtiğimiz haftadan itibaren ve kuşkuyla/endişeyle izlemeye başladığım diziden müthiş keyif aldığımı söylemem lazım.

HİKAYE: 16. yüzyıl monarşisini eleştiren, krallığın yıkılması ve güç dengelerinin yer değiştirmesine dokunan Shakespeare'in Hamlet'i bu yüzyılda ve tam da bu yıllarda İstanbul Büyükada'daki faytoncularını ele alarak anlatmış Kaan Müjdeci. Ortaya çıkan at vebası yüzünden atların katledilmesi ve adadaki fayton krallığının sahibinin öldürülmesiyle, bir aile dramına tanık oluyoruz dizide. Fayton krallığının yıkılışı! Ancak zeka dolu bir yaklaşım, yetenek ve cesaretle yola çıkılabilirdi bu tarz bir hikayeyi anlatmak için. Kaan Müjdeci'de hepsi mevcut zaten, Sivas'tan beri biliyoruz. Bizim Hamlet'te babasını öldüren ve kalan servetine el koyan amcasından intikam almak isteyen bir genç kızla tanışıyoruz. Elit İşcan, öyle bir teslim olmuş ki senaryoya, ortaya ayakta alkışlanacak bir oyun çıkartmış. 35 ila 45'er dakika süreli 7 bölümden oluşan Hamlet'te orijinal metinden diyaoglar da var, elbette "olmak ya da olmamak" da var. Shakespeare'in yazdığı hiçbir metin ya da diyalog, dizideki karakterin ağzında sırıtmıyor ayrıca.

KADRO: Şampiyonlar ligi gibi kadro var karşımızda. Erdal Beşikçioğlu, ne Behzat Ç, ne 46'daki deli doktor ve ne de Vali; bildiğin faytoncu! Erdal, projeyi hemen kabul etmiş zaten ve Hamlet'in Behzat Ç'den beri rol aldığı ve en etkilendiği iş olduğunu söylemiş dizinin galasında. Galada Cihat Tamer de "Kaan canımıza okudu" demiş, usta oyuncu dizide her zamanki gibi çok başarılı diyeceğim ama her zamanki gibi değil, bu defa bambaşka bir oyuncu var karşımızda!

Hatice Aslan kendini aşmış, sade sakin oyunuyla inanılmaz etkileyici. Kısacık rolüyle Mustafa Alabora izlemeye doyamayacağınız bir oyuncu zaten. Bütün kadro dört dörtlük. Mekanlar güzel, kostümler güzel, hiçbir şey sırıtmıyor; çoğu dizide karşımıza çıkan hikayeden koparan saçmalıklar yok. Ah elbette Şebnem Bozoklu, nasıl bir karakter çıkartmaktır öyle! Dizide sabah kuşağında program yapan bir televizyoncuyu canlandırıyor Bozoklu, Müge Anlı programları gibi anlayacağınız. Hem Bozoklu hem de yönetmen, derslerine o kadar iyi çalışmışlar ki, karşınızdakinin Şebnem olduğunu unuyorsunuz.

'Üç Maymun'la gönülleri fetheden Ahmet Rıfat Şungar da, Hamlet'i izlerken "yok canım o değil bu başka bir oyuncu" dedirtti bana, hayran kaldım. Kadrodaki herkes öyle zaten, en kısa/küçük rol bile büyük başarıyla ve -çalışıldığı her halinden belli zaten- canlandırılmış. Aslında yazıya başlarken bağımsız sinema veya sanat filmleri severlerin ilgisini çeker demiştim ama iyi dizi, başka bir hikaye ve usta oyunculuk arayışındaki genel seyirci de zevk alacaktır muhakkak.

ARKA PENCERE NOTU: 9,4