Çocukları kullandılar: Diyarbakır'daki Hamas'a destek eyleminde tekbir getirtilip cihatçıların fotoğrafları taşıtıldı
Diyarbakır’da İslami Sivil Toplum Kuruluşları, onlarca çocuğa tekbir çektirip Hamas’ın silahlı kanadının sözcüsü Ebu Ubeyde’nin fotoğrafını taşıttı. Çocukların kullanılmasına tepki yağdı.
Aytunç ÜrkmezDiyarbakır İslami Sivil Toplum Kuruluşları tarafından önceki gün onlarca 18 yaş altı kız ve erkek çocuğu Filistin’in Gazze kentindeki, İsrail tarafından yapılan saldırılara tepki göstermek amacıyla yürtüldü. “Çocuklar Gazze İçin Yürüyor” başlığıyla yapılan yürüyüş Diyarbakır Ulu Cami’den başlatıldı. Çocukların yanlarında velileri de bulunurken yürüyüş sırasında çocuklara tekbir getirtildi. Ayrıca çocuklara Hamas’ın silahlı kolu İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde’nin fotoğrafları da taşıtıldı. Yürüyüş, Hazreti Süleyman Camisi’nde bitirildi ve E.S.Z. adlı bir kız çocuğuna da açıklama yaptırıldı.
‘TÜRK ULUSU ADINA CİNAYET’
Söz konusu yürüyüşü Cumhuriyet’e değerlendiren ilahiyatçı-felsefeci Prof. Dr. Şahin Filiz, “Bu tarz olaylara ses çıkartılmayarak Hamas terör örgütünü Türk halkına yaymaya ve çocuklardan başlayarak sevimli göstermeye çalışıyorlar. Hamas’ı İslamın temsilcisi olarak göstermek, İslam ve Türk ulusu adına büyük bir cinayettir. Çünkü bu bir savaştır. Bunun siyasi bir boyutu vardır. Ancak İslami örgütler, bunu bir din savaşına dönüştürmeye çalışıyor” dedi.
İsmailağa cemaatinden Saadettin Ustaosmanoğlu’nun Hamas’ın yaptığının benzerini Türkiye’de yapma çağrısını anımsatan Şahin, “Hamas’ın ilk saldırıda yaptığı katli olumlamıştı. Sanki bu çağrı ile Diyarbakır’daki yapılan yürüyüş birbiriyle örtüşüyor. Bir grup, Türkiye’yi Hamas gibi bir avuç dinci grubun emri altına verme çabası içinde. İslam, Hamaslaşma tehlikesi ile karşı karşıya. Bu durum insanlarımız arasındaki dinsel ve mezhepsel çatışmayı tetikleyecek boyuttadır” ifadelerini kullandı.
‘DUYGUSAL ŞİDDET’
Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı avukat Hilal Çelik, bu yürüyüşün çocuklar üzerinde yapılan bir “duygusal şiddet” olduğunu belirterek “Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre devlet, aileleri tarafından fiziksel veya duygusal şiddete uğrayan çocuklara karşı gerekli koruyucu tedbirleri almak zorunda. Ayrıca devletin, silahlı çatışmalarda çocukları koruma zorunluluğu var. Çocukları silahlı çatışmaya teşvik etmek, bu yönde algı oluşturmak çok riskli bir durum. Özellikle 18 yaş altındaki bir çocuğun cihat, şehadet gibi soyut kavramları algılaması mümkün değil. Dolayısıyla bu çocukların gözünde silahlı çatışma ortamı da meşrulaştırılmaya çalışılıyor” diye konuştu.