Fatih Portakal'ın açıklamasıyla 'Kızılay kan satıyor' iddiası tekrar gündeme geldi: Uzmanlar ne diyor?

Deprem bölgesine gönderilmek üzere Kızılay'ın AHBAP'a çadır sattığı ortaya çıkarken geçmişte sık sık gündeme gelen ‘Kızılay kan mı satıyor?’ tartışmasının fitili de tekrar ateşlendi. Konuyu gündeme taşıyan gazeteci Fatih Portakal ve uzmanlar konu hakkında Cumhuriyet360'a açıklamalarda bulundu.

Kardelen İnce

Büyük yıkıma ve kitlesel ölümlere neden olan depremlerin üzerinden üç hafta geçerken arama-kurtarma ve bölgeye yardım konusunda en kritik zaman dilimlerinde perde arkasında olanlar da netlik kazanıyor.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Murat Ağırel'in ortaya çıkardığı çadır skandalından sonra Kızılay, sosyal medyada eleştirilerin hedefi oldu. Sosyal medya hesabından konuya ilişkin tepkisini dile getiren Fatih Portakal, ''Kızılay sadece çadırları değil, bizlerin bağışladığı kanları da hastanelere parayla satıyor. Utanın Kızılay yöneticileri, utanın ve istifa edin.' ifadelerini kullandı.

'ZATEN BİLİNEN BİR DURUM'

Konu hakkında Cumhuriyet'e konuşan Fatih Portakal şu ifadeleri kullandı:

‘’Bu zaten bilinen bir şey. Şu örnekle gidelim; düzenli olarak Kızılay’a kan bağışı yapan biriyim. Kızılay toplanan bu kanları, devlet hastanelerine ve özel hastanelere veriyor. SGK eliyle Kızılay’a ödemeler yapılıyor, bunu Kızılay’ın yetkilileri de açıklar. Kızılay’ın kan satma meselesi budur. Yani bizlerden toplanan vergilerle verilen bağış yapılan kanlar, yurttaşa verildiğinde SGK aracılığıyla kanların Kızılay’a ödemesi yapılıyor. Bunu Kızılay yetkililerine sorun, aynı şekilde anlatacaklardır. Peki, ben ve milyonlar neden Kızılay'a kan bağışında bulunuyoruz? İnsanlar ihtiyaç duyduklarında kana rahat ve ücretsiz olarak ulaşabilsinler diye.'' 

'ÇADIR SATAN KAN DA SATAR'

Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten ise Kızılay'ın kan satma iddialarıyla ilgili, ''Deprem olduğu zaman çadır satan kan da satar. Kızılay’ın amacı yardım etmektir. Kızılay, herhangi bir ticari kuruluş değildir. Son zamanlarda asli görevini unutan Kızılay, ticarileşmiştir. Dönem dönem buna benzer iddialar dolaşıyor, böyle bir iddia uzun süredir var. Kızılay tamamen amaçlarının dışına çıkmıştır. Siz aldığınız bağışlardan ayrı bir kâr etme amacı güderseniz bu tutum sizin artık bir yardım kuruluşu olmadığınızı gösterir. Kızılay’ı artık bir yardım kuruluşu olmaktan çıkarmak lazım. Tüzüğünü vs. değiştirmek lazım. Artık ticaret yapan kuruluşlara dönüşsün.''

'YASAL BİR DURUM'

Halk Sağlığı Uzmanı Prof Dr. Ahmet Saltık ise 'Kızılay'ın kan satma gibi bir durumunun söz konusu olmadığına' ilişkin şu sözleri sarf etti:

''Türkiye’de kan bağışlarıyla ilgili 5624 sayılı bir yasa var. Bu yasa 2007’de yenilendi. Bu yasaya bağlı olarak kan ve kan ürünlerini toplama yetkililerden biri de Kızılay. Ayrıca birtakım kamu ve özel kurumlar da kan toplayabilirler. Bu kanlar toplandıktan sonra saydığımız kurumlar; bu kanı işleyecekler gerekirse bu kanlardan plazma vs. ayıracaklar. Kızılay’ın Türkiye genelinde toplam 300 kan toplama alanı var. Elbette bu işlemlerin bir bedeli var, Kızılay’ın kaynakları bu işlemlere acaba yeter mi? Bu gayet yasal bir durum. Kızılay’ın bu işten bir kâr etmediği doğrudur.

Kızılay topladığı kan ve ürettiği kan ürünlerinden para kazanmıyor. Zorunlu işleme - saklama - taşıma giderlerini hesaplayarak bir anlaşma gereği SGK'dan karşılığını alıyor. Dr. kan ya da kan ürünü reçete ettiğinde Kızılay'dan sağlanıyor ve fatura SGK'ya yollanıyor. Bu olağan bir durum. Ülke içinde satış, 5624 sayılı yasa gereği olanaksız. Kan bağışlayan da Kızılay'dan ya da karşı taraftan para alamaz, çıkar sağlayamaz. Ülke içi gereksinim fazlası kan ve ürünlerinin yurt dışına pazarlanması / bağışlanması da normal.  İşlenmiş kan ürünleri karşılığında da verilebilir. Kamu yararına çalışan dernek statüsü var Kızılay'ın. İktisadi işletmeler kuruldu ve akçalı (mali) özyeterlik sağlanmaya çalışıldı. Bu durum "kâr" amacı sonucu doğurmamalı. Kaynaklarıyla sağladıklarını afetlerde hızla ve koşulsuz, afetzede insanlara sunmalı. Böylesi ortamlarda AFAD'a, gönüllü kuruluşlara çadır, yiyecek vb. lojistiğini satması kabul edilemez. Kızılay köklü bir kurum, 155 yaşında, yaşatmamız gerek. Liyakatla yönetilmeli ve mutlaka hesap vermeli. Sayıştay, DDK, TÜRMOB, TBMM denetimlerine açılmalı.''

'KAN BAĞIŞINA DEVAM ETSİNLER'

Önemli bir çağrıyı da paylaşan Saltık, ''Yalnız Kızılay Başkanı’nın bir tıp doktoru olmasına karşın Kan bir insan dokusudur ifadesi yanlış, kan biyolojik bir sıvıdır. Ayrıca buradan güncel bir bilgi paylaşmak istiyorum. Kızılay’ın açıkladığı rakamlara göre, depremzede yurttaşlarımız için yapılan kan bağışı sayısı şu an için yetersiz. Lütfen, halkımız kan bağışında bulunmaya devam etsinler. Öte yandan gündemde konuşulan ve Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın söylediği Kızılay’ın iştiraklerinin gerçekleştirdiği ticari boyuttaki hareketler çok ayıptır, olmaması gerekir. Kızılay 155 yıllık bir kurumdur, böyle bir ifade ve tutum çok ayıp, kabul edilir değil'' ifadelerini kullandı.

GEÇMİŞTE DE GÜNDEME GELMİŞTİ

İnternette Kızılay adıyla en çok aratılan başlıklardan biri olan ‘Kızılay kan satıyor mu’ sorusu, geçmiş yıllarda gündemi oldukça meşgul eden bir konuydu. Bir dönem Kızılay hukuk müşavirliğinde de görev yapmış olan CHP'li Haluk Pekşen 2018 yılında,Kızılay topladığı kanı, plazma, eritrosit, trombosit olarak ayrıştırarak kullanıma sunmakta ve maalesef Türkiye’de kanser ve diyaliz ilaçları üretimi olmadığı için kullanım fazlası kan ürünleri haraç mezat yurtdışındaki tekellere satılmakta ve oradan ilaç olarak milyarlarca dolar ödenerek ithal edilmektedir şeklinde konuşmuştu.

O dönem bağış kanlarının satıldığı iddialarına ilişkin Kızılay, “Kızılay’ın topladığı kanların bir kısmının yurtdışına satıldığı iddiaları yalan ve iftiranın en büyüğüdür” sözleriyle sert bir cevap vermişti.