Diyanet’in tarikatlar raporunda dikkat çeken İsmailağa ayrıntıları
İsmailağa cemaatinin “şeyhi” Mahmut Ustaosmanoğlu’nun ölümü, tarikatların siyaset ile ilişkisini yeniden gözler önüne serdi.
Sefa UyarUstaosmanoğlu için bazı gazetelere taziye ilanı veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, cenazede de Ustaosmanoğlu’ndan “önder” olarak söz etti. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da Ustaosmanoğlu’nu “üstad” olarak nitelendirdi.
‘GÖRÜŞLERİ UYUMLU’
Tartışmalar sürerken Diyanet’in 2019’da kamuoyuna yansıyan raporunda İsmailağa cemaatine yönelik kısım da gündeme geldi.
Cemaatin “tasavvufi söylemin ağırlıklı olduğu bir yapıya sahip olduğu” belirtilerek “Bu yapıya göre, tasavvuf ve bir şeyhe intisap (bağlılık) zorunludur” denilen raporda, giyim kuşam konusunda cemaatin, “kendileri gibi giyinmeyenleri, özellikle kadınların modern giyim tarzlarını eleştiren bir anlayışa sahip olduğu” aktarıldı. Raporda, “Alameti farika denilebilecek görünümleri; erkek üyelerin uzun sakallı, cüppeli, sarıklı ve şalvarlı; kadınların da siyah renkli çarşaflı olmaları” denildi. Cemaatin görüşlerinin Diyanet ile benzerliğine de işaret edilen raporda, “Cemaatin, dini görüş ve fetvaları genellikle Diyanet ile uyum arz eder. Bazı konularda farklı görüş ve fetvaları da vardır” ifadelerine yer verildi. Cemaatin, “özel okullar, medrese, Kuran kursları ve basın-yayın organları gibi çeşitli kurumları olduğu” aktarılan raporun “değerlendirme” başlığında şunlar kaydedildi:
‘AYRIŞTIRMA RİSKİ’
“İsmailağa cemaati hafızlık ve medrese eğitimiyle öne çıkmaktadır. Asıl merkezleri İstanbul olmakla birlikte Türkiye genelinde bu alanlarda ciddi bir hâkimiyetleri söz konusudur. Bununla birlikte giyim kuşam başta olmak üzere kendi bazı özel tercihlerini İslam’ın vazgeçilmez uygulamaları gibi sunmaktadırlar. Böyle bir yaklaşım, hazreti peygamberin sünnetini şekilciliğe indirgemek gibi bir imaj ortaya koymaktadır. Bu tür indirgemeci tercihler, Müslümanları ayrıştırma riski taşımaktadır.”