Ayhan Bora Kaplan suç örgütü soruşturmasını yürüten polisler hakkında açılan davada ilk duruşma

Ayhan Bora Kaplan davasında yargılanan polislerin ilk duruşmasında alınan ara kararda Organize Şube Komiseri Metehan İlkyaz tahliye edildi.

Aytunç Ürkmez

Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasının “M7” kod adlı gizli tanığı Serdar Sertçelik’in iddialarından hareketle soruşturma aşamasında görev alan dönemin Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şubesi’ndeki birtakım amirlere yönelik açılan “Gizli Tanık” davasında sanıklar dün hâkim karşısına çıktı. Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada dün 11 sanık salonda hazır bulundu.

6’SI TUTUKLU YARGILANIYOR

Tutuklu sanıklar eski Ankara İl Emniyet Müdürü Yardımcısı Murat Çelik, Organize Suçlar Müdürü Kerem Gökay Öner, şube müdür yardımcısı Şevket Demircan, şube komiserleri Ufuk Gültekin, Gökhan Karaca ve Metehan İlkyaz, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Ramazan Kubat, Adem Kaçar yer aldı. Tutuksuz sanıklar Sertçelik’in babası Erdoğan Sertçelik, Nurullah Özgür Kopuk, Mustafa Çotuk da salonda yer aldı.

SALON YETERSİZ KALDI

Davanın göründüğü Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin duruşma salonun küçük olması nedeniyle 1. celse öncesinde salonun düzeni konusunda sorun oluştu. Mahkeme başkanı, sanıkların, sanık avukatlarının ve sadece her sanık için bir yakınının girmesine izin verirken, duruşmayı takip eden gazeteciler ise duruşmayı ayakta takip etmek zorunda kaldı. Hâkim, büyük salon bulamadıklarını açıkladı.

ABK TARAFI KATILMA TALEBİ REDDEDİLDİ

Ayhan Borak Kaplan’ın avukatlarından Sidar Yurtçiçek, davanın başlamasından 2 gün önce mahkemeye şikâyetçi olarak katılmak için dilekçe sundu. Yurtçiçek dilekçesinde; suçtan etkilendiklerini ileri sundu. Mahkeme, celsenin başında avukat Yurtçiçek’in talebini reddetti.

SERTÇELİK DOLANDIRICI AYAĞININ YÖNETİCİSİYDİ’

Hâkim, Kaplan’ın talebini incelemesinin ardından sanıkların ifadelerini almaya başladı. Bu kapsamda konuşan ilk sanık Çelik oldu. Çelik kendisine atılı suçları işlemediğini ve işletmediğini savundu. Çelik kendisine atılı “suçluyu kayırma” suçuna yönelik; “Sayın savcım rivayette bulunmuş. Hangi suçluyu kayırmışım. Ayhan Bora Kaplan’ı mı? Kaplan’ın suç örgütü olduğunu fark ettim. Kaplan’ı da ben tutuklattım. Bu örgütün 4 ayağı var. Serdar Sertçelik de bu yapının dolandırıcılık ayağının yöneticisiydi. Sertçelik’le bilgi almak için konuştuk. Böylece bu suç örgütünün saldırısına uğradık” dedi. “Arkadaşlarımız geri getirme çalışması yapmış. Suçlamaları kabul etmiyorum” diyen Çelik, iddianamede geçem telefon sıfırlamasına yönelik ise “Ben telefon sıfırlamadım. 1. telefonu aileme vermek için sıfırladım. 2. telefonu ise telefoncudan aldığım için sıfırlanmış olarak geldi. 3. telefonu da soruşturma da telefonlarım alındığı için yeni telefon aldığımdan sıfırlanmış şekildeydi” savunmasında bulundu.

GÖREVDEN AFFIMI İSTEDİM’

Çelik’in ardından Öner’in ifadesine geçildi. Öner, Ayhan Bora Kaplan’a yönelik 3 dalga operasyonun yapıldığını belirterek, “Sertçelik 1. dalga operasyonun sonucunda Kıbrıs’tan getirildi. 2. dalgada da evinin araştırılması kararlaştırıldı. 2. Dalganın sonunda savcı Sertçelik’in adliyede hazır bulundurulmasına karar verdi. Evinde yoktu. Savcım akşamına UYAP’tan tutanak tutulmasını istedi. Daha sonra Ufuk komiserden İstanbul’da olduğuna yönlik bilgi geldi. İstihbarata haber yazdım, hudut kapılarının kapatılmasını sağladım” dedi. Öner, Sertçelik’in sevgilisiyle çorbacıda bulunurken ayaklarından yaralanmasına ilişkin, “Bu işlemleri asayiş şube ekipleri yaptı. Ben Sertçelik ile görüşme yapmadım. Ekibim benden habersiz çalışıyordu. Görevden affımı istedim. Müdürüm, Kaplan davasından dolayı görevden alınmamı uygun görmedi” dedi.

ÖNER’İN HABERİ VARDI’

Öner’in ardından Demircan konuştu. Demircan, müdürü Öner’in ifadelerine anlam vermediğini belirterek, “Öner’in ifadeleri yanlıştır. Görüşmeleri yapan benim. Usulsüz değildir. Bundan dosya savcısının dâhil sıralı amirlerimin haberi vardır. Benim yaptığım konuşmaların tamamı Sertçelik’i rahatlatmak ve dönmesi için yapılan ikna konuşmasıdır. Öner niye böyle bir ifade verdi anlamadığım. Sanki bizi suçlar mahiyettedir. Bu durumdan kendisinin haberi vardır” ifadelerini kullandı. Demircan konuşmaları sanık Kopuk’un telefonundan yaptığını söyledi.

YENİ KİMLİK İSTEDİ’

Sanık Karaca iddianamede geçen “Sertçelik’e yeni kimlik” verilmesine ilişkin, “Sertçelik’in hangi yollarla Kıbrıs’tan geldiğini ben bilmiyorum. Sertçelik şubeye geldikten sonra bana etkin pişmanlıktan faydalanılacağı söylendi. Sertçelik’in gizli tanık olmasında dahlim yoktur. Sertçelik’le evinde yaptığımız görüşmede yeni kimlik talebinde bulundu” dedi. Kopuk, Sertçelik’le tanış olduğunu açıklayarak, “Kaplan’a operasyon yapıldığında gittim hakkında şikâyetçi oldum. İfademi verdikten sonra Sertçelik beni aradı ve kendisini amirlerle görüştürmemi istedi.

KAPLAN DAVASINI SULANDIRMAK İÇİN’

Sanık avukatları ise iddianamenin eksik olduğunu, suçlamalara yönelik maddi bulguların konmadığını savundu. Avukatlar, “bu davanın Ayhan Bora Kaplan davasının sulandırılması için oluşturulduğunu” ileri sürdü. Hâkimin de “Evet haklısınız. İddianame eksik” demesi de dikkat çekti.

1 TAHLİYE ÇIKTI

Sanıkların ifadelerinin ardından hâkim ara kararını açıkladı. Mahkeme, Sertçelik’in ülkeye getirilmesi halinde davada tanık olarak katılmasına, tutuklu sanık eski komiser Metehan İlkyaz’ın tahliyesine, diğer tutuklu sanıklar Çelik, Demircan, Gültekin, Karaca, Çotuk ve Kubat’ın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme duruşmayı 3 Eylül’e erteledi.