Türkiye’de üç yılda 489 kadın vurularak öldürüldü

Türkiye’de son üç yılda 1054 kadın cinayeti işlendi. Eşi tarafından beş kurşunla vurulan Nurtaç Canan, “Evde hep silah vardı ve “Seni öldüreceğim” diye beni tehdit ediyordu” dedi. Avukat Leyla Süren ise, “Kadınlar evde bir silah olduğunu bildiğinde öldürülmeseler bile bu sefer kendi yaşamlarıyla ilgili karar veremiyorlar” diye konuştu.

Rengin Temoçin

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre son üç yılda 1054 kadın cinayeti işlendi, 489 kadın ateşli silahlarla öldürüldü. 2022’nin ilk beş ayında öldürülen 132 kadının 66’sı ateşli silahlarda katledildi. Kadınlar öldürülmelerinin yanı sıra ciddi yaralanma tehdidiyle de karşı karşıya. 2020’de eşi Ragıp Canan tarafından 5 kurşunla vurulan ve ölmekten son anda kurtulan Nurtaç Canan bu tehdidi yaşayanlardan biri.  

AİLESİNE NOT BIRAKMIŞ

Cumhuriyet’e yaşadıklarını anlatan Canan, “25 yıllık evliliğim vardı. Beni hep aldatıyordu ve uyuşturucu bağımlısıydı” dedi. Ayrılmak istedikten sonra vurulduğunu anlatan Canan, “beş el ateş ettiğini duydum. Yere yığıldım. Çantamdan telefonumu ve kartlarımı almış. Öleceğimi düşünerek kanımla yere ‘Annem, babam hakkınızı helal edin. Beni Ragıp vurdu’ yazdım. Annemi babamı arayarak ‘Kızınızı öldürdüm, gelin alın’ demiş. Oğlum geldiğinde yerde kanlar içindeydim. Ambulans 10 dakika gecikse yaşamıyordum” diye konuştu. 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatlarından Rukiye Leyla Süren, “Kadınlar en çok ateşli silahlarla öldürülüyor. Ateşli silahlara erişmek oldukça kolay. Etkin çözümlere ihtiyacımız var. Devletin, iktidarın tüm kurumlarıyla bir seferberlik halinde bireysel silahlanmaya hayır kampanyasına ve önlenmesine ihtiyacımız var. Hiçbir zaman bu konunun bütün toplumu ilgilendirilecek şekilde tartışıldığını da göremiyoruz. Sanki bir nevi göz kapanıyor ve görmezden geliniyor bu durum” dedi. 

Avukat Süren, “Kadınlar evde bir silah olduğunu bildiğinde öldürülmeseler bile bu sefer kendi yaşamlarıyla ilgili karar veremiyorlar. Evde bulunan silah, ister ruhsatlı olsun, ister ruhsatsız olsun patlamasa bile evde olduğunun bilinmesi o kadın için büyük bir baskı aracıdır. Koruma kararları veriliyor ama kadınlar evlerden çıkamıyorlar ve kimi zaman da koruma kararı altındayken o kadınlar ölüyor. Bireysel silahlanmayla ilgili bir takip sistemi getirilmeli ve kadınlar korunmalıdır” diye konuştu. 

"DUVARDA DELİK VARDI"

17 yaşındaki Helin Palandöken cinayetine değinen Süren, “Helin Palandöken, internetten alınan otomatik atışlı bir pompalı tüfekle öldürüldü. Silahı satan kişi sadece tanık olarak dinlendi. O silahta ruhsatlı satılmaktadır yazıyormuş internette. Fakat bir hata yapılmış. Ruhsatı aldığı tespit edilmeden teslim edilmiş. Helin’in öldürüldüğü yere gittiğimizde duvarda kocaman bir delik vardı. Helin’e atılan kurşun duvarda kocaman bir delik açacak nitelikte bir silahtı. Dosyada bu silahın ruhsatsız o katile teslim edilmesi bir hata olarak tanımlandı” ifadelerini kullandı. 

"BOŞANAMIYORUM"

Yaptıklarından dolayı Ragıp Canan’ın sadece 8 yıl 10 ay hapis cezası aldığını ve kendisinden boşanamadığını dile getiren Nurtaç Canan, “Boşanamıyorum ve kendime bir hayat kuramıyorum. Eğer boşanırsam kütüğüm her şeyim değişeceği için kendime ve oğluma yeni bir hayat kurabileceğim. Adresimin kimse tarafından bilinmesini istemiyorum. Bu adam çıktığı zaman beni öldürecek” diye konuştu. Canan sözlerini şu şekilde noktaladı: “Bana göre silah taşıyan insanın manevi durumunun, psikolojisinin iyi olması gerekiyor. Son dönemde insanlarda böyle bir durum asla yok. Ben ruhsatlı ruhsatsız her silaha karşıyım.”

"RUHSATA EŞ RIZASI GETİRİLSİN"

Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Psikiyatrist Dr. Ayhan Akcan ise, “100 kişiye her an silah bulabilir misiniz diye soruyoruz. Yüzde 93’ü hemen silah bir saat içinde bulurum diyor. Yaklaşık yirmi beş milyona yakın silah var. Dolaylı yoldan yani silah evde de arabada da var. Ruhsat altına alırız, problemi çözeriz mantığı var ama o da problemi çözmüyor hatta her geçen gün yüzde 3-5 artıyor” dedi. Akcan sözlerini şu şekilde noktaladı: Evde silah bulundurma ruhsatına eş rızası getirilsin. İkincisi mutlaka evde silah kasası zorunluluğu getirilsin kilit altına alınsın. Türkiye’de bu tür olaylarda yüzde 60 azalma olur.”