8 Mart için kadınlar yine bir arada: Eşit ve özgür bir dünya kurmadan feminist isyan bitmeyecek!

İstanbul'da kadınlar, Beyoğlu Kaymakamlığı'nın yasak kararına rağmen Taksim'de yapılması planlanan 'Feminist Gece Yürüyüşü’ne katılmak için yollara çıktı. Bu arada, Kadıköy’den vapurla Beşiktaş’a geçmek oradan da Taksim'e çıkmak için iskelede bekleyen kadınlar, vapura binemeden gözaltına alındı. Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi de polis bariyerleriyle kapatıldı. Polis Taksim'de kadınlara müdahale etti.

ANKA

İstanbul’da bu yıl 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla 20'ncisi düzenlenen ‘Feminist Gece Yürüyüşü’ için kadınlar, saat 19.00'da Beyoğlu’nda bir araya geldi. Kadınlar ise çok sayıda ara sokakta buluşmaya devam ediyor. Firüzağa'da toplanan kadınların önü polis tarafından kesildi. Kadınların yürüyüş ısrarı sürüyor. Taksim'de polis kadınlara müdahale ediyor.

Kadınlar yürüyüşün ardından basın açıklamasını okudu. Açıklamada, "Patriyarkanın, kapitalizmin, ırkçılığın, savaşın, işgalin, dini baskının, emek sömürüsünün olmadığı eşit ve özgür bir dünya kurmadan feminist isyan bitmeyecek!" denildi.

Polis engeline karşın okunan basın açıklaması şöyle:

"UMUT EDEBİLİYORSAK FEMİNİZM SAYESİNDE"

  • 20 yıl önce Taksim Mis Sokak’ta bir grup feminist bir araya gelerek savaş çıkaran devlet başkanlarının hepsi erkek tesadüf mü dedik ve ilk feminist gece yürüyüşü’nü başlattık. Bugün bu gece, 8 Mart 2022’de yine erkeklerin çıkardığı savaşın ve yoksulluğun gölgesinde on binlerce kadın bir aradayız feminist bir dünya kurmadan bitmeyecek bu isyan diyoruz.
  • Yıllar içerisinde sadece sayıca çoğalmadık, bu sokakları aşan bir feminist mücadeleyi örgütledik, dayanışmayı kurduk. Bizi ezen patriyarkaya, hayatlarımızı sömüren kapitalizme, bizi hizaya sokmaya çalışan heteroseksizme karşı başka bir dünyanın mümkün olduğunu gördük. Kadınlara ve LGBTİ+’lara karşı saldırılar her taraftan yükselirken, İstanbul Sözleşmesi’nin feshinden nafaka hakkının gaspına, homofobi ve transfobiyi alenen örgütleyenlerden bizleri makbul kadınlar yapmaya çalışarak tüm ev ve bakım işlerini üstümüze boca edenlere, yoksulluğun ve savaşın faturasını bizlere çıkaranlara karşı mücadelemizi sürdürüyorsak, direniyorsak, umut edebiliyorsak feminizm sayesinde. Burada bugün toplanan, bugün dünyanın dört bir yanında toplanan feministler sayesinde.

"KADIN EMEĞİNİ SERMAYEYE UCUZ İŞGÜCÜ HALİNE GETİRENLERE KARŞI..."

  • İddiamız sadece bugünü kutlamak için değil, sadece kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığı kaldırmak için değil, sadece eşitlik için değil. Dünyayı değiştirmekte gözümüz var. Feminist bir dünya kurana kadar bu sokaklardan isyan ve mücadele eksilmeyecek.
  • İstanbul Sözleşmesi’ne ve 6284’e saldırılar kadın cinayetleri, erkek şiddeti ve trans cinayetlerinin önünü açıyor. Erkek-devlet ve patriyarka işbirliğiyle bize yönelen bu saldırılar karşısında bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok diyoruz.
  • Varlığımız aile ile tanımlandıkça, “aile değiliz, kadınız, feminist isyandayız!” demeye devam ediyoruz.
  • İktidarın LGBTİ+lara yönelen homofobik, transfobik, nefret dolu sözlerine; LGBTİ+ların iş, barınma ve hatta yaşam hakkının yok sayılmasına dayanışmamızla ve mücadelemizle cevap veriyoruz.
  • Ev içi işleri karşılıksız yapmamızı bekleyen, bize en güvencesiz, en düşük ücretli işleri dayatan, kadın emeğini sermayeye ucuz işgücü haline getirenlere karşı; “emeğimiz bizimdir, emeğimizin sömürülmesini kabul etmiyoruz!” diyoruz.
  • Salgının, ekonomik krizin tüm yükünü bize yükleyenlere, bizi yoksullaştıranlara karşı evlerde, fabrika önlerinde, ofislerde, şantiyelerde, meydanlarda direnmeye devam ediyoruz.

