Adliye koridorlarında 'şeriat' çağrısı: 'Kubilay'a saldıranlardan farkları yok'
Mustafa Kemal Atatürk’e hakaretler yağdıran Ahmet Bostancı adlı zanlının tahliye edilmesinin ardından adliyede “Yaşasın şeriat” sloganları atıldı. Skandal anlar gündemdeki yerini korurken; İstanbul Barosu Başkanı Av. Filiz Saraç ve Siyaset Bilimci Dr. Çiğdem Bayraktar Ör Cumhuriyet'e konuştu.
Çağdaş BayraktarCumhuriyet'imizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıldönümünde, Atatürk'e ve Cuma hutbesinde Atatürk'ü anan din görevlisine tepki gösterdiği için tutuklanan Ahmet Bostancı, serbest bırakıldı.
Bostancı'nın destekçileri, hakimin kararı sonrası adliye koridorlarında
"Yaşasın şeriat" diye slogan attı.
“DURUŞUMUZ NET”
Yaşananları gazetemize değerlendiren İstanbul Barosu Başkanı
Av. Filiz Saraç, “Ülkemiz laik sosyal hukuk devletidir. Laik hukuk sistemi ile
yargılama yapması asıl olan adliye binasının içerisinde şeriat gibi anayasal
düzene aykırı seslerin yükselebilmesi ve bu cesareti bulunabilmesi düşündürücüdür”
dedi. Süreci dikkatle ve ibretle takip ettiklerini belirten Saraç, “İstanbul
Barosu olarak 144 yıllık tarihsel çizgimize uygun olarak laik cumhuriyetimize
alternatif arayanlara karşı duruşumuz ve mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz”
ifadelerini kullandı.
“Adliye Sarayı’nda düpedüz Türkiye Cumhuriyeti’ni ve
Anayasasını yıkma girişimi olarak değerlendirilmesi gereken bir eylemdir” diyen
Siyaset Bilimci Dr. Çiğdem Bayraktar Ör ise, “Bugün adliyede 'şeriat' diye
bağıranların 31 Mart’ın Derviş Vahdetî’inden, Şeyh Sait’ten, Kubilay’a
zulmedenlerden hiçbir farkı yoktur” yorumunda bulunurken, “Devlet asli görevi
olan varlığını ve yurttaşını koruma görevlerini yerine getirmeli, kamera
kayıtlarıyla tespiti yapılabilen herkesi adli makamlara sevk etmelidir. O günkü
devlet aklı ve iradesinin böyle tertiplere geçit vermedi. Benzer bir yaklaşım
bugün de ivedilikle gereklidir” sözleriyle yetkililere çağrıda bulundu.
“ÇİFTE STANDART”
“Biz bu filmi daha önce defalarca izledik” sözleriyle bu tarz girişimlerin geçmişte de olduğuna dikkat çeken Bayraktar, “Öte yandan; devlet rejimini yıkma girişiminde bulunanların adliye koridorlarında dahi anayasaya aykırı bir biçimde serbestçe naralar atabildiği ülkemizde, üniversite öğrencisi Ege Akersoy'un günlerce hapiste tutulması ve de Ege'ye saldıran kişi hakkında hiçbir işlem yapılmaması hem çifte standart hem de son derece büyük bir idare ve hukuk ayıbıdır” dedi.