Erken uyarı sistemi şart

İzmir Dikili’de çıkan orman yangını yerleşim yerlerini tehdit etti. Havadan ve karadan müdahaleyle yangın kısmen kontrol altına alındı.

Erken uyarı sistemi şart
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 27.07.2024 - 04:00

Son yıllarda giderek yükselen sıcaklıklarla bağlantılı olarak da artan orman yangınları, orman ekosistemine büyük ölçüde zarar veriyor. Yangınlar bu kadar etken bir riskken orman yangınlarını önlemek için yeterli çalışmaların yapılıp yapılmadığı tartışılıyor. CHP Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Gölge Bakan Yardımcısı ve CHP Parti Meclisi üyesi Dr. Baran Bozoğlu, konuya ilişkin “İklim Değişikliğine Uyuma Odaklanmalıyız” başlıklı bir rapor hazırladı. Raporunu gazetemiz Cumhuriyet’le paylaşan Bozoğlu, iklim krizi ile birlikte yaşam alanımıza zarar veren afetlerin artacağını vurgulayarak “Dünya Meteoroloji Örgütü’nün raporlarında 2030 yılına kadar dünyadaki orman yangını sayısının yüzde 14, 2050 yılına kadar yüzde 30, bu yüzyılın sonunda ise yüzde 50 oranında artacağı belirtilmektedir. Ülkemiz iklim değişikliğinden en çok etkilenen Akdeniz Havzası’nda bulunmaktadır” dedi. Bozoğlu, 2021 yılında yaşanan orman yangınlarında 2 bin 100 kilometrekarelik ormanlık alanımızın yok olduğunu anımsatarak, “Ülkemizdeki sıcak hava dalgası ile geçen gün sayısı artmış, 2019-2020 yılları arasındaki ortalama sıcaklığın 5 derece arttığı görülmüş ve 5-10 gün süren sıcak hava dalgaları oluşmuştur. Tüm bu durumlar kuraklığı da arttırmakta ve orman yangınları için uygun koşulları oluşturmaktadır. 1990 – 2010 yılları arasında yılda ortalama 2 bin orman yangını olurken, 2010’dan sonra bu ortalama 2 bin 600’e çıkmıştır” diye konuştu. “Orman yangını riskini belirten tüm bilimsel verilere karşın iklim değişikliğine uyum perspektifi ile risk yönetimi yapılmadığını” kaydeden Bozoğlu, “Önleyici çözümler üretilmemektedir. Önemli olan afeti, krizi yönetmek değil, riski yönetmek, ormanların yok olmasını engellemektir. Birçok strateji dokümanında erken uyarı sistemlerinin kurulacağı söylenmesine rağmen bu sistemler hala kurulmamıştır. Sıcak hava dalgasının olduğu dönemlerde ekstra önlemler almak gerekirken bu konuda bir koordinasyon sağlanmamaktadır” dedi. Unutulmaması gereken diğer bir konunun da ormanların aynı zamanda dünyanın iklimini değiştiren gazları tutan, yok eden doğal alanlar olduğunun altını çizen Bozoğlu, “Ormanlarımıza sahip çıkmak aynı zamanda doğanın ve dünyanın dengesine de sahip çıkmak demektir. Ülkemizin ürettiği sera gazlarının 1990 yılında yüzde 30’u ormanlarımız tarafından tutulabilirken, şu anda bu oran yüzde 8’e düşmüştür. Sera gazı emisyonlarımız artarken ormanlık alanlarımız yeterince artmamış, var olanlar da orman yangınları riski altına girmiştir. 1990 yılına göre yüzde 29 oranında tutulan sera gazı emisyonunda bir azalma olduğu görülmektedir. Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması kapsamında 2053 karbon nötr hedefine orman kayıpları ile ulaşma şansı bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.

‘RİSK YÖNETİLMELİDİR’

Bozoğlu, bu konuya ilişkin yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

“Risk yönetilmelidir. Bu kapsamda, 

        a. Erken uyarı sistemleri kurulmalı,

        b. Riskin yönetilmesine yönelik ve afet yönetimine dair finansal destekler oluşturularak çeşitlenmelidir, 

        c. Sıcak hava dalgası dönemleri önceden tespit edilerek toplum uyarılmalı, ormanlık alanlara erişim kısıtlanmalı,

        d. Ormanlık alanlarda yapılaşma, insani faliyetler uydu ve insansız hava araçları ile anlık takip edilerek acil müdahale süreci ile ilişkilendirilmeli,

        e. Orman yangınlarına müdahale ekipmanları ve araçları çeşitlendirilerek arttırılmalı,

        f. Anız yakılmasının engellenmesine yönelik valiliklerin çaba harcaması, çevre kanununun ilgili yaptırımlarını uygulaması gerekmektedir, 

        g. Teknolojiden yararlanarak robotlu sistemlerle yangına müdahale koşulları oluşturulmalı,

        h. Ormanlık alan bakım süreci liyakatli ve kamu yararı gözeten perspektifle yürütülmeli,

        i. Orman yangınında su ihtiyacını karşılama amaçlı yapılar oluşturulmalı,

        j. Şeffaf, bilgi paylaşan bir perspektif ile belediyelerimizin tüm süreçlere katılımının önü açılmalı, 

        k. Bu alandaki yerli teknolojiler desteklenmelidir.” 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler