Erdoğan'ın seçim öncesi ve sonrası LGBTİ+ söylemi: Nereden nereye...

cumhuriyet.com.tr

İstanbul'da Yesevi Alperenler Ocağı Eğitim ve Yardımlaşma Derneği’ne bağlı Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu’nun düzenlediği LGBTİ+ bireyleri hedef alan “Büyük Aile Buluşması” mitingi Saraçhane’de yapıldı. 

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun da (RTÜK) yürüyüşe destek verdiği video, internet sitesinde kamu spotu kategorisinde yayımladı. Mitinge birçok gerici kuruluş ile cemaat ve tarikatlar destek verdi.

AKILLARA ERDOĞAN GELDİ

Sosyal medyada yürüyüşe tepki gösterenler #NefretYürüyüşüneHayır etiketiyle paylaşımda bulunurken akıllara AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın LGBTİ+ yurttaşlar hakkında söylediği sözler sözler geldi.

İşte, Erdoğan'ın seçim öncesi ve sonrası LGBTİ+ hakkındaki söylemleri...

SEÇİM ÖNCESİ NE DEMİŞTİ?

2002 yılı seçimleri öncesi Abbas Güçlü ile Genç Bakış Programı'nın konuğu olan Erdoğan,  bir öğrencinin sorduğu "Bildiğimiz gibi Türkiye'de eşcinsel vatandaşlarımız var, eşcinsel vatandaşlarımıza Avrupa'da olduğu gibi evlilik hakkı gibi başka haklar tanımayı düşünüyor musunuz, kişisel olarak ne düşünüyorsunuz, eşcinsellere haklar tanınmalı mı tanınmamalı mı?" sorusuna verdiği yanıt arşivlerden tekrar çıktı.

YASAL GÜVENCE TALEP ETMİŞTİ

Erdoğan'ın o dönem soruya verdiği yanıt şöyle: "Eşcinsellerin de kendi hak ve özgürlükleri çerçevesinde yasal güvence altına alınması şart. Zaman zaman bazı televizyon ekranlarında onların da muhatap oldukları muameleleri insani bulmuyoruz."

NEREDEN NEREYE

Belediye başkanlığı seçimleri öncesi ''eşcinsellere'' yasal güvence şart diyen AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl şubat ayında ''LGBT, yok öyle bir şey. Bu ülke millidir, manevidir ve bu değerlerle geleceğe yürümektedir” dedi.

NE DEĞİŞTİ?

Türkiye, gezi olaylarından sonra AKP'nin benimsediği siyasal islam ideolojisini iliklerine kadar hissetmeye başladı.

Gezi olaylarından sonra Erdoğan ve AKP'li birçok yetkili LGBTİ+ karşıtı bir dil benimseyerek ağır söylemlerde bulunmaya başladı.

NEFRET SÖYLEMLERİ AİLE BAKANLIĞI'NDA BAŞLADI

AKP hükümetinin muhafazakar politikasının kendini iyice göstermeye başladığı ilk zamanlarda, LGBTİ+ yurttaşları hedef haline getiren ilk kişilerden biri 2010 yılında Kadın ve Aileden Sorumlu Bakan olan Selma Aliye Kavaf'tan gelmişti.

Kavaf: Ben eşcinselliğin biyolojik bir bozukluk, bir hastalık olduğuna inanıyorum. Tedavi edilmesi gereken bir şey bence. Dolayısıyla eşcinsel evliliklere de olumlu bakmıyorum. Bakanlığımızda onlarla ilgili bir çalışma yok. Zaten bize iletilmiş bir talep de yok. Türkiye’de eşcinseller yok demiyoruz, bu vaka var.'' şeklindeki sözleriyle yavaş yavaş AKP'nin LGBTİ+ karşıtlığını belirten isimlerden olmuştu.

EN SERT SÖYLEMLER YİNE SOYLU'DAN...

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu yıl Afyonkarahisar'da AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla Zafer Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde ''Biz sizin gibi LGBT çocuğu değiliz, biz Ayetel Kürsilerin çocuğuyuz. Bu milleti tanımıyorlar.'' şeklinde konuşarak, hedefine LGBTİ+ yurttaşları almıştı.

Soylu yine bu konuşmasından çok yakın bir zaman önce ''LGBT midir nedir, cinsiyetsizliği bu ülkenin üzerine salmak istemeleri tamamen bundandır. Tuhaf tuhaf işleri başımıza sarmak istemeleri bundandır. İlk önce alıştıracaklar, sonra çoluğumuzu çocuğumuzu, gelecek neslimizi elimizden alacaklar" ifadelerini sarf etmişti.

AKP iktidarında başlayan nefret dili ve LGBT+ karşıt politikaları her gün daha da derinleşirken, bugün LGBTİ+ bireyleri hedefe koyarak gerçekleştirilen “Büyük Aile Buluşması” RTÜK'ün kamu spotuyla desteklendi.

Cemaatlerin ve tarikatların da yoğun katılımıyla gerçekleşen yürüyüş, akıllara bu yıl birçok ilde yasaklanan ve engellenen ''Onur Yürüyüşü'ne'' karşı kullanılan orantısız polis müdahalesini de akıllara getirdi.