Süleyman Soylu, kadın cinayeti sayısında övündü, kadınlar tepki gösterdi: 'Bu mu başarı'
İçişleri Bakanı Soylu, Ankara’da düzenlenen “Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi 2022 Toplantısı”nda “Türkiye’de iki bin civarında cinayet oluyor. Bunun 1500-1550’si erkek, yani erkeğin ölümü... Kadınlara karşı işlenen cinayet yaklaşık 375-450 bandında” dedi.
Rengin TemoçinTürkiye’de İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı kararıyla çıkılmasının ardından kadın cinayetlerine yönelik tartışmalar sürerken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dün “2022 yılında kadın cinayeti sayısı 260’tır ve 2014 yılından beri şu ana kadar en düşük seviyesindedir. Türkiye’de 2 bin civarında cinayet oluyor. Bunun bin 500, bin 550’si erkek cinayetleri yani erkeğin ölümü, yaklaşık 375, 450 bandında kadınlara karşı işlenen cinayet” dedi. Soylu’nun bu sözlerine kadınlar tepki gösterdi.
Avukat Selin Nakıpoğlu, “Bu veriyi nasıl elde etmişler? Kaldı ki 11 ay için 260 sayısı çok ciddi bir sayıdır. Bu mu başarı diye gösterilen. Ayrıca erkek ölümleri daha fazladır denmesinin bir karşılığı yok zira kadınlar kadın oldukları için öldürülüyorlar, cinsiyet temelli bir şiddetle karşı karşıyayız. Ayrıca erkek şiddetini öldürme üzerinden tartışmak ile bir yere varamayız. Toplumsal hayattaki tüm şiddet türleri bir arada değerlendirilmesi gerekiyor” dedi.
BAKAN MANİPÜLE EDİYOR
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri Temsilcisi Melek Önder, “İçişleri Bakanı yine kadın cinayetleriyle ilgili verileri manipüle ederek bazı açıklamalarda bulunmuş durumda. Bizim verilerimize göre aralık ayı verilerini eklemediğimiz halde bu sayının üzerinde” dedi.
Önder, “Onların açıkladığı veri gerçek olsa bile hâlâ bu veri çok yüksektir ve her öldürülen kadının ayrı bir hayatı ve hikâyesi var. Onlarca kadın arkadaşımızın cebinden koruma kararları çıkarılıyor ancak etkin bir şekilde uygulanmadığını görüyoruz. Kadın cinayetlerinin karşısına ‘Erkek cinayetleri de var’ diyerek kadınların uğradığı ayrımcılığı görmezden gelmek muğlaklaştırmaya çalışmak bir manipülasyondur. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, platformumuza açılan kapatma davası, istismarların örtülmeye çalışılması bunların hepsinin siyasi olarak iktidar eliyle kadınların ve çocukların hakların elinden alınması şiddet dolu bir yaşama mahkûm edilmesi sonucunda olduğunu biliyoruz. Onların açıkladığı her veri karşısında kendi verilerimizle gerçekliği önlerine koymaya devam edeceğiz” dedi.