Depremin üzerinden üç ay geçti, depremzedenin temel sorunları çözülemedi

TMMOB’nin deprem raporuna göre bir aileye haftalık sadece 5 litre içme suyu yardımı veriliyor. Su sıkıntısının yanı sıra barınma da çözülemedi.

Cengiz Karagöz

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyesi Veyis Sır, depremin üçüncü ayına ilişkin bir hazırladığı raporu Cumhuriyet’le paylaştı. 

TMMOB’nin Hatay, Adıyaman ve Malatya’da yürüttüğü dayanışma faaliyetleri neticesinde hazırlanan raporda, deprem bölgesindeki birçok soruna dikkat çekildi. 

‘SORUNLAR ARTIYOR’

Raporda, “Ulaştığımız köylerde ve mahallelerde halen temel yaşam ihtiyaçlarının karşılanmasında büyük problemler olduğu ve yaşanan zorlukların, olumsuzlukların artarak devam ettiği görülmektedir” denildi. Depremzede yurttaşların barınma, içme suyu ve gıdaya erişimde sorunlar yaşandığını aktaran Sır, “İçme suyu için bir aileye haftalık sadece 5 litrelik bir su yardımı yapılıyor. Bu, günlük ihtiyacı bile karşılamaya yetmez. Ayrıca bu ihtiyaçların karşılanırken köyler ve mahalleler arasında farklılıklar gözetildiği ve adaletli davranılmadığı da birçok noktada arkadaşlarımıza bildirildi. Siyasi farklılıkların yardımların dağıtılmasında belirleyici olduğu belirtildi” ifadeleri yer aldı. 

‘HASARLI EVDE KALIYORLAR’

Sır, “Evleri yıkılan veya zarar gören ancak tarım ve hayvancılık faaliyetlerini sürdürmek için bahçesine konteyner isteyen vatandaşların talepleri dikkate alınmamış durumda. Bu nedenle kendi imkânı olanlar bahçelerine konteyner alarak barınma ihtiyaçlarını karşılayabilmiş. Bu tutum kendi imkânı ile konteyner alamayan vatandaşlarımızı çadırlarda veya hasarlı evlerinde kalmaya zorlamıştır. Olası bir artçıda bu evlerin yıkılma riski vardır” dedi.

Hasarlı yapılar ile ilgili de ciddi sorunlar olduğuna vurgu yapılan raporda, “Yıkılan yapıların enkazları kaldırılırken bölgede birçok orta ve ağır hasarlı yapı halen yıkılmayı beklemektedir. Ancak bu yapılarla ilgili herhangi bir çalışma yapıldığını görmedik. Bu yapılar da can güvenliği açısından risk taşıyor. Enkaz kaldırma işinin bittiği dile getiriliyor. Orta ve ağır hasarlı yapıları kaderine terk edildiğine bakarsak bu ifadeler gerçeği yansıtmıyor. Acilen bu yapıların yıkım ve enkaz kaldırma çalışmaları ile ilgili planlamalar yapılmalı ve süreç ile ilgili kamuoyu bilgilendirilmelidir” denildi.