"FEMİNİST İSYAN BİTMEYECEK!"

  • “Mağdur” olduğunu söyleyen erkekleri güçlendirmek adına nafaka hakkımızın gasp edilmesini kabul etmiyoruz.
  • Patriyarkaya karşı mücadele eden kadınların ve kadın siyasetçilerin hapsedilmesini, KHK’larla, kayyumlarla kadın örgütlerinin ve kadın danışma merkezlerinin kapatılmasını kabul etmiyoruz.
  • Kadın sığınakları ve kreşlerin yetersizliğine, ŞÖNİM’lerin niteliksizliğine, kadınların karakollardan geri gönderilmesine, öldürülmemek için öldürmek zorunda kaldıklarında da onlarca yıl hapis cezası verilmesine isyan ediyoruz.
  • Sesimizi, sözümüzü, eylemimizi şiddetle, polisle bastırıp mahkemelerde yargılamaya çalışanlara itaat etmiyoruz. Korkmuyoruz. “Ritimli zıplayarak” patriyarkaya başkaldırmaya devam ediyoruz.
  • Diyoruz ki; patriyarkanın, kapitalizmin, ırkçılığın, savaşın, işgalin, dini baskının, emek sömürüsünün olmadığı eşit ve özgür bir dünya kurmadan feminist isyan bitmeyecek! Yaşasın feminist mücadelemiz!

VİDEO: GİZAY ÇELİK

Tel Sokak'tan Sıraselviler'e yürümek isteyenlere polis biber gazı sıktı. 

Ancak, Beyoğlu Kaymakamlığı'nın yasak kararı ve İstanbul Valiliği'nin izinsiz gösteri ve yürüyüşe izin verilmeyeceği açıklamasının ardından Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi'nin bazı noktaları polis bariyerleri ile çevrildi.

Taksim ve Şişhane metro istasyonlarının kapatılmasına rağmen, kadınlar 'Feminist Gece Yürüyüşü'nü yapabilmek için Taksim yönüne doğru ilerleyişini sürdürüyor. Kadınlar bariyerlerle karşılaştıkları noktalarda yönlerini değiştirerek ara sokaklardan alana yaklaşmaya çalışıyor.

“BEŞİKTAŞ’A GEÇMEK İSTEYEN KADINLAR KADIKÖY İSKELESİ’NDE GÖZALTINA ALINDI”

Bu arada, akşamüzeri Kadıköy’den vapurla Beşiktaş’a geçmek ve oradan Taksim'e çıkmak için iskelede bekleyen bir grup kadın vapura binemeden gözaltına alındı.

Kurulan polis noktalarını aşmak isteyenler de dahil şu ana kadar 38 kadının gözaltına alındığı öğrenildi.

İstanbul Valiliği tarafından yapılan açıklamada "Sosyal medya yoluyla yapılan bazı paylaşımlarda; 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Taksim Meydanı ve çevresinde, çeşitli etkinlikler düzenleneceği yönünde çağrılar yapıldığı tespit edilmiştir. Beyoğlu Kaymakamlığımızca 08 Mart 2022 Salı günü Beyoğlu ilçemiz sınırları dahilindeki toplantı, yürüyüş, basın açıklaması, oturma eylemi, stant açma, çadır kurma, bildiri dağıtma vb. kanuna aykırı eylemlere; hak ve özgürlüklerin korunması ve suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla 2911 sayılı Toplantı ve Yürüyüşleri Kanunu ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu uyarınca müsaade edilmeyecektir" denilmişti.