L’Oreal-UNESCO ‘Bilim Kadınları İçin’ ödülünü 4 genç bilim kadını aldı

Biri Ordu’dan, diğeri Konya’dan, ikisi Ankara’dan... 40 yaş altı 4 bilim kadını bu yılın kazananları. Alanları farklı; ortak noktaları bilim tutkuları, hedeflerine sabırla ilerlemeleri, cesaretleri..

Özlem Yüzak

Dr. Eda Aydoğan Güngör ODTÜ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünden. Enerji, havacılık ve uzay sistemlerinde karbon salınımını azaltmayı amaçlıyor. Yenilikçi malzemeler üzerinde çalışıyor. Uçaklarda yüksek ısıya dayanıklı malzeme hem verimi artırdığı hem de karbon ayak izini azalttığı için çok önemli. Aydoğan ekibi ile nano yapıya sahip ısıya dayanıklı bir malzeme geliştirdi. 

Dr. Gülcihan Gülseren Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nden. Günümüzün en büyük problemlerinden biri olan insan patojenik virüslerine karşı etkin bir tedavi yöntemi geliştirmek için kolları sıvamış. Yeni olası pandemiler kapıda diyor ve farklı solunum sistemi patojenlerine karşı uyarlanabilir bir biyomalzeme geliştiriyor. 

Dr. Nihal Terzi Çizmecioğlu ODTÜ Biyolojik Bilimler Bölümü’nden. Kök hücre ve epigenitik kontrol ile hücre farklılaşmalarını dolayısı ile hastalıkları anlayabilmek istiyor. Nörogelişimsel hastalıkların oluşumunu ve muhtemel tedavi yollarını anlamayı ve kişiye özgü rejeneratif tıp tedavilerinde hücre farklılaşma sürecinin daha iyi hale getirilmesini sağlamayı hedefliyor.

Doç. Dr. Saniye Söylemez Ordu Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü’nden. Çağımızın en büyük sorunlarından biri olan Alzheimer’ın erken teşhisi için yeni nanoenzim temelli sensörler araştırma konusu. 

Onların çalışmaları insanlık için, dünya için pek çok yeniliğin kapısını aralayacak bir ağın parçaları olacak. Tıpkı L’Oreal’in “Dünyanın bilime, bilimin kadınlara ihtiyacı var” sloganının ulaştığı diğer bilim kadınları gibi...

L’Oreal’in UNESCO işbirliğiyle yürüttüğü “Bilim Kadınları İçin” programı dünyada 23. ve Türkiye’de 19. yılını geride bıraktı. Bu yılın farkı L’Oreal Türkiye’nin başına genç bir kadının geçmiş olması: Sinem Sandıkçı Gökçen. Gökçen, “pandemi bilimin ne kadar önemli olduğunu bize bir kez daha hatırlattı. Bilime olduğu kadar bilimsel alanlarda cinsiyet eşitliğine de son derece ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz. Bu yüzden bilim kadınlarını güçlendiriyor, bilimde üstün başarıyı ödüllendiriyor, yetenekli bilim kadınlarının hak ettikleri bilinirliğini elde etmelerine katkı sağlıyor ve kız çocuklarına ileride birer bilim kadını olmaları için ilham veriyoruz” diye konuştu. 

Türkiye’de 18 yılda 118 bilim kadınına burs verildi. 4’ü art arda olmak üzere, toplam 5 Türk bilim kadını Uluslararası Yükselen Yetenek seçilerek uluslararası platformda Türkiye adını duyurdu. Bu yıl 4 bilim kadını araştırmalarında kullanmak üzere 120 bin TL’nin de sahibi oldu. 

RAKAMLARLA BİLİM KADINLARI 

Bilim kadınları dünya çapında çığır açan araştırmalara liderlik ediyor ancak olağanüstü keşiflerine rağmen, kadınlar hâlâ küresel olarak araştırmacıların sadece yüzde 29’unu temsil ediyor ve çalışmaları nadiren hak ettiği değeri görüyor. STEM ile ilgili alanlara kayıtlı öğrencilerin yalnızca yüzde 35’ini kadınlar oluşturuyor. Bugüne kadar Nobel Bilim Ödülleri’nin sadece yüzde 3’ü kadınlara verildi ve Avrupa’daki kıdemli araştırmaların yalnızca yüzde 11’i kadınlar tarafından yürütülüyor. Türkiye’de Ar-Ge’nin tüm alanlarında yüzde 37, doğa bilimleri ve mühendislik alanında yüzde 35, sosyal bilimler ve beşeri bilimlerde yüzde 43 oranında kadınlar görev alıyor.