Dyson küresi nedir?

Dyson küresi adı verilen ve uzayda inşa edilebileceği düşünülen teorik yapılar gerçekten var mı?

Dyson küresi nedir?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 06.09.2024 - 00:00

Güneşimizin yaydığı ışık miktarını basit bir şekilde anlatmak pek kolay değil. Ancak yıldızımızın parlaklığı neredeyse 400 milyar megavattır ve Dünya bunun yüzde 0,0000001’inden daha azını alır. Bu neredeyse inanılmaz enerjiden güneş panelleri gibi teknolojiler sayesinde faydalanmaya çalışsak da, insanlığın şu anda sahip olmadığı ancak hayal ettiği teorik bir yöntem daha bulunuyor: Dyson küresi.

DYSON KÜRESİ NEDİR?

Chip'in yer verdiği gibi bir Dyson küresi, bir yıldızı enerji toplayan milyonlarca kilometre yarıçapında bir küreyle çevrelemeyi öngören teorik bir mega yapı türüdür. Bunun bütün bir küre olması gerekmiyor ve daha gerçekçi (ve teorik olarak daha kolay oluşturulabilecek) öneriler genellikle bu mega yapıyı, söz konusu enerjiyi toplayan ve daha sonra merkezlere veya gezegenlere aktaran bir güneş paneli sürüsü olarak görür. Bunlara özel olarak Dyson sürüleri denir.

Böyle bir yapı fikrinin ilk kez ortaya atılması, başlangıçta bilimkurgudan, Olaf Stapledon’ın Star Maker adlı romanından geldi. Fizikçi Freeman Dyson, 1960 yılında bunu ciddi bir bilimsel kavram olarak inceleyen kişi oldu, ancak bir yıldızın etrafına kurulacak katı bir kabuğun standart tasvirini imkansız olarak gördü.

Böyle bir mega yapı, iki temel nedenden dolayı dikkat çekiciydi.

Öncelikle, güç ihtiyacı duyan gelişmiş bir uygarlığın yıldızının enerjisinin mümkün olduğunca fazlasını kullanmaya çalışması oldukça makul görülüyordu. İkinci neden ise, eğer bu Dyson küreleri evrende mevcutsa, yani uzaylı bir gelişmiş uygarlık tarafından zaten inşa edildiyse, onları görebilmemiz gerekiyordu. Yani bu yapılar bize, uzaylıları bulma imkanı sağlayabilirdi. Ne yazık ki (veya bakış açınıza göre neyse ki) şimdiye kadar yapılan aramalar sadece bir sürü yanlış alarm verdi.

Yedi olası adayın, aynı görüş hattında uzak galaksileri tespit eden gözlemler olduğu ortaya çıktı. Yıllardır değişen parlaklığıyla gökbilimcileri şaşırtan Boyajian yıldızı, bir Dyson küresi barındırmakla pek de ciddi olmayan bir şekilde suçlandı, ancak bu argümanı gerçekten destekleyen hiçbir bulgu bulunmadı.

KARA DELİKLER DE DENKLEME GİRİYOR

Bilim insanlarının evrendeki aramaları devam ediyor olsa da, sadece birkaç yıl önce bu mega yapıların mutlaka bir yıldız çevresinde kurulması gerekmediği bulundu. Araştırmacılar bir Dyson küresinin bir kara deliğin etrafında da çalışarak enerji üretebileceğini belirledi.

Dyson küreleri hakkındaki belki en önemli sorulardan biri, bir uygarlığın gerçekten bu kadar fazla enerjiye ihtiyaç duyması için ne kadar gelişmiş olması gerektiği olabilir. Sovyet astronom Nikolai Kardashev tarafından tasarlanan ve bir medeniyetin enerji tüketimine göre teknolojik seviyesini değerlendiren ölçeğe göre, Tip I uygarlıklar gezegeninde mevcut tüm enerjiye erişebilirler. Dünya ve insanlık olarak biz henüz bu noktaya bile ulaşabilmiş değiliz. Tip II uygarlıklar ise doğrudan yıldızların enerjisini kullanabilir ve Dyson küresi gibi mega yapılar, bu tür medeniyetler için mantıklı olacaktır.

Ancak Tip II uygarlıkların ne kadar mantıklı olduğu bile önemli bir soru olabilir. NASA’nın yakın zamanda yaptığı bir çalışma, Dünya’daki yaşamın gerçekçi bir ekstrapolasyonuna bakıldığında, bir Dyson küresinin bizim işimize yaramayacağını öne sürüyor. Öncelikle böyle bir sistem için Merkür’ü feda etmemiz gerekiyor ve sistemimizdeki bu küçük gezegeni umursamasak bile, böyle bir mega yapıya (en azından gerçekten uzun bir süre boyunca) ihtiyacımız olmayacak.

Çalışma, yüksek yaşam standardına sahip 30 milyarlık bir insan nüfusunun bile gezegenimize ulaşan güneş ışığından daha azını kullanacağını gösteriyor.

Yine de bu yapıların kesinlikle gereksiz olduğunu ve hiçbir zaman gerekli olmayacağını kesin olarak söylememiz mümkün değil. Gelecekte yapılacak bazı teknolojik atılımlar böyle bir yapıyı gerektirecek enerji ihtiyaçları doğurabilir. Ayrıca bütün bunlar, astronomların 2.880 galakside galaksi çapına yayılmış medeniyetlere yönelik düşük frekanslı aramalar gibi çalışmalarla bu yapıları ve bunların oluşturacağı enerji salınımlarını aramalarını engellemiyor.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler