SBK’nin ortağı Bereket Öner, Ataman ailesinin malvarlıklarına çökmeye çalıştı
Sezgin Baran Korkmaz’ın ortağı Bereket Öner, Ataman ailesine ait daireleri Mücahit Aslan’a seçim bürosu olarak kiraya verecekti. Aile suç duyurusunda bulundu. Amacına ulaşamadı.
Miyase İlknurSBK tarafından 1 liraya satın alınan ATAÇ AŞ’nin kurucularından Hikmet Ataman’a ait Ankara’da Ahenk Sokak’taki apartmanın daireleri şahsi mülk olmasına karşın SBK’nin ortağı Bereket Öner el koymaya çalıştı. Dairelerden bazılarını kiraya vermek için emlakçılarla anlaşma yapan Öner, birkaç daireyi de Mücahit Aslan’a seçim bürosu olarak vermek istedi. Ancak Hikmet Ataman’ın varislerinden Sevinç Ataman’ın suç duyurusu üzerine Bereket Öner amacına ulaşamadı.
ATAÇ AŞ’yi 1 TL karşılığında SBK Holding’e devreden Ataman ailesi şahsi malvarlıklarına dokunulmaması sözünü almışlardı. Ama bu söz SBK ve onun ATAÇ AŞ’nin yönetim kuruluna atadığı yöneticiler tarafından yerine getirilmediği gibi tam tersine kendileri şahsi mal varlıklarına konmaya çalıştılar.
Ankara’da Ahenk Sokak’ta giriş katı yıllarca şirketin bürosu olarak kullanılan apartman miras yoluyla Hikmet Ataman’ın çocuklarına kalmıştı. SGK tarafından üzerinde haciz bulunan binaya gelen Bereket Öner, dairelerin kilitlerini değiştirmiş ve buna itiraz eden aile üyelerine de “Ben burayı Mücahit Aslan’a seçim ofisi olarak vereceğim. Merak etmeyin size kira ödeyeceğiz” demiştir. Haberi alan varislerden Sevinç Ataman Ankara’ya gelerek Bereket Öner’le tartışır ve kilitleri değiştirerek binadan ayrılır. Ancak bir süre sonra Bereket Öner tekrar binaya gelerek kilitlerini yeniden değiştirerek camlara anlaştığı emlak ofisinin “kiralık” ilanlarını astırır. Şubat 2016’da Sevinç Ataman, savcılığa suç duyurusunda bulunarak çilingir yardımıyla binaya girer. Ofis olarak kullanılan giriş katındaki daireye girdiğinde mobilyaların bir kısmının da götürüldüğünü görür.
SAHTE ALACAK BELGESİ
Ataman ailesinin şahsi malına çökmek isteyen Bereket Öner’in bu hamlesi, savcılığa suç duyurusu nedeniyle akamete uğrar. Ama pes edecek gibi değildir Öner. 2015 yılı içinde ADA Ev Gereçleri diye bir şirket, ATAÇ’ın DSİ’den alacaklarına temlik koydurur. ADA Ev Gereçleri Şirketine, 3 Şubat 2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nden görüldüğü üzere, Bereket Öner Aralık 2014’te ortak olmuş. ATAÇ ile Ada Ev Gereçlerinin nasıl bir ticari ilişkisi olduğu muamma. Tek amaç, ATAÇ’ın DSİ’den alacaklarını bu yolla almak. Ancak yapılan itirazlar üzerine NV İnşaat gibi Bereket Öner de bu alacağı tahsil edemez.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Mart 2016’da hazırlamakta olduğu raporu tamamlayarak 29 Mart 2016 tarihinde Antalya 3. Ticaret Mahkemesi tarafından iflas kararı verilir.
SUÇLANANLAR KONUŞUYOR
Şirketi zarara uğratmakla suçlanan ATAÇ AŞ’nin eski finans müdürü ve sonrasında da NV İnşaat’ın hissedarı görünen Mustafa Deniz Ak, yönetim kurulunun bağımsız üyesi Metin Yüksel ve şirkete önce hukuki danışmanlık veren daha sonra da TELOS şirketini temsilen yönetim kuruluna giren Av. Murat Uysal, suçlamalara yanıt verdiler. Üç isim de aile içindeki rekabet, dengeyi sağlayan Hüseyin Çalık’ın vefatıyla Halil Ataman’ın profesyonellerin ve aile üyelerinin uyarılarını dikkate almaması, bilgi saklaması ve aşırı özgüveni nedeniyle ATAÇ AŞ’nin bu noktaya geldiği konusunda hemfikirler.
Mustafa Deniz Ak: Bu şirkette yirmi yıl çalıştım. Hikmet Ataman ölmeden önce oğlu Halil Ataman’a yüzde 15 bedelsiz hisse devri yapması kardeşi Sevinç Ataman tarafından kabullenilmedi.
Halil Ataman yönetim kurulu başkanı olunca özellikle inşaat alanında hesapsız yatırımlara girişti. Birçok büyük iş aldı ama bu işlerden şirket olarak hiç para kazanamadık. Bu inşaatlar sürerken bir de birden fazla HES projelerine giriştik. Finans yapısı güçlü olmayan şirketlerin girebileceği işler değil bunlar. Boydak Grubu ile Nisan Enerji’ye yüzde 50 oranında ortak olarak girdik. Nisan Enerji’nin HES projesinin inşaatını da Halil Ataman üstlendi. Ancak inşaat ilerleyince el sıkışılan paraya bitiremeyeceğimizi anladık. Bu kez diğer iştiraklerimizden HES projesine para aktarmaya başladık. Böylece onların da nakit akışını bozduk.
SPK SORUŞTURMA AÇTI
Sermaye bulmak için halka arzı düşündük. Bu işi daha kurumsal bir şirket yerine ortağımız Boydak Grubu’na ait Bizim Menkul Değerler yönetti. Ancak halka arz başarısız oldu. SPK bize küçük yatırımcıyı zarara sokmak ve muhasebe hilesi yapmaktan soruşturma açtı.
Benim de sonradan girdiğim NV Inşaat Telos’un Türkiye şubesi aslında. NV İnşaat, TELOS adına ATAÇ’tan alacaklı olanlara ne kadar ödemişse SPK tarafından incelendi. Ayrıca bu ödemeler konusunda hissedarlara da bilgi verilmişti. TELOS, şirketin halka açık olmasından faydalanmak, “Bir koyup on alabilir miyiz” düşüncesiyle bu işe girdi ama borsada şirketin tahtası düşürülünce girdiğine pişman oldu.
Sahte imza konusuna gelince, zaten birçok şirkette patronun şehir dışında bulunması durumunda acil imza gereken konularda ya sekreteri ya muhasebecisi onun yerine imza atar. Halil Ataman’ın bilgisi ve talimatıyla kendisinin ve diğer hissedarların yerine bir çalışanımız imza atmıştır. Mahkemede de bunu zaten itiraf etmiştir. Sevinç Ataman’ın yerine sahte imza atıldığı için onun vekâleti iptal edildi. Diğer hissedarlar bu sahte imzalardan haberdar olduklarından onlar bir dava açmadı. Mahkeme de şirket lehine bu imzalar atıldığı için takipsizlik kararı verdi.
SETAPP şirketinin elbette ATAÇ AŞ ile bir alışverişi söz konusu değil. Asıl alacaklı olan Zorbey şirketi. Sezgin Baran Korkmaz, Zorbey’in alacağını devralmış ve bu alacağına istinaden temlik koydurdu. Biz de o çekleri alıp yerine yeni çekler verdik.
Sezgin Baran Korkmaz, ATAÇ AŞ’yi radarına çoktan almıştı. İcradan satılan Khan Otel’in ihalesine girdi ama alamadı. Sonradan Antalya Koleji’ni almayı başardı. TELOS çekilince Halil Ataman 15 gün boyunca varlık şirketlerini dolaştı. Ancak kimseyi bulamayınca SBK Holding’e gitti.
