Özel’in Bahçeli’yle diyaloğu, ‘dış kamuoyuna mesaj’ olarak değerlendirildi
MHP kanadında, Bahçeli’nin Özel’e yönelik sözleri “İç politikada birbirimizi eleştirebiliriz. Sözlerimizi de söyleyeceğiz ancak dış kamuoyuna karşı birlik ve beraberlik içinde olduğumuzu dış kamuoyuna net bir şekilde göstermeliyiz" yorumları yapılıyor.
Selda GüneysuTBMM’nin yeni yasama yılı nedeniyle düzenlenen resepsiyonda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasında geçen diyalog dikkat çekmişti. Bahçeli, Özel’e, “Üzülme bazen siyaseten söylememiz gerekenler oluyor, siyasetin gereği olarak” dedi. Özel de “Celal (Adan) Bey gibi dostlarımız duygularımızı biliyor. Önemli olan doğru bildiğini söylerken saygıda sevgide eksiklik göstermemek. Hürmetler ederim” yanıtını verdi. Bahçeli’nin sözlerini CHP Genel Başkanı Özgür Özel, katıldığı bir televizyon programında “Devlet Bey’in sabahki sözlerinin dozu çok kaçıktı. Onun telefasini akşam yapması siyaset kurumunu zedeledi. Ben sabah söylediğim şeyi siyaseten söyleyip, akşam telafi edecek hiçbir söz söylemedim” şeklinde değerlendirirken, MHP bu söyleme itiraz ediyor. MHP kanadında ise Bahçeli’nin Özel’e yönelik sözleri için şu değerlendirme yapılıyor:
“MHP’nin Türkiye’nin geleceğine ve güvenliğine ilişkin bakış açısı her zaman nettir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de her zaman altını çizdiği bir ifadesi bulunuyor. ‘Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben.’ Tarihsel süreçte değerlendirildiğinde Anadolu’da Türk coğrafyasını yok etmek isteyen güçlere karşı Kurtuluş Savaşı mücadelesi verilmiş ve yeni bir devletin temelleri atılmış. Türkiye Cumhuriyeti devletini her türlü tehkikeye karşı korumak bu ülkede yaşayan her vatandaşın asli görevidir. İçinde bulunduğumuz çoğrafya sadece bu zamanlarda değil, tarih boyunca ele geçirilmek istenen topraklardır. Hemen yanıbaşımızda çok değil, 2000’li yılların başında Irak’a yönelik bir müdahale oldu. ABD’nin bu müdahalesinin ardından Irak bir türlü belini doğrultamadı. İran’ın durumu ortada. Kuzeyimizde devam eden bir Rusya - Ukrayna savaşı var. Hemen güneyimizde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da sözünü ettiği Suriye ile çok yakın sınırımız var ve burada PKK, PYD gibi terör unsurlarına karşı Türkiye’nin yürüttüğü mücadele var. Ayrıca İsrail sadece Lübnan, Gazze, İran, Mısır gibi ülkeler için değil, Türkiye için de çok büyük bir tehdit haline dönüştü. Netanyahu ‘vaat edilmiş topraklar’ diyerek, tüm bölgeyi ele geçirmeyi hedefliyor. İsrail bölgede ‘huzurdan çok, huzursuzluk istiyor.’ Gazze’de yaşananlar malum. Aynı şeyin yarın Türkiye’ye olmayacağını söylemek, hayalcilik. Türkiye bu nedenle birlik ve beraberlik içinde hareket etmeli. Sevelim ya da sevmeyelim, Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı genel kurula gelişinde CHP grubu olarak ayakta alkışlamasını istemesi, dış kamuoyuna açıkça bir mesaj içermekteydi. Evet, iç politikada birbirimizi eleştireceğiz. Sözlerimizi de söyleyeceğiz ancak dış kamuoyuna karşı birlik ve beraberlik içinde olduğumuzu net bir şekilde göstermeliyiz ve Türkiye için birlik olmalıyız. Birlik olamayan her toplum dağılmıştır. Yan yana durmak şart. Bu nedenle Özel’in genel kurulda Erdoğan’a karşı tavrını ‘dış kamuoyuna karşı mesaj’ olarak görüyor ve önemli buluyoruz. Genel Başkanımızın sözleri bu çerçevede değerlendirilmeli.”