Fatma Girik'in kardeşi Günay Girik: Ablamı öldürdüler
Yeşilçam'ın efsane oyuncu Fatma Girik’in kardeşi Günay Girik, ablasının hastanede bilerek öldürüldüğünü söyleyerek hem tedavi gördüğü hastaneye hem de Fatma Girik'in yeğeni Ahu Turanlı'ya dava açtı.
cumhuriyet.com.trTürk sinemasının ve Yeşilçam'ın efsane ismi Fatma Girik, 24 Ocak günü 79 yaşında koronavirüse bağlı olarak çoklu organ yetmezliği sonucu yaşamını yitirmişti. Fatma Girik’in kardeşi Günay Girik, cenazenin ardından iddialarda bulundu.
Günay
Girik, yeğeni Ahu Turan Aşkar ile hastane hakkında 'ihmal' ve 'taksirle ölüme neden
olma' iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Girik, ablasının tedavi gördüğü hastaneye ‘Bulaşıcı hastalıklar ile işlenebilecek suçlar kapsamında taksirle ölüme sebebiyet vermekten’ suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.
HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATTIK
MagazinBurada'nın haberine göre; Günay Girik, yeğeni Ahu Turanlı’ya da dava açtığını belirtti. Girik, yeğenine dava açma sebebini şu şekilde özetledi:
“Bodrum Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’nde bu süreç boyunca ‘Fatma Girik’in mal varlığına tedbir konulması’ hakkında hukuki süreç başlattık. Artık süreç yargıdadır. Tüm bu süreç avukatımız tarafından takip edilecektir.”
AVUKAT: BAKICISININ TESTİ POZİTİF ÇIKMIŞ
Günay Girik'in avukatı Akın Centilmen, "Ayın 16'sında
Fatma hanım, hastanede yatarken Türkmenistan uyruklu bakıcısı, Girik'in yeğeni
Ahu Turan Aşkar'a kendini iyi hissetmediğini ve test yaptırmak istediğini
söylüyor. Test ücretinin 1000 lira gibi bir tutar olduğunu söyleyen bakıcının
beyanına göre, Aşkar, parayı çok buluyor ve teste gerek olmadığını söylüyor.
Daha sonra Fatma hanımda semptomlar çıkıyor, fenalaşınca yoğun bakıma alıyorlar
ve bakıcıya test yapılıyor. Testin sonucu pozitif çıkıyor. Duyduğumuza göre Ahu
hanım aşı karşıtıymış. Daha sonra bakıcı her şeyi Günay beye anlatıyor. Biz de
olayda hem hastanenin hem de Ahu hanımın ihmali olduğu gerekçesiyle bulaşıcı
hastalıklardan kaynaklı taksirle ölüme neden olma suçundan Bodrum Sulh Ceza
Hakimliği'ne suç duyurusunda bulunduk" diye konuştu.
Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dosyanın
İstanbul'a gönderileceği ve soruşturmanın orada süreceği kaydedildi.