Ormanlar, tarım arazileri ve tarihi varlıklar enerji santraline kurban edilecek

İzmir'in Tire ilçesinde uzun süredir maden ocaklarına karşı mücadele eden Küçükkale Köyü sakinleri bu kez de bölgede kurulmak istenen rüzgar enerji santralinin (RES) getirdiği çevresel risklerle karşı karşıya. Projeye tepki gösteren yurttaşlar, Enerji SA firması tarafından yöredeki ormanlar, incir ve üzüm yetiştirilen verimli tarım arazileri, su kaynakları ve tarihi varlıkların yer aldığı alanda yapılmak istenen 11 tribünlük rüzgar enerji santrali projesine itiraz edeceklerini açıkladı.

Erman Şentürk

İzmir’in Tire ilçesi Küçükkale Köyü ile Aydın’ın Germencik ilçesi Dampınar Köyü civarında kurulması planlanan rüzgar enerji santrali (RES) projesine halktan bir kez daha veto geldi.

Enerji SA firmasının 159 milyon lira yatırımla bölgede kuracağı 11 tribünlük RES’in bölgenin tarihi, doğal, ekolojik dengesini bozacağını savunan yurttaşlar ve sivil toplum kuruluşları projeye itiraz edeceklerini duyurdu. Geçen yıl aynı proje için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) başvurusu yapan firma, gelen itirazla sonrasında projede revizyona giderek bakanlıktan yeniden izin istedi. Hazırlanan ÇED dosyasına göre, 33 MW kurulu güce sahip olacak tesis bünyesinde kurulacak mobil taş ocağı projeden çıkartılarak, tribün sayısı da düşürüldü. Orman Genel Müdürlüğü ve diğer resmi kurumlardan olumlu görüş alan santral, bölgede incir ve zeytin yetiştirilen tarım arazilerinin yanı sıra, orman alanları, su kaynakları ve tarihi varlıkların yer aldığı alanlarda kurulacak.

Projeye tepki gösteren ve yaratacağı tahribatın geri dönüşü olmayacağını ifade eden Kartal Dağı Koruma Platformu Sözcüsü Zeynel Aydın, “Geçmişteki itirazlarımız üzerine projedeki tribünlerin yerlerini değiştirmişler ve aynı santral için onay istediler. Arkeolojik kültür varlıklarının yer aldığı ve tescil işlemleri süren tarihi kale ve eski kilise de proje alanı içerisinde. Tesisin kurulmak istendiği alan Aydın ve İzmir’in en önemli ve en eski tarihi alanlarına sıfır noktasında. Bu proje yapılırken bağlantı yolları da açılacak. Buraya yol da, rüzgar santrali de istemiyoruz. Sadece kültür varlıklarımız değil, yerleşim alanları ve üretim alanları için kritik öneme sahip su kaynaklarımız, zeytinliklerimiz, incir bahçelerimiz ve diğer tarım arazilerimiz ile orman alanlarımız da tehdit altında.

Ve bizzat orman alanlarında santralin yapımı için Orman Bölge Müdürlüğü’nden ağaç kesmek için izin istemişler. Bu alanlar talan edilecek. Çevresel bir felaket ile karşı karşıyayız. Yöre halkı olarak projeye itiraz edeceğiz. Burada karşı karşıya kalacağımız tahribatın kesinlikle geriye dönüşü yok. Raporda 2023 yılının sonuna kadar proje için çalışmalar tamamlanacak ve 2024 yılında enerji santrali açılacak denmiş. Ayrıca dikilecek tribünler yüzünden su kaynaklarımız kirlenecek, susuzluk tehlikesi başlayacak. Burası yörede nemin yüksek olduğu bir bölge santral kurulursa yağış rejimini de bozacak” dedi.