"ATAÇ’LA TANIŞTIRAN METİN YÜKSEL"
VEKÂLETNAMELERDE SAHTE İMZALAR ATILMIŞ
Murat Uysal: Beni ATAÇ firmasıyla tanıştıran Metin Yüksel. Bana ilk gelişleri Boydaklar’la ortak olduğu Nisan Enerji şirketi ile ilgiliydi. Hukuki danışmanlık vermemi istediler. Verdim ve işim bitti. Bir süre sonra Lale Ataman geldi. Şirketteki sorunları çözemediklerini söyleyip yardımcı olmamı istedi. ATAÇ’ın iştiraki şirketlerin çoğu ben onlarla çalışmaya başlamadan önce satılmıştı zaten. Erzurum Sakalıkesik’te bir altyapı inşaatını aldıklarını ama inşaat faz faz gittiği için para alamadıklarını, orayı tamamlayamadıklarını, tamamlanırsa çok büyük bir ödeme alacaklarını söyledi.
O arada bir Rus şirketi ATAÇ’la ilgilenmeye başladı. Onların ilgilenme sebebi de ATAÇ’ın geçmişe yönelik çok fazla iş bitirmesi var. Dediler ki biz ATAÇ’ın tekstil şirketleri okul ve diğer iştirakleri ile hiç ilgilenmeyiz, bizim için önemli olan iş bitirmeleri. Hissedarlara da zaten bir para ödenmeyecek. Zaten şirketler çok kötü durumda. Halil Ataman, bunlarla görüştü ve bir anlaşmaya vardılar. Henüz şirketin durumu hakkında kontrol yapılamadığı için hisseler devredilmeyecek ama bir an evvel de içeriye para girmesi lazım. Bunun da karşılığında çift bir mekanizma kurulsun. Bir taraftan yıllarca şirkette çalışan Mustafa Deniz AK diğer tarafta TELOS’un vekilleri.
Rus şirketin adını vermek istemiyorum. Ilk sözleşme yapan United Trading şirketi de TELOS da aynı gruba ait şirketler. TELOS’un kurucusu ben değilim ama imza yetkim olduğu için şirketi araştırınca ben görünüyor olabilirim.
Erzurum Sakalıkesik işine el attık. Bir süre sonra DSİ’den gelen bir yazıda ATAÇ’a 19 milyon lira fazla ödeme yapıldığı ve bu parayı faiziyle birlikte ödememiz istendi. Herhalde önceden bir avans alınmış ama iş yapılmamış.
Bankalarla görüşmelere başladık. Yapılandırmalar yapılacaktı. Bu arada ortaya çıktı ki, ortakların şahsi mal varlıklarının kefaleti için Şekerbank’a verilen vekâletnamelerde sahte imzalar atılmış. Soruşturmalar, davalar başladı. Savcılık bu sefer Halil Ataman ve noter katibi hakkında dava açtı.
"NEFES ALACAKTIK"
Bu arada ANTEKS ile gruba ait amonyak tesisine İsviçreli Cylinder satın almak istedi. İsviçreli şirket 130 milyon dolar önerdi. Halil Ataman bu fiyatı beğenmedi. Orayı da satamadı. Halbuki o satış olsaydı bankalara ve işçilere ödeme yapabilecek ve nefes alabilecektik.
Bilgilerin saklanması, kardeşler arasında anlaşmazlık, öngörülemeyen engeller çıkınca TELOS bu işten çekildi. Halil Ataman, şirket organları boşalmasın diye bir ay süre istedi. O arada gidip SBK Holding’in Boğaziçi firmasıyla anlaştılar. Bu konuda benim hiçbir yönlendirmem olmadı. SBK ile ilk ilişkim ben ATAÇ yönetim kurulunda iken SBK’nın SETAPP firması 10 milyon dolar alacağı olduğu gerekçesiyle kapıya dayandı. Bilançoda böyle bir borç görünmüyor. Aslında Zorbey diye bir firmanın alacağı varmış, SBK da bu borcu temlik olarak almış. Halil Bey’e sorduk. O da Zorbey’e iş yaptırdığını ve bu alacağın oradan kaynaklı olduğunu doğruladı. SETAPP’ın elindeki 10 milyon dolarlık çek alındı, yerine dört adet çek verildi. Bu çekleri verirken de ödeme imkânımız olmadığını da söyledik. Ben Halil Ataman’ın SBK ile ilişkisinin devirden çok önce olduğunu düşünüyorum.
"KAYINPEDERİM BOZULUR"
İflas erteleme olayını ben engellemedim. Tam tersine neden iflas erteleme yoluna gitmediklerini sordum. Halil Bey de bana “Ben iflas ertelemesi alamam. Bu işe kayınpederim Deniz Baykal çok bozulur” dedi. Ne diyebilirim ki?
