Boğaziçi Üniversitesi'nin korunma statüsü için Danıştay'dan nihai karar: Yapılaşmadan kurtuldu
Danıştay, Boğaziçi Üniversitesi yerleşkesi ve çevresinin birinci derece doğal sit alanı statüsünü düşüren bakanlık kararını nihai olarak reddetti. Tarihi ve yeşil alanları yapılaşma tehlikesinden kurtulan kampüs için uzmanlar, “bu karar yalnızca Boğaziçi için değil, İstanbul için de çok önemli” dedi.
Mert ÖnerBirinci derece doğal sit alanı olan Boğaziçi Üniversitesi yerleşkesi ve yakın çevresinin bulunduğu 422 bin metrekarelik alanın koruma statüsü 2021 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından düşürüldü. Bununla birlikte kampüs içinde bulunan tarihi ve yeşil alanların yapılaşması için yol açıldı.
BİRİNCİ DERECE DOĞAL SİT ALANI OLARAK KORUNACAK
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, mezunları, İstanbul Mimarlar Odası ve çevre sakinleri karara karşı dava açarak itiraz etti. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, geçen yıl bakanlığın kararını “SİT değişikliğinin bilimsel bir dayanağı olmadığı’ gerekçesiyle iptal etti. Bakanlık kararı temyiz talebiyle Danıştay'a taşıdı. Danıştay konunun temyize açık uyuşmazlıklardan olmadığı gerekçesiyle Bakanlığın talebini reddetti. Böylelikle Boğaziçi Üniversitesi yerleşkesinin birinci derece koruma statüsü kesin olarak korunmuş oldu.
"İSTANBUL İÇİN DE İYİ BİR HABER"
Karara ilişkin Cumhuriyet'e konuşan Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Ersoy, “Bakanlık tarafından 2021'de alınan kararla kampüsün yeşil alanı ve tarihi binaların olduğu alan yapılaşmaya açılabiliyordu. Karara itiraz ettik. Bakanlığın kararı Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu'na dayanmıyordu. Rapor, taleplerimize karşın uzun süre ortaya çıkmadı. Daha sonra çok geç bir tarihte, hazırlanması uzun yıllar alması gereken rapor belli ki birkaç günde hazırlanmış olarak sunuldu. Bunun üzerine okula bilirkişi heyeti geldi. Bilirkişi raporu, Bakanlığın kararının bilimsel dayanağı olmadığı ve hukuksuz olduğunu belirtti. Sonradan Bakanlığın kararı Danıştay'a taşıdığını öğrendik. Danıştay ise kararı nihai olarak reddetti. Dolayısıyla alan yapılaşmadan kurtulmuş oldu. Bu sadece Boğaziçi Üniversitesi kampüsü değil, boğazda nadir olarak korunabilmiş bir alan için, İstanbul için de iyi bir haber” dedi.