Laiklik Meclisi, cihatçı terör örgütlerine destek verenler arasında HÜDAPAR’ı gösterdi

Hazırlanan raporda “Yaşananlara itiraz eden laik, ilerici ve cumhuriyetçi kesimlere sopa gösteriliyor” ifadeleri kullanıldı.

Aytunç Ürkmez

Laik Meclisi temmuz ayına ilişkin laiklik ihlalleri raporunu yayımladı. Raporda laiklik karşıtı eylemler 184 başlıkta toplanırken, bu ay Diyanet İşleri Başkanlığı'nın laiklik ihlalleri 18 başlıkta toplandı. Siyasette 53 başlıkta laiklik ihlalli saptandı.

''DEVLET KURUMLARINDAN SİYASETE'

Raporda laiklik ihlallerine ilişkin; "Temmuz ayında laiklik ihlalleri, devlet kurumları ve siyasetten başlamak üzere birçok alanda siyasi iktidar tarafından daha da saldırgan ve sistematik bir biçimde artarak sürdürülmüştür.  Bu süreç devlet, hukuk ve toplumsal yaşam gibi çok temel başlıklarda büyük tehlikelere işaret etmektedir" denildi. 

'İNSANCA YAŞAMA KARŞI HAMLE'

Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) ait okulların iktidara yakın vakıf ve tarikatlara açıldığı belirtilerek; "MEB'e bağlı okullarda dersliklerin Diyanet İşleri Başkanlığı’na (DİB), tarikat cemaat uzantısı gerici vakıf ve derneklere tahsisi ile birlikte özellikle AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu ve gerici faaliyetleriyle bilinen TÜRGEV’e sağlanan destek dikkat çekicidir. Gerek kamu kaynaklarının tahsisi, gerekse belediyeler, bürokrasi ve bakanlıklar düzeyindeki açık destek, siyasi iktidarın hedeflerini bir kez daha ortaya koymaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı ile tarikat ve cemaat uzantısı derneklerin MEB, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’yla temmuz ayı boyunca süren ortak programları ile çocuklar, gençler ve kadınlar laiklik karşıtı, gerici uygulamalara maruz bırakılmıştır" değerlendirilmesinde bulunuldu.

Sokak hayvanlarına ilişkin yasanın tarikat ve cemaatlerce desteklendiği vurgulanarak, "Siyasi iktidar, bütünlüklü gerici programını laikliğin tasfiyesiyle paralel bir biçimde yürütmeyi hedeflemektedir.  Bu kapsamlı saldırı, insanca bir toplumsal yaşamın güvencesini ortadan kaldırmaya dönük bir büyük hamle olarak değerlendirilmelidir. Temmuz ayı raporumuzdaki veriler, önceki aylarda olduğu gibi, DİB ile tarikat ve cemaat yapılanmalarının artan gücünü ortaya koymaktadır. Başta eğitim ve toplumsal yaşam olmak üzere, etkisi artan DİB ile söz konusu gerici yapılanmaların siyasi ve mali güçlerindeki büyümeyle birlikte topluma dayattıkları laiklik karşıtı, gerici kuşatma ülkemizin karşı karşıya olduğu karanlığı bir kez daha gözler önüne sermektedir" değerlendirmesi yapıldı.

'CİHATÇI TERÖR ÖRGÜTLERİNE GÜVENCE'

"Raporumuzdaki veriler, İslami cihatçı terör örgütlerinin meşrulaştırılması anlamına gelen girişimlerin de sıklaştığını ortaya koymaktadır" denilen raporda, "Bu uygulamalar, kamu kurumları ile siyaset ve toplumsal yaşamın temeli ve yurttaş haklarının güvencesi olan laikliğin tasfiyesi olarak değerlendirilmelidir. Öte yandan bu duruma itiraz eden laik, ilerici ve cumhuriyetçi kesimlere sopa gösterirken, emperyalizmin beslemesi cihatçı terör örgütlerine güvence vermek anlamına gelmektedir" ifadelerine de yer verildi.

'ÜMMET İÇİN TÜRKİYE KALKINDIRILMALI'

Raporda bu kapsamda HÜDA PAR'ın 7 Temmuz'da Ankara'da gerçekleşen 5. Olağan Büyük Kongresi örnek gösterildi. Söz konusu kongreye Müslüman Kardeşler'in (İhvanı Müslim) temsilcileri de katıldı. Konuya ilişkin raporda şu ifadeler yer aldı:

"HÜDAPAR’ın Ankara’daki kongresine katılan İhvanı Müslimin temsilcileri, Genel Mürşit Vekili Mahmud Hüseyin ve Mısır'daki Müslüman Kardeşler'in yurtiçi ve yurtdışındaki liderliği adına selamlarını ilettiklerini söyleyerek 'Tüm ümmetin geri dönüşünü ve İslam medeniyetinin geri dönüşünü, Müslümanların yeniden tek bir bayrak altında toplanmasını istiyoruz, Türkiye şu anda bu ümmete liderlik etmeye hak kazanan ülkedir, onu desteklemeliyiz. Ümmet Türkiye’nin etrafında toplanana kadar Türkiye’yi kalkındırmak için çalışmalıyız' dedi."