İstanbul Barosu'nun genel kurulu yarın başlayacak, 11 aday yarışacak

İstanbul Barosu, 19-20 Ekim tarihinde olağan genel kurulunu yapacak. Haliç Kongre Merkezi’nde yapılacak başkanlık seçimi öncesi adaylardan Filiz Saraç, Ali Gürbüz ve İbrahim Kaboğlu Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.

Çağdaş Bayraktar

Yaklaşık 65 bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük barosu konumundaki İstanbul Barosu'nda  yeni başkan Pazar günü belli olacak.

11 adayın yarışacağı seçimde Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubunun mayıs ayında yaptığı ön seçimi kazanan Av. Ali Gürbüz ve bu seçimi tanımayarak yapılan ön seçimden aday olarak çıkan mevcut başkan Filiz Saraç’ın yanı sıra Avukatların Yükselişi grubunun başkan adayı Av. Hasan Kılıç, Değişim İçin Avukatlar grubunun başkan adayı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Değişim İçin Güçlü Baro Grubu’nun adayı Mert-Er Karagülle, Avukat Hakları Grubu’nun başkan adayı Turgay Bilge, Genç Hukuk Hareketi’nin başkan adayı Türkan Kara, İstanbul Avukatlar Birliği grubunun başkan adayı Metin Uraçin, Bağımsız Avukatlar Grubu başkan adayı Abdülhalim Yılmaz, İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu başkan adayı Hakan Çatak ve bağımsız aday Av. Yasin Şen başkanlık için yarışacak. İlk olarak son seçimde ilk üç sırayı alan grupların içinden aday olarak çıkan Av. Saraç, Av. Gürbüz ve Av. Kaboğlu, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.



ÖNCE İLKE ÇAĞDAŞ AVUKATLAR GRUBU BAŞKAN ADAYI FİLİZ SARAÇ: 'HER ZAMAN SESİ KISILANLARIN SESİ OLDUK'

İki yıllık görev sürecinizde hangi projelerinizi yaşama geçirebildiniz?

Öncelikle şunu belirtmek isterim, İstanbul Barosu avukatların meslek örgütü olmasının yanında bir insan hakları kurumu, bir yargı örgütü, benimsediği değerlerle laik hukuk devletinin en önemli savunucusudur. Adaletin, hukukun üstünlüğünün, savunmanın güçlü sesidir. Baroya sahip olmak değil, sahip çıkmak anlayışla hareket ettik ve etmeye devam edeceğiz. Göreve geldiğimizden bu yana yaptığımız çalışmaların bazılarını sıralamak isterim: 

“6 Şubat depremleri sürecinde baromuzda afet hukuku ve koordinasyon merkezi kurduk. Bütün adliyelerde ayni bağış odaları oluşturduk. Meslektaşlarımızı hukuksal destek için depremden zarar gören illere gittiler. Zarar gören yurttaşlara ilişkin çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Afet farkındalığı için depremde hayatını kaybeden meslektaşlarımız için hatıra ormanı oluşturuldu. İstanbul (Çağlayan) Adliyesi başta olmak üzere tüm adliyelerdeki icra sorunları büyük ölçüde çözüldü. Baronet üzerinden dosya çıkarma taleplerinin gönderilmesi ve taramanın hızlandırılması ile dosya çıkarma sorununu ortadan kaldırdık. Dolandırıcılıkta adı kullanılan avukatlara yönelik “Çözüm kurulu” kurduk. Yapılan operasyonlarda birçok çete çökertildi. Adliyeler arası baro servisleri için ilk kez 2023 yılında ihale yaptık ve 2024 yılında ihale uygulamasını devam ettirdik. İBB Meclis kararı ve baromuzla yapılan protokol ile meslektaşlarımızın Bakanlık tarafından 19 aydır ödemesi yapılmayan vekalet ücretlerinin ödenmesi sağlandı. CMK ücretlerinin düşüklüğü ile ilgili diğer barolarla birlikte eylemlilik süreci başlatıldı. 

