Yerel üretici pazarında ‘Dünya Çiftçiler Günü’ nasıl kutlandı?
Dünya Çiftçiler Günü’nde Antalya’daki yerel çiftçiler yaşadıkları sorunları anlattı. Üretici Ayşe Çelik “Her şey pahalı, gübre, fidan parasını ödeyemiyoruz. Bir fidan 20 lira. Çiftçiler Günü’nde kendi günümüzü yaşayamıyoruz” dedi.
Dünya Çiftçiler Günü’nde Antalya Konyaaltı Belediyesi Hayat Park’ta yerel çiftçiler için üretici pazarı kurdu. Çevre köylerden gelen üreticiler, Doyran patlıcanı, Çandır fasulyesi gibi lezzet ve kalitesiyle ün kazanan yerel ürünleri satışa sundular.
Küçük aile işletmelerinin bulunduğu pazarda, tezgâh başında duranlar arasında gençler yok denecek kadar azdı. Çiftçiler üretim maliyet girdilerinden yana dertli, 10 liraya sattıkları biberi markette 50 lira görmekten üzgün, kooperatifleşme konusunda farklı fikirlerde, üretici pazarlarının sayısının çoğalması konusunda ise hemfikir.
“HER ŞEY PAHALI, FİDAN PARASINI ÖDEYEMİYORUZ”
Çiftçiler Günü’nde üretici pazarına gelen çiftçilerin en büyük ortak sorunu üretimdeki girdi maliyetleriydi. Konyaaltı Doyran Köyü’nden ürettiği patlıcanları satmak için üretici pazarına gelen Ayşe Çelik, “Biz buranın meşhur Doyran patlıcanını üretiyoruz ancak her şey pahalı, gübre, fidan parasını ödeyemiyoruz. Bir fidan 20 lira. Çiftçiler Günü’nde kendi günümüzü yaşayamıyoruz. Öyle ki çocuklarımızın çiftçi olmasını istemem, okumasını isterim, çiftçiler gününü de kutlamasınlar” dedi.
Doyran Köyü’nden Osman Kaya, “Pazarda genç çiftçi görebildiniz mi?” diye sorarak, Çiftçiler Günü’nde çiftçilere çocuklarınızı tarıma teşvik edin çağrısı yaptı. Çocuk yaşta toprakla uğraşan, hayvan sevgisi aşılanan çocukların ileride çiftçiliğe devam edebileceğini ve hayata karşı bir sıfır önde başlayacaklarını savunan Kaya, “20 yaşına gelen ağacı da insanı da eğemezsiniz, ben çocuklarıma toprağı da hayvanı da sevdiriyorum, çalıştırıyorum” dedi.
Korkuteli Kızılcadağ Köyü’nden üretici pazarında gördüğümüz genç çiftçilerden Halil Ak ise çiftçiliği bırakamama sebebini “Bir kere severseniz kanınıza giriyor, çiftçilik öyle bırakılacak bir şey değil, seven insan devam eder, gençler şehirlere gidiyorlar, bırakıyorlar, şimdi şehirden köye kaçmak isteyenler biraz var gibi görüyorum” dedi.
ÇİFTÇİ NEDEN KOOPERATİFLEŞMİYOR?
Üretici pazardaki çiftçiler üretimdeki maliyet ve işgücünü karşılama gibi zorluklarla mücadelede ve ürünlerinin satış fiyatını belirlemede etkinliklerinin artması konusunda kooperatif seçeneğine başvurmadaysa farklı düşüncelere sahip.
Korkuteli Kayabaş Köyü’nden Melahat Torbalı gübre, benzin ve işçilik fiyatlarını karşılamakta zorlandıklarını söyleyerek, “Komisyoncuya 10 liraya sattığımız biberi markette 50 liraya satıldığını görmek bize koyuyor, üzülüyoruz. Kooperatif olmayı düşünürüz niye olmayalım, daha iyi bizim için. Ürün 20 lira ise hepimiz için 20 lira olsa 1000 tane ekeceksek 1000 ekelim, 2000 ekmeye gerek yok ki zarar ettikten sonra” dedi. Korkuteli Kızıldağ köyünden Halil Ak ise belli bir fiyat politikasının oluşması açısından kooperatifleşmenin faydasının olacağını söyledi, kendi köylerindeyse kooperatifleşmeyi deneyip denemedikleri sorusunu, “hayır” ile yanıtladı. Ak, üretim fazlasının olduğunu, ihracatı kooperatifin yapıp yapamayacağı konusunda emin olmadığını, ihracatın belli kesimlerin elinde olduğunu söyledi.
Konyaaltı Doyran Köyü’nden Osman Kaya ise, kooperatif kurma konusunun köyde dört beş yıldır gündemlerinde olduğunu ancak, çiftçilikte hem maliyet hem gelir bakımından büyük paraların döndüğünü, 100 çiftçinin 200 milyon cirosunun döneceğini ve bunun kooperatifte idaresinin zor olacağını, kooperatifin ihracat yapamayacağını savundu. Kaya, “Kooperatifte bir kişiye nasıl güvenelim, bir tosun parayı alıp kaçsa gitse bu gariban çiftçinin emeği boşa çıkacak ama komisyoncu öyle değil, komisyoncuda paran garantide, vergini ödüyor, bağ-kur primini ödüyor” yorumunu yaptı.