Aladağ'da 11'i çocuk 12 kişinin ölümüyle sonuçlanan yurt faciası davasının karar duruşması bugün yapılıyor (31 Mayıs 2022)

Adana’nın Aladağ ilçesinde, Süleymancılara ait kaçak yurtta 2016 yılında çıkan yangında 11’i çocuk 12 kişinin yaşamını yitirmesiyle ilgili 18 kişinin yargılandığı davanın istinaf duruşması bugün yapılıyor. Avukat Evren İşler, “Burada yaşanan her şey, ilk günden son güne kadar çok belli. Bu yurt hiç denetlenmemiş ve çocuklar doğrudan cemaatlere teslim edilmiş. Buna rağmen burada bir sorumluluktan kaçma, kurtulma çabasıyla karşı karşıyayız” dedi.

ANKA

Adana’nın Aladağ ilçesinde, Süleymancılara ait kaçak yurtta 29 Kasım 2016’da çıkan yangında 11’i çocuk 12 kişinin yaşamını yitirmesi, 24 çocuğun yaralanmasıyla ilgili 18 kişinin yargılandığı davanın istinaf duruşması, Adana Bölge Adliye Mahkemesi'nde bugün yapılıyor.

Duruşmayı, yangında yaşamını yitiren çocukların ailelerinin yanı sıra CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut ve Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu ile Türkiye Barolar Birliği, Adana Barosu, CHP Adana İl Başkanlığı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve çok sayıda sivil toplum kuruluşundan temsilci de izliyor.

Yangında çocuklarını kaybeden aileler, duruşma öncesi Adana Bölge Adliye Mahkemesi önünde basın açıklaması yaptı. Aileler, “Adalet mücadelemiz başka canlar yanmasın diyedir. Aladağ’ı unutma, unutturma” yazılı pankart açtı.

“BURADA OLASI KASITLA İŞLENMİŞ BİR CİNAYETTEN BAHSEDİYORUZ”

Burada aileler adına bir açıklama yapan avukat Evren İşler, bugünkü duruşmada kararın açıklanmasını beklediklerini belirterek şunları söyledi:

“Aladağ’ın dağ köylerinde yaşayan çocukların cemaatlere teslim edilmesinin sonuçlarından biriydi Aladağ yurt yangını. En başından söylüyoruz; sadece bu yangında kaybettiğimiz 11 kız çocuğumuz için değil, eğitim hakkına ulaşmaya çalışan, bu hakkı elde etmek için gerçekten mücadele etmek zorunda kalan bütün çocuklarımız için bir adalet mücadelesi yürütülüyor burada. Benzer şekilde memleketin dört bir yanında cemaatlere teslim edilen çocukların bu memlekette uzun yıllar içinde neler yaşandığı, nelere sebep olduğunu hep birlikte gördük. Bilimsel, laik, kamusal eğitim haktır. Bu hakkın elde edilmesi için verilen bir mücadeledir bu.

Biz, bugün bir kere daha, hangi cemaatten olursa olsun çocuklarımızın hiçbir cemaate teslim edilmemesi için bu mücadeleye devam edeceğimizi söylüyoruz. Herhangi bir sosyal cinayette kaybettiğimiz insanlarımız için gerekirse adalet mücadelesini vermeye de devam edeceğiz. Bugün, istinaf yargılamasının karar celsesi... Başından beri söyledik; burada olası kasıtla işlenmiş bir cinayetten bahsediyoruz. Çocuklar buradaki sıkıntıları söylemişler. ‘Bize bulaşık yıkattılar’ diye şikayet ederken ‘Elimizi elektrik çarpıyor sulardan’ demişler. Burada yaşanan her şey, ilk günden son güne kadar çok belli. Bu yurt hiç denetlenmemiş ve çocuklar doğrudan cemaatlere teslim edilmiş. Buna rağmen burada bir sorumluluktan kaçma, kurtulma çabasıyla karşı karşıyayız.

"KAMU GÖREVLİLERİ HALA YARGIDAN KAÇIRILIYOR"

Aladağ’da yürütülen mücadele, ailelerin ısrarlı takibiyle bir yere kadar geldi. Ama kamu görevlilerin bu katliamdaki sorumluluğu hala saptanmadı. Kamu görevlileri hala yargıdan kaçırılıyor. Kamu görevlileri de dahil, gerçek sorumlular yargılanıp hak ettikleri cezayı alana kadar bu mücadele bitmeyecek.”