Mescit yapılması tartışması sürerken ‘cemaatle cuma’ya izin: Okulu camiye çevirdiler

İktidarın eğitimin dinselleştirme çalışmaları hız kesmiyor. Bursa Nilüfer’de cuma namazlarının okulda kılınabilmesi için müftülükten onay alan Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi okul idaresi, öğretmenlerden de maddi manevi bağış talebinde bulundu. 

Müftülükten alınan onay sonrası okulda cemaatle Cuma namazı kılınacağı talimatı veren okul müdürü, bu nedenle konuşma gruplarından öğretmenlere “cuma namazı kılınan yer” olarak ifade ettiği mekânın hayırseverler tarafından yapıldığını belirtti. Ayrıca öğretmenlerden de bu yönde maddi-manevi destek talebinde bulundu. Olay üzerine Cumhuriyet’e konuşan Eğitim İş Bursa Şubesi Başkanı Yeliz Toy, yaşananlara tepki gösterdi. 

“GÜVENLİK SORUNU DA YARATACAK”

“Eğitimin dinselleştirilmesi adımları her geçen gün hız kazanırken, bu yönde sayısız uygulama yasa yönetmelik tanımadan hayata geçirildiğine” dikkat çeken Toy, “Görünen o ki MEB’e bağlı resmi bir eğitim kurumu olan Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, bu uygulamayla aynı zamanda müftülüğe bağlanmış durumdadır” ifadelerini kullandı. 

 

 

Bu yolla okulda cemaatle Cuma namazı kılmayı gerekçe gösteren her kişi okula kolaylıkla girebilecek ve bu durum da öğrenciler açısından aynı zamanda güvenlik sorunlarını beraberinde getireceğine değinen Toy, şunları söyledi:

"Okullarda mescit açılması uygulaması tartışmalı iken ve bu konudaki davalar devam ederken kamuoyuna namaz kılmak isteyenler için temiz bir mekan olarak duyurdukları okul mescitleri şimdi bir cami gibi müftülük onayı ile ve müftülüğün yetkilendirdiği kişilerce cemaatle namaz kıldırılan bir mekana dönüştürülmüştür. Bu yolla okulları camilerin hizmet birimleri gibi kullanan yetkililer suç işlemektedirler.

“ANAYASAL SUÇ İŞLİYORSUNUZ”

Okulların dini referanslarla yönetilmediği gerçeğini en hafif deyişle görmezden gelen ve gerici adımlarına bir yenisini eklemeyi, bilim yuvası okulları medrese modeliyle değiştirmeyi hedefleyen yöneticileri uyarıyoruz: Anayasal suç işliyorsunuz!

Unutmayınız ki gerici uygulamalarınızı yaygınlaştırmaya çalıştığınız her eğitim kurumunda bu gerici uygulamalarınızı takip eden ve laik-bilimsel eğitimi koruyan ilerici öğretmenler karşınıza dikilecektir.

Eğitim-İş olarak okulları müftülükler eliyle camilerin hizmet birimlerine dönüştüren, cemaatle namaz gerekçesi ile okulları halka açarak okul güvenliğini tehlikeye düşüren bu ve benzer uygulamalara geçit vermeyeceğimizi, ilgililer hakkında gerekli adli-idari süreçleri yürüteceğimizi ilan ederiz.”

‘SİYASİ DAYATMA’

İlahiyatçı ve felsefeci Prof. Dr. Şahin Filiz ise “İslam fıkıhına göre herkese açık olmayan yerlerde cuma namazı kılınamaz. Cuma namazı için belirlenen yer camidir.” diye konuştu.

Bunun bir ideolojik bir dayatma olduğunu vurgulayan Filiz, “Siyasi bir uygulamaları da ibadet diye insanlara dayatmanın hiçbir anlamı yoktur. Eğitim öğretimden daha yüce bir ibadet yoktur. Okullarda cuma namazının kılınması demek tarikat ve cemaatlerin okullara meşru bir ibadet aracılığıyla sızması demektir. Okullarda çok farklı dinden, görüşten, mezhepten öğrenciler vardır” uyarısında bulundu