Hikmet Özdemir yazdı: Dağın öte tarafını görmek
Mustafa Kemal, masaya yayılan harita üzerinde Avrupa’nın durumunu, ardından ülkenin o günkü askeri ve siyasi potansiyelini ve Anadolu’da bir milli direnişin çok geçmeden başarıya ulaşacağını anlatıyordu.
cumhuriyet.com.tr1919’un 10 Temmuz günü saat 16.00’da Mustafa Kemal, Erzurum Müdafaa-i Hukuk yöneticileri tarafından ziyaret ediliyordu. General Kâzım Karabekir ile eski Bahriye Nazırı Rauf Orbay da toplantıdaydı. Mustafa Kemal, masaya yayılan harita üzerinde Avrupa’nın durumunu, ardından ülkenin o günkü askeri ve siyasi potansiyelini ve Anadolu’da bir milli direnişin çok geçmeden başarıya ulaşacağını anlatıyordu.
Tezini iki noktaya dayandırıyordu: Biri, Türk milletinin bağımsız yaşama azmi; diğeri de uzun ve zorlu bir savaştan henüz çıkmış o zamanki galip devletlerin ikinci bir savaşa giremeyecekleri öngörüsüydü.Dört saat süren toplantıda Mustafa Kemal kendisine yöneltilen sorulara yanıtlar vermiş ve konuşmasını, “Görüyorsunuz ki bu şartlar altında karşımızda yalnızca Yunan kuvvetleri kalacaktır; eğer Türk milletini tek bir direniş cephesi halinde birleştirebilir ve ordumuzu kısa zamanda düzene koyabilirsek çok geçmeden Yunan ordusunu denize döker, memleketi istiladan kurtarır, tam bağımsızlığa kavuştururuz” diye bağlamıştı.
MİLLİ HEDEFE
İzmir’in işgali üzerine çoban ateşleri şeklinde başlatılan direnişin lideri, Erzurum’da 1908 Devrimi’nin 11. yıldönümüne rastlayan bu kritik toplantıda arkadaşlarına “üç seneye kalmadan” düşmanın vatan toprağından atılacağını söylüyordu. Mustafa Kemal, kendisiyle beraber olmak için ordudan istifa eden veya Kâzım Karabekir gibi orduda kalarak emirlerini yerine getiren silah arkadaşlarına, bazıları mülki idarede görev yapmış dava arkadaşlarına ve onların yeteneklerine güveniyordu.
Üç yılda Mustafa Kemal’in liderliğinde Müdafaa-i Hukukçular yerel ve milli kongre yönetimleriyle ve Ankara’da topladığı meclis dirayetli kararlarıyla, vatan toprağını kanlarıyla ıslatan vatandaşları (evlatları) süngüleriyle seferber olmuşlardı.
1922’nin 26 Ağustosu’nda başlayan meydan muharebesi 30 Ağustos akşamı zaferle sonuçlandığında başkomutan, “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” emrini vermiş ve üç yıl önce Erzurum’da öngördüğü milli hedefe 9 Eylül’de İzmir’de ulaşılmıştı.