Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu olarak kabul edilen Lozan Barış Antlaşması’nın 101. yıldönümü

Özülker: “Lozan, Türkiye’nin galiplere diz çöktüren hükümleri kabul ettirdiği antlaşmadır. Bu o dönem için çok büyük bir başarıdır. Bugüne gelmemizi sağlayan zemindir."

Aytunç Ürkmez

Lozan Barış Antlaşması’nın uluslararası önemini emekli büyükelçi Uluç Özülker Cumhuriyet’e anlattı. Lozan’ın anlaşılamadığını belirten Özülker, “1. Dünya Savaşı’nı bitiren bütün antlaşmalar Fransa topraklarında imzalandı. Osmanlı’da savaşı sonlandıran Sevr’dir. Bunun ardından Büyük Atatürk’ümüzün önderliğinde İstiklâl Savaşı’na girişildi. Bu savaşı bitiren ise Lozan’dır” dedi. Özülker sözlerine şöyle devam etti: “Lozan, Türkiye’nin galiplere diz çöktüren hükümleri kabul ettirdiği antlaşmadır. Bu o dönem için çok büyük bir başarıdır. Bugüne gelmemizi sağlayan zemindir. Lozan kendi, koşulları altında Cumhuriyetimizin temel taşıdır. Bugün ise Türkiye’nin Misakı Milli sınırları içindeki hedefidir de.”  

‘ŞERİAT ÇAĞRISIDIR’

Lozan Barış Antlaşması, karşıdevrimciler tarafından sürekli karalanmaya çalışıldı. Bunun yanı sıra emperyalist güçler ise antlaşmayı aşındırmak için hareket etti. Bu kapsamda yaşanan en son olay ise Fener Rum Kilisesi Başpsikoposu Bartholomeos’un Lozan’a aykırı olarak 15-16 Haziran’da İsviçre’de düzenlenen “Ukrayna Barış Zirvesi”ne “ekümenik” sıfatıyla katılması oldu. Fener Rum Kilisesi, Lozan’da sözlü olarak “Türkiye sınırları için yaşayan Rum kökenli yurttaşların dini görevlerini yerine getirmesi” için azınlık bir kilise olarak çalışmasına izin verildi. Bu kapsamda Fatih Kaymakamlığı’na bağlandı. Kilisenin Lozan’a karşı hareketlerini Cumhuriyet’e değerlendiren Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi basın sözcüsü ve Baba Eftim’in torunu Selçuk Erenerol “Ekümenik patrik sıfatı şeriat çağrısıdır” diyerek şunları söyledi: 

“Fener Rum Ortodoks Kilisesi, Türkiye için bir kilise olarak görev yapabilir. Sadece azınlık kilisesidir. Yargıtay’da bu durumu 2007’de kabul ederek, kilisenin ekümenlik iddiasının yasal bir dayanağının olmadığını belirtmiştir. Kilisenin “ekümenlik” iddiaları Lozan’a, TCK’ye, anayasaya ve sonuçta laikliğe aykırıdır. Ancak kilise sürekli belirlenen sınırları aşmaya çalışmıştır. Hükümetler de bu konuda gerekli tavrı almamıştır.” 

ADD: KANLA YAZILDI

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Lozan Barış Antlaşması’nın 101. yıldönümü için bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Maddeleri şehit kanıyla yazılmıştır. Lozan’ı tartışmaya açmak, güncellenmesi gerektiğini söylemek Sevr paçavrasına ve benzeri emperyal projelere hizmet etmektir. Türkiye Cumhuriyeti ve Türk ulusu var oldukça Lozan Antlaşması da var olacaktır” ifadeleri kullanıldı.