Gazi Mahallesi katliamı ne zaman oldu, olaylar nasıl başladı? İşte günbegün yaşananlar

İstanbul Gazi Mahallesi olayları, Türkiye'nin yakın geçmişinde sır perdesi hâlâ aralanamayan toplumsal hadiselerden biri olarak yer aldı. Alevi yurttaşların yoğunlukta yaşadığı semtte, 12 Mart 1995 tarihinde kimliği belirsiz kişilerin bir kahvehaneyi uzun namlulu tüfeklerle taraması, infiale neden oldu. 3 gün süren olaylar neticesinde 7'si polislerin silahından çıkan kurşunla olmak üzere 22 kişi yaşamını yitirdi. İşte, 1995 Gazi Mahallesi olaylarında yaşananlar...

cumhuriyet.com.tr

İstanbul Gazi Mahallesi katliamında hayatını kaybedenler yâd ediliyor... Türkiye'de sis perdesini çöktüğü 90'lı yıllarda birçok faili meçhul cinayet işlendi. O yıllarda kirli ilişkiler içerisinde olan mafya ile derin devletin, bazı toplumsal hadiselerin cereyan etmesinde önayak olduğu ileri sürüldü.

1995 yılında yaşanan Gazi Mahallesi olayları, Alevi yurttaşlara karşı baskı ve sindirme eylemi olarak yorumlanırken, 1996-1998 yılları arasında Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcılığı yapan Hanefi Avcı, "Bu olayları 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım başlattı" ifadelerini kullandı. İstanbul geneline yayınlan ve 3 gün süren olayları yakından takip eden gazeteci Mehmet Ali Birand ise, "Alevi vatandaşların öfkesinin nedeni, polisin saldırı karşısındaki duyarsızlığıydı" değerlendirmesinde bulundu.

GAZİ MAHALLESİ OLAYLARI NASIL BAŞLADI?

12 Mart 1995 Pazar günü akşam saatlerinde İstanbul'da Alevi vatandaşların çoğunlukta yaşadığı bugünkü Sultangazi ilçesinde yer alan Gazi Mahallesi'ndeki 4 kahvehane ve 1 pastane aynı anda kimliği belirsiz kişilerce bir taksiden otomatik silahlarla açılan ateşle tarandı.

Saldırılar sonucu Halil Kaya adlı Alevi dedesi hayatını kaybederken, 5'i ağır 25 kişi yaralandı. Saldırganların olay yerinden uzaklaştıktan sonra gasp ettikleri taksinin şoförünü öldürdükleri ve taksiyi ateşe vererek kaçtıkları anlaşıldı.

Olayların ardından çok sayıda Alevi vatandaş, Gazi Mahallesi'nde toplandı, emniyet kuvvetlerinin olaya geç müdahale ettiklerini öne sürerek polis karakoluna yürüdü. Polis halkın üzerine ateş açtı. Açılan ateş sonucu Mehmet Gündüz adlı bir vatandaş yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi de yaralandı.

GAZİ OLAYLARINDA YAŞANANLAR

13 Mart 1995 tarihinde olayı protesto etmek için İstanbul'un dört bir yanından gelen yaklaşık 15 bin kişi, polis karakoluna tekrar yürüyüşe geçti, çevik kuvvet ve özel timlerle desteklenen polislere tekrar ateş açılınca çatışma başladı.

Çatışmalar sonunda 15 kişi hayatını kaybederken, aralarında gazetecilerin de bulunduğu birçok kişi yaralandı. Aynı gün İstanbul Valiliği, Gazi Mahallesi ile iki mahallede (Zübeyde Hanım ile Esentepe) daha sokağa çıkma yasağı ilan etti. Gazi Mahallesi'ne giriş ve çıkışlar polis kontrolüne alındı.

14 Mart 1995 Salı günü cemevi önünde toplanan kitlenin kendi arasından çıkardığı komite 4 maddelik bir istek listesi hazırladı ve istekleri yerine getirilmezse protestoların devam edeceğini belirtti.

Yapılması istenen 4 madde şöyleydi:

* Cenazelerin verilmesi

* Sokağa çıkma yasağının iptal edilmesi

* Gözaltındakilerin geri verilmesi

* Asker ve polisin bölgeden çekilmesi

Fakat bu istekler devlet yöneticileri tarafından reddedildi. 14 Mart 1995 tarihinde Gazi Mahallesi'nde konan sokağa çıkma yasağına rağmen olayların bir türlü yatıştırılamaması üzerine bölgeye askeri birlikler sevk edildi. Yine aynı gün Ankara Kızılay Meydanı'nda çıkan olaylarda 36 kişi yaralandı.

15 Mart 1995 Çarşamba günü olayların sıçradığı İstanbul'un Ümraniye ilçesinde 5 kişi yaşamını yitirdi, 20'den fazla kişi yaralandı. Mustafa Kemal Mahallesi'nde çıkan olaylar nedeniyle bu bölgede de sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

16 Mart 1995 tarihinde dönemin İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu olayların yatıştırıldığını söyleyerek bölgedeki sokağa çıkma yasağının kaldırıldığını açıkladı. Ancak gayriresmi bilgilere göre, 40'a yakın ölü ve yüzlerce yaralı vardı.

İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nun, Emniyet Amiri Necdet Menzir'in, Mehmet Ağar'ın ve İçişleri Bakanı Nahit Menteşe'nin istifaları istendi. Ancak istifa yerine Kozakçıoğlu ve Menzir, bir sonraki dönemde Tansu Çiller'in genel başkanlığını yaptığı Doğru Yol Partisi'nden (DYP) milletvekili oldu.

Dönemin kamu görevlilerinin isimleri şöyle:

Cumhurbaşkanı: Süleyman Demirel

Başbakan: Tansu Çiller

İçişleri Bakanı: Nahit Menteşe

İstanbul Emniyet Genel Müdürü: Mehmet Ağar

İstanbul Valisi: Hayri Kozakçıoğlu

İstanbul Emniyet Müdürü: Necdet Menzir

GAZİ MAHALLESİ OLAYLARI YARGI SÜRECİ

Olaylardan sonra yapılan otopsi sonucu ölen 17 kişiden 7'sinin polis mermisiyle hayatını kaybettiği belirlendi. Gaziosmanpaşa Savcılığı'nın olayla ilgili fezlekesiyle Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 polis hakkında 'müdafaa ve zaruret sınırını aşarak faili belli olmayacak şekilde adam öldürmek' iddiasıyla dava açtı.

İstanbul Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Eyüp Ağır Ceza Mahkemesi'ne açılan dava kamu güvenliğinin sağlanamayacağı gerekçesiyle Trabzon'a gönderildi. 11 Eylül 1995'te Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan yargılama süreci, 5 yıl içinde 31 duruşma yapılarak 3 Mart 2000 tarihinde karara bağlandı.

Yargılanan 20 polis memurundan Adem Albayrak, 4 kişiyi öldürmekten 6 yıl 8 ay, Mehmet Gündoğan 2 kişiyi öldürmekten 3 yıl 9 ay hapse mahkum edilirken (cezalar ertelendi), diğer 18 sanık polisin ise beraatine karar verildi.

Fakat Yargıtay, Albayrak ve Gündoğan hakkında verilen kararı 'haklarında adam öldürme ile ilgili net bir açıklığın olmadığı' gerekçesiyle bozdu. Yargıtay, sanıkların Türk Ceza Kanunu 49. maddesine göre yargılanmasını istedi. Bunun üzerine dava Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi'nde tekrar görülmeye başladı.

Polis kurşunuyla hayatını kaybedenlerin aileleri ve avukatları, Yargıtay kararıyla devletin bir kere daha kendini aklayacağı gerekçesiyle davadan çekildiklerini bildirdi. Tekrar görülmeye başlanan dava 3. celsede karara bağlandı. Mahkeme heyeti Albayrak ve Gündoğan'a toplam 4 yıl 32 ay hapis cezası verdi.

Bunun yanında olaydan yıllar sonra çıkan Ergenekon iddianamelerinde, olayın içinde emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün parmağı olduğu ileri sürüldü.

Özlem Tunçpolis tarafından darp edildikten sonra 'öldü' denilerek çöpe atıldı

AİHM, TÜRKİYE'Yİ TAZMİNATA MAHKUM ETTİ

Kararın 11 Temmuz 2002 tarihinde Yargıtay tarafından onanması üzerine yakınlarını kaybeden 22 kişi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. Yargılama sonucunda mahkeme 27 Temmuz 2005'te açıklanan kararda Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 2. maddesinde düzenlenen, 'yaşama hakkı' ve 13. maddesinde düzenlenen 'milli makamlara başvuru yollarının kapatılması' hükümlerine aykırı davrandığı sonucuna vardı.

Mahkeme, Gazi Mahallesi'nde hayatını kaybeden 12 kişi ile Ümraniye'de ölen 5 vatandaşın ailelerine tazminat ödenmesine karar verdi. Olaylarda yaşamını yitiren 17 kişi için ayrı ayrı 30 bin euro tazminat verilmesine hükmeden mahkeme, böylece Türkiye'yi toplam 510 bin euro tazminat ödemeye mahkum etti.

Diyarbakır BDP Milletvekili Gültan Kışanak ve 19 BDP milletvekili, 1995 yılında meydana gelen İstanbul Gazi Mahallesi olaylarının araştırılması amacıyla 12 Mart 2008 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na önerge verdi fakat önerge reddedildi.

Tüyler ürpertici bir fotoğraf... Halkın üzerine otomatik silahlarla nişan alarak ateş eden devletin güvenlik elemanları / Fotoğraf: Ahmet Şık

GAZİ OLAYLARINDA ÖLENLERİN İSİMLERİ

* Halil Kaya

* Mehmet Gündüz

* Zeynep Poyraz

* Fadime Bingöl

* İsmihan Yüksel

* Ali Yıldırım

* Dilek Sevinç

* Reis Kopal

* Fevzi Tunç

* Mümtaz Kaya

* Genco Demir

* İsmail Baltacı

* Hasan Pugan

* Hasan Sel

* Sezgin Engin

* Dinçer Yılmaz

* Hasan Gürgen

* Hakan Çabuk

* Yaşar Aydın

* Dilek Şimşek