Şirkette birçok hissedar var ama Halil Ataman her şeye karar veriyordu. Zaten bizden sonra iflas ertelemeye başvurdular. SBK ile görüşmeleri Halil ve İnci Ataman yaptılar.
Biz Erzurum’daki şantiyeye 12-13 milyon lira para harcadık. SPK raporunda TELOS’un koyduğu para 17 milyon 300 bin lira para olarak kayda geçmiş durumda. NV şirketi ATAÇ’a gelen paralara hacizler nedeniyle el konulduğu için kuruldu. Paralar NV’ye geliyordu. Daha çok Erzurum’daki iş için para harcandı. ANTEKS’teki işçilere ya bir ya iki kez para ödendi. Çok az bir miktar tamamlama aşamasına gelinmiş Gönen’deki sulama işine verildi.
TELOS sadece Kocaeli’ndeki işten para aldı. Bu da SPK raporunda var. Gönen ve Aydın’daki iş bitirmeler için de temlik koydurduk.
Benim sonradan SBK’ye satılan Biofarma şirketinde ortaklık Pekin hukuk bürosunda çalışırken bu şirketin kuruluş işlemlerini yapmam nedeniyledir. Sonradan ortaklıktan çıktım zaten.
İşin bu noktalara gelmesi Halil Ataman’ın yönetim tarzı ve yanlış yatırımlara girişmesi. Her şeyi ben bilirim tavrı, aşırı özgüveni işi bu noktalara getirdi.
ARAZİDE SORUN ÇIKIYOR, KÖYLÜLERLE DAVALIK OLUNUYOR
Metin Yüksel: ATAÇ’la ilişkim 2007’de başladı. Ben o dönem TAMEK’te tam zamanlı çalışıyorum. ATAÇ’a sadece dışarıdan danışmanlık hizmeti veriyorum. ATAÇ sorunlu bir şirket. Ortak olan iki ailenin gerginliği var bir de Ataman ailesinin kendi içinde kavgası var. Mevcut işleri kâr üretmiyordu. Halil Bey çok iyi eğitimli ve çok zeki bir insan. Halil Bey mevcut işlerin para üretmediği gerekçesiyle enerji işine girmeye karar verdi. Yazınızda belirttiğiniz Halil Ataman’ın hırslı, egosu yüksek ve kimseyi dinlemeyen bir kişi olduğu saptaması doğru. Böyle birinin başında olduğu bir şirkette profesyonel yöneticiler ne yapabilir?
Enerji işinde büyüme çok hızlı oldu. Yaklaşık 130 milyon Avro’luk bir yatırım oldu. Bu çevrilebilir bir borç değil. Çünkü enerji işinde iki yıl geri dönüş olmuyor. Arazide sorun çıkıyor, köylülerle davalık olunuyor. O nedenle bu enerji işi ilk kırılma noktası oldu. Ben Avusturyalı bir ortak buldum. Ama Halil Bey, Boydak Grubu ile ortak olmayı seçti. Bütün mali yapı bu ortaklıkla bozuldu. Çünkü Boydaklar sürekli sermaye artırıyor, Halil Bey borçla artırıma gidiyor. Bu da sürdürülemez bir durum.
Halka açılmayı önerdik. Ama halka açılma sürecini Boydak grubunun menkul kıymetler şirketi yönetmesi de sorunlu oldu. Boydaklar borsada satılamayan kısmı alma sözü vermiş. Borsada 90 milyon TL’lik bir arz oluyor. Borsada da ancak yüzde 15’i satılabildi. Boydaklar verdiği sözü tutmadı ve satılamayan kısmı almadı. Bir darbe de İş Bankası’ndan geldi. Bankanın 7 milyon dolarlık kredi anlaşması vardı. Birdenbire banka bunu iptal etti. Ardından Borsa İstanbul hiçbir uyarı yapmadan listeden attı.
Endeks Türev’in gelişini ben önerdim. Halil Bey, gözaltı pazarında hisse satmak istedi. İkinci el hisse satışını bu aracı kurumla yaptı. TELOS ve Boğaziçi anlaşmaları sürecinde ben kâğıt üzerinde yönetim kurulu üyesiyim. İcracı değilim.