Toplumsal davalarda yer aldık. Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, avukat Servet Bakırtaş, avukat Dilara Yıldız gibi katledilen meslektaşlarımızın duruşmalarına katıldık.  Hatay’ın seçilmiş milletvekili, baromuz üyesi meslektaşımız Ş. Can Atalay ile ilgili süreçte açıklama, suç duyurusu, eylem ve görüşmelerle sürecin hukuka aykırılığı ile mücadele edildi. 25 Kasım, 8 Mart ve 1 Mayıs gibi toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına polisin müdahale edebileceği günlerde baroda ilgili merkez ve komisyonlardan kriz merkezi oluşturuldu. Gözaltı ve hukuksuzluklara hukuksal destek verildi. Bunlarla beraber; hayvan hakları, çevre katliamları, Instagram’a erişim engelinde olduğu gibi tüm hukuksuzluklara tepki verildi, karşı duruldu ve suç duyurularında bulunuldu. 

KONUT İÇİN ÇÖZÜM ARIYORUZ

Yeniden seçilmeniz durumda neler yapmayı hedefliyorsunuz?

Tüm stajyer avukatların ve avukatların çok uygun fiyatlarda sağlıklı, temiz ve kaliteli öğle yemeği yiyebilmesi için, öncelikle üç büyük adliye yakınında Baro lokantası açmak üzere görüşmelerimiz ve planlamalarımıza devam etmekteyiz. İstanbul Barosu yaşam evi projeleri üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Bu evde, hasta, yaşlı ve bakıma muhtaç meslektaşlarımızla, onların anne/babalarının uygun ortam ve koşullarda bakımlarını sağlamak üzere ilk dönemimizde yaptığımız görüşmeleri projelendirerek hayata geçirilmesini sağlamayı hedefliyoruz. Avukatlara uygun bedellerle konut ve işyeri edinmek için çözümler arıyoruz. 

Genç avukatların bir kısmı, ekonomik şartlar altında ezildiklerini ve baronun yeteri kadar yardım alamadığını dile getiriyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Baro başta genç meslektaşlar olmak üzere tüm meslektaşların yanındadır. Ekonomik sorunlarda ise avukatlar için yeni iş alanları açılması ve mevcut alanlarda iyileşme sağlanması ile iyileşme olacaktır. Yeni dönemde de uyum yöneticiliği, veri koruma ve gizlilik uzmanlığı, sürdürülebilirlik uzmanlığı gibi yeni iş alanlarında avukatların etkili olması için çalışmalarımızı devam edeceğiz. CMK ücret tarifesi ile ilgili de eylemlilik süreci başladı. Bu da devam edecektir. Meslek-taşlarımızı İstanbul Barosu Genel Kurulu’nda oy kullan-maya davet ediyorum. Baromuz, avukatların ortak sesi olarak toplumsal davalarda da en önde olmuştur. Sesi kısılanların sesi olmuştur. Etkin Baro, Güçlü Avukat diyerek çıktığımız bu yolda, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri ışığında, Cumhuriyet değerlerini koruyan, gelişen, gençleşen ve en önemlisi değişen bir baro için mücadeleyi sürdüreceğiz.

ÖNCE İLKE ÇAĞDAŞ AVUKATLAR GRUBU BAŞKAN ADAYI ALİ GÜRBÜZ: 'BUGÜNÜ MİRAS BIRAKMAK İSTEMEM'

Önceki dönem başkan yardımcısı olarak mevcut başkanın karşısına aday olarak çıktınız. Sizi bu karara iten gerekçeler neler oldu?

Burada 10 senelik bir baro ve toplamda 25 senelik bir ÇYDD tecrübemin sağladığı özgüven var her şeyden önce. Ancak temel olarak Apaydın’ların, Kolcuoğlu’ların, Kocasakal’ların, Durakoğlu’ların İstanbul Barosu ile şimdiki İstanbul Barosu arasındaki fark beni başkan olmaya ikna etti diyebilirim. İstanbul Barosu’nun sesi son iki senede hiç olmadığı kadar kısıldı. Başkan yardımcısı olarak da bunun çok mücadelesini verdim ancak olmadı. Biz bu baroyu, bu geri çekilmişliği, bu eylemsizliği büyüklerimizden miras almadık, bizden sonraki nesillere de bu günkü hali ile miras bırakmak istemediğim için aday oldum. Çünkü bizim yarınlara güçlü bir İstanbul Barosu bırakma zorunluluğumuz ve sorumluluğumuz var. Bunun farkındayız. 

