Türkiye perspektifinden Rusya'nın ilhak kararı: Karadeniz'i neler bekliyor?

E. Koramiral Can Erenoğlu'na göre Ukrayna'daki son gelişmeler, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın uzayacağına işaret ediyor. Batı, Rusya karşıtı yaptırımlara uyması için Türkiye’ye baskıyı artırabilir.

Caner Çiftçi

Rusya tarafından Ukrayna'nın Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerinde önce referandum gerçekleştirilmesi ve ardından söz konusu bölgelerin ilhak edilmesi, dünya gündeminin odak noktasına oturdu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün Kremlin Sarayı'nda gerçekleştirilen törenle ilhak kararını imzalayarak, ülkesinin "dört yeni bölgeye" sahip olduğunu duyurdu.

Uluslararası kamuoyunda ilhak kararına yönelik tepkiler çığ gibi büyürken, bunun bölgesel ve küresel etkileri ve sonuçları merak uyandırdı.

E. Koramiral Can Erenoğlu, Rusya'nın ilhak kararının Karadeniz'in güvenliğine etkilerini ve uzun vadede Avrasya'da doğurabileceği jeopolitik sonuçlarını Cumhuriyet'e değerlendirdi.

'SAVAŞIN UZAMASI TÜRKİYE'NİN ÇIKARLARINI OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEYECEK'

Can Erenoğlu, gelişmelerin Ukrayna ve Rusya arasında "savaşın uzayacağını" gösterdiğini, bundan dolayı da Türkiye'nin çıkarlarının "olumsuz" yönde etkilenebileceğini söyledi.

Erenoğlu, Batı'nın, Rusya'ya yönelik yaptırımları "artıracağını" vurgulayarak, bu konuda Türkiye'ye "baskı uygulanacağını" savundu.

Erenoğlu, "Batının Rusya’ya karşı uyguladığı ekonomik yatırımlarda kararlı davrandığı ve enerji bağımlılığını azaltmaya çalıştığı dikkate alındığında yaptırımları artıracağı anlaşılmaktadır. Bu durum bugüne kadar denge politikası izleyen ancak ekonomik açıdan Rusya’ya bağımlılığı daha fazla olan Türkiye’nin uygulanacak ilave ekonomik yaptırımlara uyması için Batı baskısının artacağı söylenebilir" dedi.

'UKRAYNA-TÜRKİYE DENİZ TİCARETİ YOK DENECEK DÜZEYE İNECEK'

Odessa'ya dikkat çekerek Türkiye ile Ukrayna arasında deniz ticaretinin de olumsuz etkileneceğini belirten Erenoğlu, "İşgal sonrası Ukrayna’nın Odessa dışında denize çıkışı olmayacağından Türkiye-Ukrayna deniz ticareti yok denecek düzeye inecek, Odessa’nın da abluka altına alınması, mayın döşenmesi durumunda bu ticaret tamamen ortadan kalkacaktır" diye konuştu.

Erenoğlu, ABD ve AB'nin, Rusya’yı "zayıflatmak" için Bulgaristan ve Romanya üzerinden uzun yıllardır yaptığı kademeli hazırlıkları artırarak Rusya’ya "tehdidini yoğunlaştıracağını" ifade etti.

Fotoğraf: Rusya tarafından ilhak edilen bölgeler Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya/BBC

'NÜKLEER SİLAH KULLANIMI, BÖLGEDEKİ BARIŞ VE İSTİKRARI YOK EDER'

Rusya'nın olası bir nükleer silah kullanması halinde bölgedeki "barış ve istikrarın ortadan kalkacağına" işaret eden Erenoğlu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Rusya’nın son Güvenlik Stratejisi kapsamında; işgal ettiği Ukrayna topraklarından çıkması için AB/D’nin Ukrayna’ya silah, personel ve istihbarat desteğini artırarak Ukrayna üzerinden  Rusya’ya karşı geniş çaplı bir konvansiyonel saldırı yapılması ve Rusya’nın düşük olasılıklı olmakla birlikte taktik nükleer silah kullanması durumunda NATO üyesi olmamız nedeniyle başta ülkemiz olmak üzere bölgemizdeki barış ve istikrar tamamen ortadan kalkacaktır."

'ZELENSKİ, GÜRCİSTAN'DAN DERS ÇIKARMADI'

Erenoğlu, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin, Gürcistan'ın işgalinden ders almadığını ve savaşa girdiğini belirterek, "Ukrayna’yı, ABD’nin 2008 yılında Gürcistan’ı destekleyip Rusya’nın karşı hamlesi sonucu yalnız bıraktığından ders alarak aynı hataya düşmemesi için defalarca uyarmamıza rağmen liderlik nitelikleri kısıtlı olan Zelenski, bu uyarıları kulak arkası etti ve ülkesini savaşa soktu" diye konuştu.

Fotoğraf: Karadeniz ülkelerinin Münhasır Ekonomik Bölgesi/DAP

'TÜRKİYE, İKİLİ GÖRÜŞMELERİ YOĞUNLAŞTIRMALI'

Türkiye'nin Ukrayna ve Rusya ile görüşebilen "tek ülke" olduğunu belirten Erenoğlu, NATO ve Rusya arasında adeta bir "mekik diplomasisi" yürütmesi gerektiğini söyledi.

Erenoğlu ayrıca, "Türkiye’nin NATO içinde daha aktif bir tutum izlemesi ve deneyimli diplomatlar kanalıyla Rusya’yı vahim sonuçlara yol açacak taktik nükleer silah kullanılması gibi kararlardan ve işgal ettiği Ukrayna topraklarını ilhak kararından vazgeçmesi için; Ukrayna’nın da savaşı körükleyecek beyanlarda bulunmaması için ikili görüşmeleri yoğunlaştırması en uygun hareket tarzı olacaktır" dedi.