TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu'ndan dikkat çeken soru: ‘Depremin etkilediği çocuklara dini terapi yapıyor musunuz?'
TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu, Kahramanmaraş merkezli depremlerin çocuklara etkisine ilişkin sunumları dinlemek için toplandı. Toplantıda sunum yapan Haliç Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Yeşim Ünal Kılıç deprem bölgesinde yaptığı gözlemleri aktardı.
Sarp SağkalTBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu, Kahramanmaraş merkezli depremlerin çocuklara etkisine ilişkin sunumları dinlemek için toplandı. Toplantıda sunum yapan Haliç Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Yeşim Ünal Kılıç deprem bölgesinde yaptığı gözlemleri aktardı. Ailesinden uzakta kalan çocuklarda ciddi sorunlar gördüğünü söyleyen Kılıç, “Yuvalarda kalan, uzuv kayıpları olan kronik hasta olan ve refakatçisi olmayabilen çocuklar var” dedi. Konteynerlerde tuvalet sayısının yetersiz kalmasıyla çocuklarda çok fazla “alt ıslatma” olayı yaşandığını aktaran Kılıç, “Uzmanlarımız intihar vakalarında ciddi artış görüyorlar ve yaş oranı çok düştü. Yani 8 yaşında intihar girişiminde bulunmuş insanlardan bahsediyoruz. Afet bölgelerinde, özellikle kırsallarda. Acile başvuranlar açısından da önemli oranlarda çocuk yaşta intihar düşüncelerinin ve girişimlerinin arttığını görüyoruz. Yani 8 yaşında intihar girişiminde bulunmuş” bilgisini paylaştı.
'DİNİ TERAPİ' SORUSU
AKP’li Yaz, Kılıç’ın sunumunun ardından “Bölge halkının büyük bir kısmı Müslümandır veya başka semavi dinlere mensuptur. Bütün semavi dinler ölüm sonrası hayata inanır ve çocuklarını ona göre küçükken yetiştirirler. ‘Burada başımıza ne geldiyse önemli değil. Neticede ölüm, kabir bir zindan değil, bir yokluk değil, bir taraftan diğer bir tarafa geçiş köprüsüdür’ diye böyle dinî şeylerle de terapi yapıyor musunuz çocuklarla?” sorusunu yöneltti. Bu tip konuların terapiden çok manevi danışmanlık olduğunu söyleyen Kılıç, Bu tür fatalistik düşüncelerle veya inanışlarla aslında bunun bir baş etme yöntemi olabileceğine dair bilgiler var ama örneğin, bunu bir korkuyu yenmek gibi bir yaklaşım içinde değil daha kültürel yapılan çalışmalar içerisinde değerlendirilebilir olduğunu düşünüyorum. Ama doğrudan terapi yöntemi olarak kullanıldığını görmedim” yanıtını verdi.
'KAYIP ÇOCUKLAR' TARTIŞMASI
Komisyonda deprem bölgesindeki kayıp çocukları gündeme getiren DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan da kayıp olduğu iddia edilen çocuklardan örnekler vererek Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınlarıyla Dayanışma Derneği’nin 5 Şubat itibariyle 38 çocuğun kayıp olduğunu açıkladığını anımsattı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Bilir soruya karşı, “Biz buradaki tüm çocuklarla ilgili tüm taramalarımızı yapmış ve gerekli aile birleştirmelerini, gerekiyorsa ailesi bulunamıyorsa koruma altına alma süreçlerini ve vefatsa vefat tespitlerini yapmış durumdayız. Bize 2 bin 500’e yakın ihbar geldi, 1088’e düşürdük. Şu an için de bize yeni kayıp ihbarı gelmedi. Bin 866 ihbardan aile ve aile yakınlarına teslim edilen 301 çocuk. 567 vefatını tespit ettiğimiz çocuklar” yanıtını verdi. Ancak çocukların sayısıyla ilgili paylaşılan verilerde netlik ve detay olmaması tartışma toplantının geri kalanında da devam etti. DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki de toplantının sonunda “Kayıp çocuk ve insan vakası var. ‘Bizde yok’ diyorsunuz ama İçişleri Bakanlığı’yla, bakanlıklar arası hiçbir iletişim yok mu? Artık kayıtsızlıktan çıkın” çağrısını yaptı.