Prof. Dr. Naci Görür İstanbul depremiyle ilgili net konuştu: 'Kesinlikle 7'den büyük...'
Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, olası İstanbul depremine hazırlık ve yaklaşan yerel seçimlere yönelik konuştu. Görür, "İkisinin ortası Marmara Denizi ve 1766'dan beri deprem yok. Burası sismik bir boşluk. Jeolojide sismik bir boşluk asla devam edemez, doldurulmak zorundadır. Burası kırılmak mecburiyetindedir, kırılmadan kalamaz. Özetle, İstanbul'da kesinlikle 7'den büyük bir deprem olacaktır" dedi.
DHAYerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, Sarıyer’de bir üniversitede
İstanbul’da olası depreme yönelik 'İstanbul ve Deprem' programına katıldı.
Etkinlikte bir sunum yapan Görür, öğrencilerin ve katılımcıların sorularını da yanıtladı.
Görür sunumda; İstanbul’da olası
depremin gerçekleşme ihtimali bulunan nokta hakkında bilgi verdi; yaklaşan
yerel seçimler öncesinde adayların proje ve vaatleri arasında yer alan afetlere
hazırlık ve deprem dönüşümü konularına değinerek görüşlerini aktardı.
"KAF DEPREMLERİ, DOĞUDAN BATIYA TAŞIYOR"
İstanbul’da olası depreme yönelik 250 yıllık tekerrür periyodunu
hatırlatan Görür, sunumunda Marmara’nın batı bölgesini işaret ederek 1912
yılında Tekirdağ bölgesinde, 1999’da ise, Gölcük’te deprem olduğunu belirtti.
Naci Görür, "İkisinin ortası Marmara Denizi ve 1766’dan
beri deprem yok. Burası sismik bir boşluk. Jeolojide sismik bir boşluk asla
devam edemez, doldurulmak zorundadır. Burası kırılmak mecburiyetindedir,
kırılmadan kalamaz. Oradaki hareketler ve enerji orayı muhakkak kırar. Bu Kuzey
Anadolu’nun bir alışkanlığı var, depremleri doğudan batıya doğru taşıyor. Yani
Kuzey Anadolu fayı her nerede bir deprem oluşturmuşsa oranın batısı bir sonraki
deprem için hedef haline gelmiştir.
Nitekim 1939’dan 2023’e kadar giden deprem zinciri hep
doğudan batıya olagelmiştir. Bunlar çok basit. Doğa karmaşık olsa bile, insanı
çok da aldatmayan tekerrür eden olaylar meydana geliyor. Bunun dışında yapılan
hesapları kitapları söylemeyeyim, zaten Osmanlı tarihi var Bizans tarihi var,
tarihi depremleri biliyoruz. Özetle, İstanbul’da kesinlikle 7’den büyük bir
deprem olacaktır" dedi.
"SİYASET ÜSTÜ KALMAK ZORUNDAYIM"
Görür, "Ben tüm siyasetçilere söyledim, İstanbul’u
depreme nasıl hazırlarsınız diye. İstanbul’da aday olan iktidar ve muhalefetin
belediye başkanları (adayları) sağolsunlar benimle konuştular. Hepsinin emrine
amade oldum, bildiğimiz kadarını, dağarcığımızda olduğu kadarını anlattım. Bana
çeşitli teklifleri olmasına rağmen ben siyaset üstü kalmak zorundayım, sesimi
bütün insanlarıma ulaştırmak istiyorum. Biz göçük altından insanları AK
Partili, MHP’li, CHP’li diye kurtarmıyoruz.
Hiçbir şekilde siyasete bulaşmadım, bulaşmak da istemiyorum.
İstanbul’u depreme hazırlamada sadece göstermelik olarak ya da öyle daha kolay
hoş gözüküyor; binalar evler yapacağız, renkli binalar, halk da elini
ovuşturuyor evim olacakla, bunlar doğru değil. İstanbul’u yapı stokuyla asla
deprem dirençli yapamazsınız. İstanbul’un altyapısını yenileyeceksin, halkını
deprem bilinçli, kültürlü, birikimli yapacaksın.
İstanbulluyu deprem güvenli ve bilinçli yapmazsan asla
deprem dirençli İstanbul’u yaratamazsın. Belediye başkanı sırtını döndüğü zaman
aziz İstanbullular 15 kaçak binayı aynı anda bir saniyede çıkarlar. Hele kazara
da başka bir yere, tatile gidersen 30 da kaçak balkon çıkarlar, bir bakarsın
bir yer gecekondu olmuş. Halkın eğer deprem kültürü yoksa bu iş hiçbir şekilde
olmaz" dedi.
"DEPREME HAZIRLIK DERKEN BİNA YAPMAYI KONUŞUYORUZ"
Görür, "İstanbul’u deprem dirençli yapacağım diyen
siyasiler halk eğitimine, halkı depremde uyandırmaya mecburdurlar. Bu iş öyle
3-5 gün değil anaokulundan başlayıp devam edeceksin bu işe. Altyapı mesela;
İstanbul’da muazzam bir şekilde kanalizasyonlar, içme suyu, doğalgaz şebekesi,
tünel, metrolar, yollar var. Bunların deprem dirençli olması lazım. Bunlar ne
kadar depreme dayanıklı, gerçekten ayakta duracak mı? Sokaklar, ne kadar açık
kalacak, hangi caddeler açık kalacak. Sokaklar kapandığı zaman, itfaiye, cankurtaran
nasıl girecek?
Ölen insanlarımızı nasıl götüreceğiz, göçük altındakileri nasıl koruyacağız bunlar önemli konu değil mi? Bırakmışlar işi gücü ben 600 bina yapacağım 300 bin bina yapacağım orada yapacağım burada yapacağım. Niye ? Müteahhitler de tabi elini ovuşturur, ben de olsam yaparım. Halen daha depreme hazırlık derken bina yapmayı konuşuyoruz biz. Önemli konular var burada, bina da çok önemli lakin eşgüdüm halinde yapmak lazım" diye konuştu.