Ünlü şef Somer Sivrioğlu'ndan 'koruma ordusu' iddialarına yönelik açıklama: 'Ne şişmanlığım kaldı, ne görgüsüzlüğüm'

MasterChef Türkiye'de jüri koltuğunda oturan Somer Sivrioğlu'nun bir alışveriş merkezinde koruma ordusuyla mekana girdiği iddia edilmişti. Yapılan yorumlara karşılık sessizliğini bozan Sivrioğlu, "Ne şişmanlığım kaldı, ne görgüsüzlüğüm" diye konuştu, olayın perde arkasını anlattı.

cumhuriyet.com.tr

TV8'de izleyicilerle buluşan Masterchef Türkiye'de jüri üyesi olarak oturan ünlü şef Somer Sivrioğlu'nun sosyal medyaya yansıyan görüntüleri gündem oldu.

Davet üzerine İzmir'e giden Sivrioğlu, yemek yapıp sevenleriyle fotoğraf çektirdi. Sahneden inerken AVM'nin güvenlik görevlileri ünlü şefe eşlik etti. 

YORUMLAR OLAY OLDU

Görüntülerin yayılmasının ardından sosyal medyada ilginç yorumlar yapıldı. "Adamı kaçırıp yemek tariflerinin formüllerini alabilirler", "Neden bu kadar koruma?", "Adam kuru fasulyeyi iyi yapıyor diye korunuyor" gibi eleştiriler yapıldı.

SESSİZLİĞİNİ BOZDU

Bu eleştirilerin ardından da Somer Şef, Instagram hesabında yaptığı bir paylaşımla sessizliğini bozdu. Somer Sivrioğlu, "Tanımayanların eleştirisi, vicdansızca olsa bile normaldir. Enteresan olan, tanıdığı, bildiği halde, sesini çıkarmayanlar. Hepinizin canı sağ olsun" dedi. Ünlü, şef, ardından olayın perde arkasını anlattı.

OLAYIN PERDE ARKASINI ANLATTI

Hakarete varan yorumlar karşısında konuşan Sivrioğlu, şunları söyledi:

"Olayın özeti; cumartesi İzmirli dostlarla bir buluşma gerçekleştirdik. Ekibimden sadece soğuk şefim vardı. Yemek yaptık, sonrasında mümkün olduğunca sevenle resim çektik sahneden… Sürem bitince, bir sonraki sunuma yer açmak için çabucak uzaklaştım. Sağ olsun, sevenler sahnenin yanından resim çektirmeye devam etmek istediler ama hem uçağa yetişmem gerekiyordu hem de benden sonra sahneye çıkacak arkadaşıma saygısızlık olmasın diye tamamen AVM güvenliğinin inisiyatifiyle sahneden, otoparka kadar biraz da gereğinden kalabalık bir ekiple hızlıca hareket ettik.

O sırada restoranların önünden çekilen bir görüntüyle iki gündür sanki bu ülkede yapılması gereken gerçek Haberler yokmuşçasına ne ‘şişmanlığım’ kaldı, ne ‘görgüsüzlüğüm'. Hele bunu yapanların bazıları sevip, saydığımız haberciler olunca çok üzüldüm. Benim değil altı, bir güvenliğim bile yok! Neden olsun ki? Maça, yemeğe, sokağa, yürüyüşe hep yalnız veya yanımdakilerle çıkıyorum. Hayatın tam da içinde yaşıyorum. Vicdan ve adalet hepimize ama en çok da medya öncülerine lazım."