Kedi Eros'u canice katletti: İndirim ve tutuklanmamasının gerekçesi açıklandı

İbrahim Keloğlan tarafından öldürülen Eros adlı kedinin davasının gerekçeli kararı açıklandı. Keloğlan’ın mahkemedeki tutumu ve sabıkasız geçmişi, ‘iyi hal’ indiriminin gerekçesi oldu.

Fahrettin Öztürk

Başakşehir'de Eros isimli kediyi canice katleden İbrahim Keloğlan hakkındaki davanın gerekçeli kararı açıklandı. Mahkeme, 'iyi hal' indirimi ve tutuklamama gerekçelerini açıkladı.

İstanbul'un Başakşehir ilçesi Ziya Gökalp Mahallesi'nde bulunan Ağaoğlu My World isimli sitenin B4 Blok'undaki dairesine giderken, 6 yıl önce sitenin otoparkında doğan ve orada yaşamını sürdüren Eros isimli kediyle asansörde karşılaşan İbrahim Keloğlan, Eros'u burada defalarca kez tekmeledi. Keloğlan, can havliyele kendisini koridora atarak kaçmaya çalışan Eros'un peşinden giderek, kaçmasını engellemek için koridor kapılarını kapattı. İbrahim Keloğlan son olarak Eros'u koridorda acımasızca tekmeleyerek vahşice katletti.

İLK 'İYİ HAL' İNDİRİMİ

Eros'un bakımıyla ilgilenen site sakinlerinin kamera görüntülerini izlemesiyle ortaya çıkan vahşet üzerine Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Savcılıkça ifadesi alınan Keloğlan, o gün stresli olduğunu söyledi. Savcılık, 17 Ocak'taki iddianamesinde Keloğlan'ın, Hayvanları Koruma Kanunu 28/A-2 maddesi uyarınca cezalandırılmasını talep etti. Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkmesi, sanık Keloğlan'a 'iyi hal' indirimi uygulayarak, hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Kamuoyunda infial yaratan görüntülere karşın bu kararın verilmesine AKP'li Cumhurbaşkanı Recep tayyip Erdoğan bile tepki gösterdi. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı da 19 Şubat'ta karara itiraz etti.

PİŞKİN SAVUNMA

İtirazın kabul edilmesinin ardından 13 Mart'ta hakim karşısına çıkan İbrahim Keloğlan, mahkemedeki savunmasında bir suç makinesi olmadığını söyleyerek, bir anlık psikolojik çöküş yaşadığını iddia etti. Keloğlan ayrıca savunmasına 'öfke ve cinnet anıyla kendisini kaybettiğini' de ekledi. Kilolarca mama alarak dağ ve köy arazilerinde kedi ve köpekleri beslediğini söyleyerek kendisini savunan Keloğlan, "Olay yanlış lanse ettirildiği için halkta büyük bir kin ve düşmanlık oluşmuştur" dedi. 

İKİNCİ KARARDA DA İNDİRİM

Bu savunmanın ardından kararını açıklayan mahkeme, Keloğlan'a, 'evcil hayvanı kasten öldürme' suçundan 3 yıl hapis cezası verdi. Bu cezada ise iyi hal uygulanarak 2 yıl 6 aya düşürüldü. Mahkemenin indirimli kararı ise duruşma günüadliye koridorlarını "Eros için adalet" ve "Katil Keloğlan" sloganlarıyla inleten hayvanseverler tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı.

GEREKÇELİ KARAR

Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararında sanığın üzerine atılı suçu işlediğini kabul ettiğini, eşi ile aralarındaki sorundan dolayı kendinden geçip böyle bir davranışta bulunduğunu, herkesten çok utandığını ve olay nedeniyle çok pişman olduğunu beyan ettiğini kaydetti. Kararda Keloğlan'ın, 'kedinin kaçmasına engel olarak birden çok kez tekme atıp öldürmesi sebebiyle temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılarak üzerine atılı suçtan mahkumiyetine karar verildiği' ifade edildi.

İYİ HAL UYGULANMA NEDENİ

Mahkeme, İbrahim Keloğlan'ın 'yargılama sürecindeki tutum ve pişmanlığını gösteren davranışları ve sabıkasız geçmişi' sebebiyle hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 62. maddesini (iyi hal indirimi) uyguladığını anlattı.

Mahkeme, ilk kararında Keloğlan'ın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmesi ve olaydan önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olması sebebiyle de hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini ifade ederek, bu karara yapılan itiraz üzerine dosyanın yeniden görültüğünü kaydetti. 

TUTUKLAMAMA GEREKÇESİ

Sanık İbrahim Keloğlan'ın tutuklanmasına karar vermemesinin gerekçesini de açıklayan mahkeme, kararında 'sanığa verilen cezada üst sınıra yaklaşılmış ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmamış olması'nı gerekçe gösterdi. Mahkeme ayrıca, savcının esasa ilişkin mütalaasında sanığın tutuklanmasını talep ettiğini hatırlatarak, "Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 100/1 maddesine göre tutuklamanın kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması durumunda verilebileceği" hükmüne vardı.

"TOPLUMDA OLUŞAN TÜM BASKILARA RAĞMEN..."

Tutuklamamaya dair gerekçeli kararın devamında ise, "CMK'nın 100/2 maddesinde ise şüpheli veya sanığın saklanması, kaçması veya kaçacağı şüphesini oluşturan somut olguların bulunması yahut şüpheli veya sanığın davranışları sebebiyle delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, tanık, mağdur veya diğer taraflar üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunulması durumunda kuvvetli şüphe oluşmuş ise tutuklama kararının verilebileceği düzenlenmiştir. Dosyamızda tüm delillerin toplanmış olması, sanığın toplumda oluşan tüm baskıya rağmen duruşmaya gelmiş olması ve tutuklamanın bir tedbir niteliğinde olduğu, cezanın infazına yönelik bir işlem olmadığı göz önüne alındığında, sanığa verilmiş olan cezanın miktarı ve dosyanın henüz kesinleşmemiş olması, sanığın toplumda oluşan baskı nedeniyle kaçma şüphesinin, yurt dışı çıkış yasağı ile bertaraf edilebileceği değerlendirilerek sanık hakkında adli kontrol tedbirlerinden yurt dışı çıkış yasağı uygulanarak cezalandırılmasına karar verilmiştir" dedi.