Faik Öztrak'tan Erdoğan'a sert tepki: 'Partimizin iç işlerine burnunu sokuyor, sen kimsin?'
Basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Erdoğan, partimizin iç işlerine burnunu sokmaya kalkmakta, bunu da açıkça söylemektedir. İşte buna senin gücün yetmez" dedi. Öztrak ayrıca CHP'de yeni MYK'nin Parti Meclisi toplantısından sonra belirleneceğini söyledi.
cumhuriyet.com.trCumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Faik Öztrak, CHP'de MYK istifalarının ardından açıklamalarda bulundu. Öztrak, yeni MYK'nın Parti Meclisi toplantısından sonra belirleneceğini kaydetti.
PM TOPLANTISI ARDINDAN BELİRLENECEK
Mücadeleye devam edeceklerini ifade eden Öztrak, "Genel Başkanımız yeni MYK'yı haftasonu yapılacak Parti Meclisi toplantısının ardından belirleyecektir" diye konuştu.
Öztrak ayrıca Olağan Kongre sürecinin de Parti Meclisi'nde gündeme geleceğini ifade etti.
"BUGÜN DEĞİLSE YARIN..."
Öztrak şunları söyledi:
"Önümüzdeki süreç sadece ekonomik açıdan değil, demokrasi ve hukuk devleti açısında zorludur. Bunun ilk işaretleri de görünmüye başlanmıştır. Genel Başkanımıza yönelik fezleke tehditleri, belediye başkanlarımıza dair görevden alma imaları... Televizyonlara başlatılan RTÜK incelemeleri, Gezi'nin 10. yıldönümünü ananlara polis müdahaleleri... Türkiye Belediyeler Birliği'nin Saray'ın bahçesine çeviren kararlar, AK Partili belediye meclis üyelerinin gazetecilere saldırması...
Bunların hiçbiri bizleri yıldıramaz korkutamaz. 28 Mayıs seçimlerinde her iki kişiden birinin desteği ile büyük bir değişim başlamıştır. Bu önünde duranların ayaklarını yerden kesecek bir çığdır. Bugün değilse yarın millete eziyetin merkezi Saray Rejimi haktan, hukuktan ve daha fazla refahtan yana olanların gücü ile son bulacaktır. Türkiye'nin önünde yepyeni bi ufuk açılacaktır."
ERDOĞAN'A SERT TEPKİ: 'SEN KİMSİN?'
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Partimizin iç işlerine burnunu sokmaya kalkmakta, bunu da açıkça söylemektedir" diyen Öztrak, "İşte buna senin gücün yetmez. Yedi düvel uğraştı… Genlerinde, Kuvayı Milliye, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk olan Mustafa Kemal Atatürk’ün partisine müdahale edemedi. Sen kimsin?" dedi.
Öztrak şöyle devam etti:
"CHP milletin partisidir, kimsesizlerin kimsesidir, CHP’nin istikametini sen çizemezsin, milletimiz çizer. Dünkü toplantımızda, samimi bir özeleştiri de yaptık. Kuşkusuz bu özeleştirinin önemli bir bölümünü, hükümetin kampanya sürecinde, gerçek ötesi popülist iftira siyasetini, bu kadar pervasızca ve seviyesizce kullanmasına, aynı seviyesizlikle karşılık vermemek oluşturuyor."
"ERDOĞAN VE PARTİSİ AHLAKSIZ BİR KAMPANYA YÜRÜTTÜ"
Öztrak'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Erdoğan ve partisi, yanlış politikalarıyla milletimize yaşattıkları ekonomik sıkıntıların artan hayat pahalılığının üstünü örtebilmek amacıyla bir ahlaksız kampanya yürüttü. Bu kampanyada hiçbir etik sınır tanımadı. On parmağında on kara bize sürdü. İftira etti. Montaj olduğunu kendinin itiraf ettiği, sahte videoları miting meydanlarında millete gösterdi.
Devleti yönetmeye talip olan kadroların, hiçbir zaman yapmayacağı sahtekârlıklar yapıldı. milletine yalan söyleyenler devlet yönetemez. Devletin tüm imkanları seçimde kullanıldı. Bakanlar, milletvekili adayı yapılarak seçimde aktif rol almaları sağlandı."
"YABANCILAR TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ HAKKINDA SÖZ SÖYLEDİ"
"Parti devleti yönetiminin bu ilk seçiminde, siyasi etik ayaklar altına alındı. Bu seçimde Erdoğan’ın vatandaşlığımızı 3 paraya sattığı, Türkçe öğrenmek zahmetine bile katlanmamış yabancılar da Türkiye’nin kaderi ve geleceği hakkında söz söyledi.
Saray Hükümetinin milletimize yalan söylediği, siyaseten ve ahlaken sakatladığı, siyaseten ve ahlaken meşru olmayan bir seçim sürecini yaşadık."
"ARZU ETTİĞİMİZ SONUCU ALAMADIK"
"Bütün bunlara rağmen, başta Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, bu seçimi kazanmak için çok çalıştık. Ama arzu ettiğimiz sonucu alamadık. Ancak, Genel Başkanımız ülkemizdeki her iki seçmenden birinin oyunu aldı. 25 Milyon 504 bin 724 yurttaşımız Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verdi.
Muhalefetin bu desteği muhafazası ve artırması, bunu hükümeti denetleme ve dengelemede kullanması, hükümetin sorumsuzluklarının, millet adına bir ölçüde kontrolünü sağlayacaktır."