Tüketicinin yarısı haberleşme fiyatlarını anlamakta zorlanıyor: Zam var, çözüm yok
Ernst&Young’ın araştırmasına göre telekomünikasyon şirketleri, hayat pahalılığı karşısında müşterilere yeterli yanıtı vermiyor. Diğer sorun ise siber güvenlik.
Hızla değişen ve belirsizliklerin hâkim olduğu dünyada telekomünikasyon sektörünün karşı karşıya olduğu riskler de dönüşüyor. Uluslararası danışmanlık hizmetleri şirketi EY (Ernst&Young) küresel çapta telekomünikasyon şirketlerini bekleyen en önemli 10 riski açıkladı. EY Türkiye Telekomünikasyon, Medya ve Teknoloji Sektör Lideri Emre Beşli, “Ülkemizde de şirketlerin gelişen riskler konusunda dikkatli olmaları ve bunlarla başa çıkmak için yeni ve doğru stratejiler geliştirmeleri gerekiyor” dedi.
Raporuna göre en önemli riskler şöyle:
- Gizlilik ve güvenlik konularında değişen zorunlulukların hafife alınması: Operatörler için siber güvenlik alanındaki zorluklar gitgide artıyor. Telekom şirketlerinin yüzde 53’ü, siber güvenlik ihlalleri maliyetinin işletmeleri için 3 milyon doları aşacağını düşünüyor.
- Hayat pahalılığı karşısında müşterilere yeterli yanıt verilememesi: Hanehalkının yalnızca 3’te 1’i, yaşam maliyeti baskısı karşısında telekom şirketlerinin “destekleyici” bir konumda olduğunu düşünüyor. İnternet kullanıcılarının yarısı fiyat değişikliklerine ilişkin açıklamaları anlamakta zorluk çekiyor. Fiyat karşılaştırma sitelerini inceleyen, arkadaşlarına veya ailelerine danışan hanehalkı oranı 2022’de yüzde 19 iken, 2023’te yüzde 30’a yükseldi.
- Yetersiz yetenek ve beceri yönetimi: Mali baskılar, telekom şirketlerinin işe alımlarını azaltmasına neden oluyor. İşverenlerinin yüzde 55’i işe alım süreçlerini dondurduklarını söylüyor. Şirketlerin yüzde 61’ine göre, maliyetleri kontrol etme çabaları aynı zamanda ücret ve yan haklarda kesintilere yol açıyor.
- Sürdürülebilirlik gündeminin etkin yönetilememesi: Telekomünikasyon ve teknoloji şirketlerinin yüzde 43’ü, henüz “net sıfır” geçiş planı veya sera gazı emisyonlarını azaltma stratejilerini açıklamıyor. Şirketlerin yüzde 46’sı yatırım planları yaparken sürdürülebilirliği göz önünde bulunduruyor, ancak buna yeterince ağırlık vermiyor.
- Yeni iş modellerinden yararlanılamaması: Birçok telekom şirketi için nesnelerin interneti (IoT), bulut ve güvenlik gibi konulara ilişkin B2B hizmetleri hâlâ gelirlerin yalnızca küçük bir kısmını oluşturuyor. Büyük işletmelerin yalnızca yüzde 22’si, telekom şirketlerini dijital dönüşüm uzmanı olarak görüyor.
- Yetersiz ağ kalitesi: Hanehalkının yüzde 26’sı evdeki geniş bant bağlantısına güvenmiyor, yüzde 29’u ev içindeki mobil veri sinyalleri hakkında da aynısını düşünüyor. Her 3 kişiden 1’i hız ile algılanan hizmet performansı arasında ilişki kurmakta zorlanırken yarısı daha yüksek hızın daha yüksek bir fiyatı hak etmediğini düşünüyor.
- İşgücü kültürünün ve çalışma biçimlerinin iyileştirilememesi: Telekom çalışanlarının yüzde 43’ü şirketlerinin uzaktan çalışmaya yönelik teknolojilerini geliştirdiğini belirtirken yüzde 34’ü daha fazla ve kapsamlı bir değişikliğe ihtiyaç olduğunu düşünüyor.
En Çok Okunan Haberler
- Sanıklar tek tek ifade verdi
- Özgür Özel'den 'ABB' açıklaması
- Kelepçeli burjuvanın duyulmayan çığlığı
- Belediyelerden hastane adımı
- Yavaş'tan 'istifa' iddialarına açıklama
- Görüntülerle ortaya çıkardı: Doktor gözaltında
- ‘Yediniz, içtiniz, geldiniz’
- Konserve ton balığında cıva tespit edildi
- Galatasaray, Tottenham'ı sahadan sildi!
- AKP’li vekil ateş püskürdü!