'Çocuklarda dijital bağımlılık öfke, takıntı ve kaygıya neden oluyor'
Prof. Dr. Burcu Özbaran, pandemiyle evde daha çok vakit geçirerek bilgisayar oyunu oynayan çocuklarda bir süre sonra bağımlılık geliştiğini söyledi. Özbaran, çocukların bağımlılık yaratan oyunlardan uzak durması istenildiğinde ise öfke, kaygı davranışları gösterdiğine dikkat çekerek, "Pandemi telaşıyla ebeveyn denetiminin eksik olduğu bir dönem oldu. Bunu hemen normale döndürmek gerek" dedi.
DHATürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), çocukların kullandığı bilişim teknolojileri hakkında verileri derledi. 2021 yılında düzenli internet kullanan 6- 15 yaş grubundaki çocuklar, haftalık ortalama 12 saat 25 dakika ders için, 6 saat 59 dakika ise ders dışı zamanlarında internet kullandı.
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Burcu Özbaran, "Çevrim içi derslere katılma birinci sırada yer alıyor. Bu iyi. Ancak ikinci sırada dijital dünyada oyunlar yer alıyor. Eğitim amaçlı kullanımını her zaman destekliyoruz. Ancak ikinci sırada gelen dijital oyunlar nedeniyle ailelerin devreye girmesi gerekiyor. Dijital platformların kontrollü kullanılması, kötü amaçlı olmayan oyunların kullanımının da sınırlandırılması bizim için önemli. Dikkat bozuluyor. Bakıyorsunuz bağımlılık yaratıyor. Bağımlılık yapan oyunlardan uzaklaşması istendiğinde öfke, takıntılar, kaygı meydana geliyor. Uzun vadede akademik başarıda bozulmalar oluyor. Özetle eğitim amaçlı kullanımı iyi ancak boş vakitlerin değerlendirilmesi açısından dijital oyunların kullanılması çocukların sağlığına olumlu değil" ifadelerini kullandı.
'İNTERNET KULLANIMI KONTROLLÜ OLMALI'
Son dönemde özel gereksinim gösteren çocuklarda da internet kullanımının çok artığını ve bu konuda çalışma yaptıklarını belirten Prof. Dr. Burcu Özbaran, "Özel gereksinimli çocuklarda kullanımın artması, bu grubun sosyal ilişkilerde daha çok desteklenmesi gerekirken; dijital teknolojilerle çocuğun evde kalmasının sağlanması, çocuğun gelişimi için olumlu değil. Kimi çocuklar teknolojiye bağımlılık geliştirme açısından daha riskli. Mesela dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda çok fazla bağımlılığa giden süreç görüyoruz. O yüzden sağlıklı bir gelişim süren çocuklar dışında riskli gruptaki çocukları da korumak için internet kullanımının aileler tarafından kontrollü olmasının sağlanması gerekiyor. İnternet kullanımı süresinin kısıtlı olmasının sağlanması lazım. Daha çok hareketli oyunlar ile beraber vakit geçirecekleri aile aktivitelerinin yapılması önemli" dedi.
'ÇOCUKLARIN RUH SAĞLIĞINI KORUMAK ERİŞKİNLERİN GÖREVİ'
İnternette vakit geçirirken çok fazla konsantrasyon gerekmediği için çocukların kısa sürede bağımlı hale geldiklerini dile getiren Prof. Dr. Özbaran, "Çocukların ruh sağlığını korumak erişkinlerin görevi. Çocuk psikiyatristlerine, doktorlarına gitmeden önce bizim teknolojinin fazla kullanımından çocukları korumamız gerekli. Kitap okumaya, sportif faaliyete yönlendirmemiz lazım. İnternetin eğitim amacı dışında kullanıldığı durumlarda çocukların dikkatleri, bilişsel fonksiyonları olumsuz etkilenebilir. Aynı zamanda bu hareket kısıtlılığı demek. Bu kadar sürenin ekran başında hareketsiz geçirilmesi, uzun vadede çocuklarda fiziksel anlamda olumsuzlukları görmemize yol açacak" diye konuştu.
'HAREKETE VE SPORA YÖNLENDİRMELİYİZ'
Ailelere önerilerde bulunan Prof. Dr. Burcu Özbaran, "Çocuklarımızı harekete ve spora yönlendirmemiz gerek. Kitap okuma alışkanlığının desteklenmesi lazım. Sadece sosyal medya ve dijital oyun platformlarını boş zamanları geçirme alanı olarak düşünmemek lazım. Pandemide faydasını gördük. Dersimizi oradan yaptık, arkadaşlarımızla buluştuk. Bu tür doğru kullanımlar gerekli. Çocukların tek başına kaldığı, yalnız vakit geçirdiği anların engellenmesi gerekli. Çocuğu internet dışında daha fazla bedensel hareket edebileceği, sosyal ilişki kuracağı durumları desteklememiz gerek. Sosyal ilişkinin olduğu, sosyal beceri eğitiminin olduğu; eğlenceli ve insani oyunları destekleyeceğiz" dedi.
SON DÖNEMDE GÖZLENEN DAVRANIŞLARI ANLATTI
Son dönemde çocuklarda gözlemledikleri davranışlara dikkat çeken Prof. Dr. Burcu Özbaran, şunları söyledi:
"Biz klinikte son dönemde daha çok özel gereksinimi olan çocuklarla çalışıyoruz. Daha fazla risk grubunda olup, teknoloji bağımlısı olan çocukların anne ve babaları bize başvuruyor. Fakat kliniğe yansımayan popülasyonda da çok ciddi teknolojik kullanımının artmasıyla beraber öfke sorunları, bağımlılık, sokağa çıkıp oynama isteğinin dışında evde yalnız kalma, annesiyle babasıyla dışarıya çıkmak istememe, hemen eve dönüp oyun platformlarında ya da bilgisayarda içeriksiz boş video izleyerek vakit geçirme söz konusu. Pandemi telaşıyla ebeveyn denetiminin eksik olduğu bir dönem oldu. Bunu hemen normale döndürmek gerek. Birlikte ev işi yapmak, aslında çocuğun ciddi dikkat, bellek, yürütücü işlevler dediğimiz beyin fonksiyonlarını destekleyici bir şey. Beraber vakit geçirmek ve yaratıcılıklarını geliştirici bir şeyler yapmak, hareket etmek gerek."