Başkan seçilmeniz durumunda İstanbul Barosu’nda neler değişecek?

İstanbul Barosu mevcut başkan Filiz Hanım ile ne ise ben başkan olduğumda o olmayacak. Sesi yeniden gür çıkan, haksızlıklara ve hukuksuzluklara karşı duran, dimdik bir İstanbul Barosu’nu herkes özledi. Bu soruyu iki senedir cevaplamaktan ben yoruldum artık. “İstanbul Barosu’nun sesi neden eskisi gibi çıkmıyor” sorusuna yanıt vermekten yoruldum. Başkan seçildiğimde 146 yıllık direnişin sembolü İstanbul Barosu Başkanlığı’nın gereği ne ise onu yapacağım. Binaya kapanıp kalan bir başkan olmayacağım. Her zaman sahada, meslektaşlarımızın yanında olacağım. 65 bine yaklaşan üyesiyle lafta gurur duyan bir başkan olmayacağım. Bu gücü gerek özel, gerekse de devlet kurumlarına anlatacağız. İstanbul Barosu ile çalışmanın bir ayrıcalık olduğunu herkes fark edecek. Bu bir marka işbirliği de olsa, İstanbul Barosu avukatlarına tanınan bir ayrıcalık da olsa böyle olacak. İstanbul Barosu avukatları da artık avukatlık mesleğine ve onuruna yakışır bir şekilde mesleklerini icra edecekler. Bunun teminatı İstanbul Barosu’dur. Bunu sağlayacağım. İstanbul Barosu’nun o güçlü, kararlı ve karakterli duruşunu herkes çok özledi. Bugünler geri gelecek. 

Karşı aday çıktığınız, eleştirdiğiniz mevcut başkanın yönetiminde önemli pozisyon-daydınız. Bu duruma ilişkin eleştiriler hakkında neler söylemek istersiniz?

Eleştiri dediniz aslında, işin, bu iki yıllık fetret devrinin sebebi de bu “eleştiriye açık olmak” biliyor musunuz? Mevcut başkanımız kendisine yöneltilen en ufak bir eleştiriyi şahsına hakaret addettiği için, kendi aklından çıkmayan her şeye muhalefet ettiği için İstanbul Barosu iki senedir yol alamadı. Bu anlamda biz de her hafta  yönetimde kendisini eleştirdik. Meslektaşlarımız ve vatandaşlar da haliyle yönetim kurulunu ve İstanbul Barosu’nu eleştirdiler. Haklılar da. Eleştirileri olgunlukla dinleyip, doğru olanları süzebilmek büyük bir erdemdir. 2 senedir bir şeyleri düzeltebilmek, doğruyu yapabilmek için çok mücadeleler verdik ama İstanbul Barosu’nun başkancı yapısı ve mevcut başkanı buna müsaade etmedi. Ben bu eleştirileri ilk defa duymuyorum, ilk defa da dinlemiyorum. O yüzden eleştiren her meslektaşımın da hakkı vardır. Söylediklerini de olgunlukla kabul ediyorum ve değişim iradesini zaten kendim başkan adayı olarak gösterdim. İstanbul Barosu, çok değil, seçimden sonra 1 ay içinde yine toplumsal bir olayda “Acaba baro nasıl bir tavır aldı” denilen yer olacak. Ben seçildiğimde hiçbir şey şu anki haliyle kalmayacak. Bu da benim meslektaşlarıma ve İstanbul Barosu’nun gücüne ve duruşuna inanan herkese sözümdür. İstanbul Barosu, iki yıllık gerileme döneminin, fetret devrinin artık sonuna gelmiştir.

