Askeri uzmanlar, deprem bölgesindeki aksaklıkları Cumhuriyet’e değerlendirdi
Eski GATA Komutanı Tümgeneral Dr. Tarık Özkut ve psikiyatri uzmanı emekli Hava Tabip Yarbay Dr. Semih Dikkatli, bölgedeki eksikleri ve yapılması gerekenleri anlattı.
Çağdaş BayraktarBölgede yaşamak zorunda olan depremzedeler için sağlık ve hijyen önemli risk oluşturuyor.
Eski GATA Komutanı Tümgeneral Dr. Tarık Özkut ve deprem bölgesinde bulunan psikiyatri uzmanı emekli Hava Tabip Yarbay Dr. Semih Dikkatli, bölgedeki eksikleri ve yapılması gerekenleri Cumhuriyet’e anlattı.
Gelinen aşamada halk sağlıkçılarına çok önemli görev düştüğünü söyleyen Özkut, hayatı idame, hijyen, salgın hastalık, güvenlik gibi konuların önemine dikkat çekti. AFAD’ın ağır bir sorumluluk altında olduğunu ve bu konuda TSK’nin deneyimlerinden faydalanılması gerektiğini belirten Özkut şunları söyledi:
"GÖNÜLLÜLER ÇEKİLMELİ"
- Bölgeye her şey gönderildi, şimdi en önemli şey akılcı bir yönetim. Böyle günler için eskiden EMASYA Protokolü vardı, kaldırıldı. Sahadaki herkesin canla başla çalıştığından şüphemiz yok. Ancak etkin bir koordinasyon gerekli. Bu sorumluluk AFAD’a yüklendi, ağır ve zor bir görev. Gelinen noktada örgütlü ve kontrollü olmayan tüm gönüllüler çekilmeli. Asker, polis ve jandarma güvenlik ile trafik görevine yoğunlaşmalı. Trafik düzenlenmeli, asayiş sağlanmalı...
SALGIN RİSKİNE DİKKAT
- Halk sağlıkçıları, salgına karşı önlem almalı, hayatı idame koşullarına liderlik etmeli. 77 sahra hastanesi açıldıysa sevk zinciri kurulmalı. Arama kurtarmadan asla vazgeçilmemeli ama çok eğitimli ekiplerce uygun noktalarda ve de etkin yapılmalı. İletişim, elektrik, ısınma, seyyar tuvaletler, kireçleme işlemleri... Bunları yerel yönetimlerle eşgüdümlü yapmalı. Her bina için künye oluşturulmalı. Enkaz ve ceset toplama çok özen gerektirir, hijyen koşulları mutlaka dikkate alınmalı. Temiz su tedariki hayati öneme sahip. Geç gelen adalet adalet olmadığı gibi geç gelen önlem de sonuç vermez.
"ASKER SAHADA YOKTU"
Gölcük ile Düzce depremlerinde de görev alan Semih Dikkatli, Maraş merkezli depremlerin olduğu gece olay yerine gitti. Bölgedeki durumu “İskenderun’a girerken önce başıboş halde liman yangınıyla karşılaştık. Ardından yıkıntılar içindeki İskenderun gerçeğini gördük. Burada asker, polis hiç karşımıza çıkmadı. Antakya’daki her üç binadan iki’si yıkık haldeydi. Ayakta duranlarsa hasarlıydı. Yağmalara şahit olduk, çünkü asker sahada değildi. Elimizde video görüntüleri bile var” sözleriyle anlattı. “EMASYA Protokolü yürürlükte olsaydı asker ilk andan sahaya iner, sahra hastanelerini, mutfaklarını, tuvalet ve banyolarını kurar güvenlik ve sağlık hizmeti vermeye başlardı. GATA ve asker hastaneleri açık olsa ilk 12 saat içinde sahra hastanesi kurulur ve içinde GATA’nın en saygın hocaları görev başında olurdu” dedi.
"TSK YETKİLENDİRİLMELİ"
Dikkatli, EMASYA’nın yürürlükte olması durumunda depremden hemen sonra gemilerin ve helikopterlerin yaralı tahliyelerini yapacağını, ambulans uçakların havada devriye atacağını, Hatay Havalimanı’nın kısa sürede tamir edilip Sahil Güvenlik botları ve Deniz Kuvvetleri’ne ait söndürme gemileriyle de İskenderun Limanı’ndaki yangını söndürüleceğini belirtti. “Darbe korkusuyla EMASYA’nın iptal edilmesi sonrası bunlar yapılamadı ve ancak iki gün sonra TSK için yol verilince asker sahaya indi” diyen Dikkatli, “Askeri araçları gören halkın gözündeki mutluluğu görmeliydiniz” ifadelerini kullandı. Dikkatli sözlerini “TSK yeniden yetkilendirilmeli ve yolu açılmalıdır. Bu AFAD’ın becereceği iş değildir, AFAD ordunun emrine verilmelidir” çağrısıyla tamamladı.