Nur Elif T.'nin açlıktan ölümü Meclis gündeminde: Hepimiz için utanç kaynağı

CHP’nin TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri, Eskişehir’de 6 yaşındaki Nur Elif T.’nin yaşamını yitirdiği acı olayı Meclis gündemine taşıdı. Komisyon başkanlığına başvuran üyelerin dilekçesinde olayla ilgili etkin bir soruşturma yapılması ve tekrarı olmaması için devletin müdahalesi talep edilerek “100 yıllık Cumhuriyetimizin geleceğinin güvencesi çocukların gördüğü kötü muamele, hepimiz için utanç kaynağıdır” denildi.

cumhuriyet.com.tr

Eskişehir’de Nur Elif T. (6) isimli kız çocuğunun yetersiz beslenme ve bakımsızlıktan yaşamını yitirdiği iddiası Meclis gündemine taşındı.

CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP Ankara Milletvekili Servet Ünsal, CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi ve CHP Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplan, üyesi oldukları TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı’na başvurarak, Nur Elif T.’yi hayattan koparan hadisenin etraflıca araştırılmasını, Nur Elif T.’nin aynı evde bakımsız ve halsiz halde bulunan 9 ve 12 yaşındaki ağabeylerinin durumları için yerinde inceleme yapılmasını, yetkililerden, kurumlardan bilgi alınmasını talep etti.

ÇOCUKLAR KORUNMUYOR

CHP’li Tanal ve komisyon üyesi arkadaşlarının hazırladığı dilekçede, Eskişehir’deki söz konusu olayın, Türkiye’deki ihmalkârlığın, yoksulluğun, çocukların devlet tarafından korunmamasının geldiği boyutu göstermesi açısından ibret verici olduğu belirtildi.

İhmalin, istismarın, şiddetin ve yoksulluğun pençesinde olan milyonlarca çocuğun açlık ve bakımsızlığa ek olarak sağlıklı koşullarda yaşayamama yüzünden büyük acılar çektiğinin dile getirildiği dilekçede, “Bu dehşet verici hadise karşısında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin suskun kalmaması ve gerekeni yapması gerekmektedir. Devletin benzeri durumlarda gerekli önlemleri alarak olaya anında müdahil olması, çocuğun bakım ve gözetiminden sorumlu olan kişileri sıkı bir şekilde denetlemesi gerekmektedir. Devlet bu gibi durumlarda aile sağlığı merkezinden sosyal hizmet uzmanlarına kadar etkin bir denetim sistemini işletmek ve ihmali bulunanları cezalandırmakla mükelleftir” denildi.

ÖNCELİKLİ KONU

Çocukların hukukun ayrıcalıklı ve öncelikli konusu olduğunun kaydedildiği dilekçede, “Çünkü bedensel, zihinsel yönden en güçsüz, en bağımlı kesimdir. Çocuklar öncelikli olarak sağlıklı yaşama, güvenlik içinde olma ve hiçbir yoksulluk çekmeme hakkına sahiptir. Çocukların özel olarak korunması, anayasal olarak koruma altına alınmıştır” ifadelerine yer verildi.

Anayasa’nın 41. maddesinde, “devletin her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri almakla yükümlü olduğunun vurgulandığının” aktarıldığı dilekçede, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nda da koruyucu ve destekleyici tedbirlerden bahsedildiğine işaret edildi. Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ilgili maddelerinin hatırlatıldığı dilekçede, şöyle devam edildi:

“Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni, Anayasayı, Çocuk Koruma Kanunu’nu ve konuyla ilgili sair mevzuatı dikkate aldığımızda; devletin yetkili kurumlarının, çocuklarımızın korunmasına yönelik görev ve sorumluluklarını gerektiği şekilde yerine getirmediği sonucuna varmaktayız. Çocuk Koruma Sistemi etkin bir şekilde çalışmamakta olup, önleyici tedbirleri almada yetersiz kalmaktadır. Bu acı olaya her geçen gün onlarcası eklenmekte, olayların mutlaka bir faili bulunmaktadır. Failler, ihmali bulunanlar etkin bir soruşturma ile tespit edilip cezalandırılmalı; bu olayın tekrarının vuku bulmaması için devletin müdahalesi şarttır.”

ÇOCUKLARIN ÇIĞLIKLARI DUYULMALI

“100 yıllık Cumhuriyetimizin geleceğinin güvencesi çocukların gördüğü kötü muamele, hepimiz için utanç kaynağıdır” değerlendirmesinin yer aldığı dilekçede, “Kapsamlı bir kamusal çalışma neticesinde bu sorunun çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Benzer kaderi yaşayan çocukların çığlıklarının duyulup korunmaması, açlıkla ve sefaletle yaşamaya mecbur bırakılan çocuklar konusunda bir arpa boyu yol alınmaması, hepimizin utancıdır. Çocuk, toplumun en önemli parçası ve gelecekteki toplumun güvencesidir. Bu bakımdan çocuk haklarının korunması hem çocuğun hem de toplumun yararınadır” denildi.

KOMİSYONUN KURULUŞ AMACI HATIRLATILDI

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Çocuk Hakları Alt Komisyonu’nun kuruluş amacının hatırlatıldığı dilekçede, “Hem ihtisas komisyonu olarak TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun hem de ihtisas komisyonu bünyesindeki Çocuk Hakları Alt Komisyonu’nun, çocukların kötü koşullarda yaşaması, çocuğun bakımının ihmali, çocuklara kötü muamele konularında geri planda durmaması gerekmektedir” vurgusu yapıldı.

Dilekçenin devamında şunlar kaydedildi:

“Bakımsızlıktan ve aç bırakılmaktan hayatını kaybettiği öne sürülen 6 yaşındaki çocuğun ve kötü şartlarda yaşamaya maruz kalmaya devam eden abilerinin durumu konusunda; yerinde inceleme yapmak, yetkililerden, ilgili kurum ve şahıslardan bilgi almak, benzer hadiselerin önlenmesine ilişkin çözüm yollarının belirlenmesi maksadıyla gerekli çalışmanın yapılmasını teklif ederiz.”