DEĞİŞİM İÇİN AVUKATLAR GRUBU BAŞKAN ADAYI PROF. DR. İBRAHİM KABOĞLU: 'İNSAN HAKLARINA DAYANAN DEMOKRATİK VE LAİK CUMHURİYET'

Aday olmaya nasıl karar karar verdiniz?

Kitlesel çağrı üzerine, “Anayasal yıkım karşısında seyirci kalamam, bu nedenle ben değil ‘Biz olarak’ yola çıkıyoruz” söylemi ile ilk adımı attık. Bu andan itibaren, elli yıllık mesleki deneyimden edindiğim birikimi, İstanbul Barosu’nun hukuku etkili kılma hizmetine yönlendirdim. Yerel, ulusal ve uluslararası ölçekte resmi kurumlarda ve sivil toplum örgütlerinde önemli görevler yaptım ve sorumluluklar üstlendim. Bunlar arasında barolarda yargıya ilişkin görevlerim önemli bir yer tutmakta.

Seçilmeniz durumunda neler yapacaksınız?

Üç ilke öne çıkacak, katılım, kolektif yaklaşım ve kucaklayıcı anlayış. Baro yönetimi, yönetim, denetim ve disiplin kurulları ile delegasyonla sınırlı değil, baroda birçok merkez, komisyon ve birim var. Bunlar, atama yoluyla görev yapılan mekânlar değil, seçim yoluyla göreve gelinen özerk yapılara kavuşturulacak. Genç avukatlar meclisi de, genç avukatların sorunlarına çözüm üzerine çalışacak. Genç meslektaşların yoksulluğu, “parti başkanlığı yoluyla devlet başkanlığı ve yürütme” kurgusunun toplumu yoksullaştırmasının sonucu aynı zamanda. Yoksulluğu azaltmak için ise sosyal devlet gerekleri ışığında stajyer avukatlara ve genç avukatlara bütçeden pay ayrılması gerekiyor. Programda ayrıntılı çözüm önerilerini somutlaştırdık.

Bilgi-düşünce-fikir ve dayanışma, mücadelemizde belirleyici olacak. Bu hedefte, kurmayı öngördüğümüz adil yargılanma hakkı araştırma ve ihlalleri izleme merkezi önemli bir işlev görecektir.

Eski bir milletvekili ve aktif siyasi karakter olarak adaylığınızı eleştirenler ve bunun da yargının siyasallaşması ve araçsallaştırılması olarak görenler var. Bu eleştiriler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu soruyu, duayen gazeteci Orhan Uğuroğlu’nun hakkımdaki gözlemlerini aktararak yanıtlamak isterim: “İstanbul Barosu’nun oy kullanacak yaklaşık 65 bin avukatına şu mesajı vereyim. Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu 27. Dönem Milletvekili olarak TBMM’de görev yaparken keşke siyaset yapsaydı. Siyasetin ‘S’si ile ilgilenmedi. Anayasa, yasama, yürütme, yargı, bağımsız yargı... Hoca beş yıl boyunca mecliste siyasetin dışında hukuk ve adalet için mücadele verdi. Ben de tanığıyım. Bunu da burada ifade edeyim. Kolaylıklar diliyorum hocam.”

Bugün aktif siyaset yapmıyorum. Aslında TBMM’de iken de siyaset yapmadım ve hep “Siyasetin anayasaya saygı çerçevesinde yapılmasını savundum. Bu çerçevede bütün gücümle TBMM’nin saygınlığı için gece gündüz demeden çalıştım, beş yıl boyunca AYM’ye iptal başvuruları ile bir tür “anayasa avukatlığı” yaptım. Ve bizim, niceliksel gücünü niteliğe çevirme ereğinde İstanbul Barosu yönetimi olarak beş hedefimiz:

Hukuku etkili kılmak, herkes için hukuk, insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyet, anayasaya saygılı siyaset, hukuk yoluyla demokrasi.

YARIN: AVUKATLARIN YÜKSELİŞİ GRUBU BAŞKAN ADAYI AV. HASAN KILIÇ VE AVUKAT HAKLARI GRUBU BAŞKAN ADAYI AV. TURGAY BİLGE