Hizbullah’ın medrese yapılanmasının etkinliğinde ‘kılıç şart’ vurgusu: Diyarbakır’da ‘cihat’ çağrısı

Hizbullah’ın oluşumları, Aksa Tufanı’nın yıldönümü için Diyarbakır’da yürüyüş düzenledi. Katılımcılar tekbir getirip “cenk, cihat, şehadet” sloganları attı.

Aytunç Ürkmez

Diyarbakır'da “âlimler buluşması” düzenlenmesinin ardından Hizbullah’a yakın oluşumlar, Hamas’ın Aksa Tufanı saldırısının yıldönümünde miting yaptı. Miting sırasında katılımcılar tekbir getirip cihat bayrakları taşıdı; “Cenk, cihat, şehadet” sloganını da söyledi.

Hizbullah’a yakın Mustazaflar Cemiyeti ise yürüyüş için teşekkür iletisi yayımladı. Âlimler ve Medreseleri Birliği’nin Milli Eğitim Bakanlığı örgütlenmesi olarak bilinen Peygamber Sevdalıları Platformu’nun (PSP) öncülüğünde yapılan yürüyüşe HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da katıldı. Yapıcıoğlu, “Bu toprakların kendilerine vaat edildiğini düşünüyor ve bu uğurda bir vahşet ortaya koyuyorlar. Fakat onların bir hesabı varsa elbette Allah’ın da bir hesabı vardır. Onların gücü kalabalık oluşlarından, ellerindeki silahların ve bombaların çok yıkıcı olmasından, arkalarında ABD gibi süper güç ve orduların durmasından değil; bizim dağınıklığımızdan, birbirimize düşmemizden, vahdeti unutmuş olmamızdandır. Aksa Tufanı bir milat olacak, ümmeti bir araya topladı ve bundan sonra da toplayacak” ifadelerini kullandı.

Yürüyüşe katılan örgütler adına konuşan Memur-Sen Diyarbakır İl Başkanı Ramazan Tekdemir ise “Türkiye ve bölge ülkeleri güçbirliği yaparak ‘Kudüs İttifakı’ kurulmalıdır. Direnişe askeri, lojistik, teknolojik destek verilmelidir” dedi.

DİYARBAKIR’DA ‘KILIÇ’ ÇAĞRISI

Hizbullah’ın medrese yapılanması olarak bilinen ve başkanlığını Hizbullah’ın eski İran sorumlusu Enver Kılıçarslan’ın yaptığı Âlimler ve Medreseler Birliği (İttihadul Ulema), geçen hafta sonu geleneksel âlimler buluşmasının 9’uncusunu düzenledi. Buluşma, İhvancı Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e başlattığı “Aksa Tufanı” harekâtı teması üzerine Diyarbakır Yenişehir Selahaddin Eyyubi Camisi Külliyesi Konferans Salonu’nda yapıldı. Buluşmaya Türkiye başta olmak üzere Filistin, Mısır, Afganistan, Katar, Sudan, Senegal, Suudi Arabistan ve Ürdün’den sözde din adamları katıldı.

‘ULEMA ÖNCELİK ETMELİ’

Buluşmaya katılan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Hamas’ın eylemlerine ulemanın (din adamları) öncelik etmesi gerektiğini” söylerken “Bu süreçte âlimlerin en büyük sorumluluğu, ümmete rehberlik etmektir. Ulema, ümmetin moral ve motivasyonunu canlı tutmalı ve Gazze’deki direnişi ilmi ve manevi destekle güçlendirmelidir” dedi.

‘İSLAM KILIÇLA BİNA EDİLDİ’

Konuşmacılar Hamas’ın silahlı kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları’nın “cihatçı” özelliğini ön plana çıkartırken, İslam dininin sadece cihat ile yayılabileceği ve sürebileceği vurgusu yapıldı. Iraklı din adamı Mela Reşid Sigeri, “Bugün ‘zeytin dalı’ veya bir ‘barış güvercini’ bizleri zafere götürmez. İslam dini kılıç ve kalem üzerine bina edilmiştir. İslam dini, kılıç kullanılmazsa kendi esaslarını başka yerlerine ulaştıramayacaktır” diye konuştu.

Konuşmacılardan Iraklı Yrd. Doç. Dr. Muhammed Halid Mustafa, “Ulemanın Gazze’deki cihada karşı görev ve sorumlulukları” başlıklı sunumunda; “Gazze’deki mücahitlerin mücadelesine baktığımızda Kuran’daki mevcut sıfatlara haiz olduğunu görüyoruz. Cihat farzı kifayedir (Başka bir kişiye sorumluluk yüklenmesi) ama bazı durumlarda farzı ayn (kişinin sorumlulukları kendisinin üstlenmesi) olur” ifadelerini kullandı.

İki günlük buluşmanın 20 maddelik sonuç bildirgesi Türkçe, Arapça ve Kürtçe yayımlandı. “Aksa Tufanı, İslam tarihi boyunca devam eden kutsal cihat sırasının bugün yürütülen halidir” denilen bildirgede şu maddelere yer verildi:

  • Siyonistlerin Lübnan’a yönelik savaşları hedefinin Filistin olmadığının bir kez daha ispatıdır. Bu mahiyette diyoruz ki bölge ülkeleri sıra size gelmeden ayağa kalkın ve bugün Siyoniste karşı canla başla cihat eden mücahitlerin yanında yer alın.
  • Aksa Tufanı’nı İslamın diğer insanlara ulaşması için olanak bilmeliyiz.
  • Aksa Tufanı, sindirilen ve ihlal edilen hakların, cihat ve onurlu direniş dışında başka yollarla kurtarılamayacağı ve korunamayacağını ispatlamıştır.