ASKİ Genel Müdür Yardımcısı ve İDPAD Başkanı Baran Bozoğlu’ndan endişe verici uyarı: Elimizi yıkamaya su yok

ASKİ Genel Müdür Yardımcısı ve İDPAD Başkanı Baran Bozoğlu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne ilişkin Cumhuriyet'e konuştu. Bozoğlu, "Neredeyse hiçbir derede elinizi yıkayacak kalitede su yok" dedi.

ASKİ Genel Müdür Yardımcısı ve İDPAD Başkanı Baran Bozoğlu’ndan endişe verici uyarı: Elimizi yıkamaya su yok
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.06.2022 - 02:09

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdür Yardımcısı ve İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği (İDPAD) Başkanı Baran Bozoğlu, Türkiye’deki yüzey sularının en az yüzde 74’ünün kirlendiğini vurgulayarak “Neredeyse hiçbir derede elinizi yıkayacak kalitede su yok. Kirlilik, tarımsal sulamayla gıdalar üzerinden masamıza geliyor. Ekosistemdeki canlılar da kirli suyla tükeniyor” dedi.

İDPAD Başkanı Bozoğlu, bu yıl teması “Sadece Tek Bir Dünya” olarak seçilen 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne ilişkin Cumhuriyet’e konuştu. Bozoğlu, 1990’ların ortasında ısınmanın doğalgaza geçmesiyle azalma gösteren hava kirliliğinin, trafiğin yoğunlaşması, araç kullanımının artması, doğalgaz fiyatındaki artışa bağlı yeniden arttığını belirterek “Türkiye’nin farklı bölgelerinde 13 özelleşmiş termik santral var. Bu tesislerde, çevresel yatırım yapılmış gibi gösterilerek çevre izni veriliyor. Kirliliği meşrulaştırmak üzere mevzuat değişiklikleri yapılıyor” dedi. Kömür termik santrallarının dünyanın en büyük sorunu olduğunu vurgulayan Bozoğlu, “Türkiye’nin ‘2053 Karbon Nötr’ hedefi var. Enerji sektörü karbon emisyonlarının yüzde 70’inden sorumlu. Karbon nötr ilerleyebilmek için mutlaka enerji sektörü dönüştürülmeli” diye konuştu.

Bozoğlu, santralların bir planlama dahilinde kapatılması gerektiğine dikkat çekerek “‘Adil dönüşüm’ ile kapatılmaları planlanmalı. Bir anda kapatıldığında birçok insanın zarar görme riski var. Hazırlık yapılmalı ancak yapılmadığı görülüyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’de çevre yasaları konusunda istikrar sağlanamadığına dikkat çeken Bozoğlu, “Birçok mevzuatta büyük değişiklikler yapıldı, bazıları değiştirildi, uygulanmadı, sonra tekrar değiştirildi” dedi. Bozoğlu, büyük endüstriyel kazalar için yönetmelik çıkarıldığını ancak uygulama tarihinin dört beş kez ertelendiğini anımsatarak “Riski önleyen ve çevre sorunlarını oluşmadan engellemeye çalışan bir perspektifin olmadığını görüyoruz” diye konuştu. 

‘RANT TÜKETİYOR’

Maden yasalarındaki düzenlenme ile doğal alanların korumasız şekilde endüstriyel madenciliğe açıldığını vurgulayan Bozoğlu, “Doğayı koruyan bir yaklaşım konmamasından kaynaklı çevre felaketleri yaşıyoruz ve katliam oluşmaya başlıyor. Türkiye’de sınırsız, kuralsız, bilimsel ilkelerden uzak, sadece bir an önce para kazanmayı düşünen ve bu rantı paylaşmayan bir mekanizmaya doğru gittik” dedi. 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler