DİSK, KESK, TMMOB, TTB'den ortak açıklama: Krizden çıkış için emekten yana politikalar!
DİSK, KESK, TMMOB, TTB'den yapılan iktidara yapılan çağrıda "Krizden çıkış emekten yana politikalarla mümkündür! Siyasi iktidarı halkın insanca yaşam taleplerine kulak vermeye davet ediyoruz!" denildi.
cumhuriyet.com.trDevrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından Türkiye'nin mevcut siyasi ve ekonomik durumuyla ilgili ortak bir açıklama yaptı.
Türkiye'nin tarihteki en derin siyasal ve ekonomik krizlerinden birini yaşadığına vurgu yapılan açıklamada, "Gıda ürünlerinden doğalgaza, akaryakıttan elektriğe kadar tüm ürünlere birbiri ardına gelen zamlar, emeğiyle geçinen geniş toplum kesimlerinin hayatlarını sürdürülemez hale getirdi. İktidar, muhalif kurum ve yapıları susturmak, sindirmek, korkutmak, işlevsizleştirmek ve sonuç olarak etkisizleştirmek için devletin tüm olanaklarını, kurumlarını kullanmaktan geri kalmıyor. OHAL KHK'leri ile yaratılan Anayasasızlık hali fiilen devam ettiriliyor" denildi.
Emekçi ve dar gelirli kesimlerin her gün daha fazla borçlanarak, daha fazla kredi kullanarak ay sonunu getirmeye çalıştığı ve emekçilerin sorumlusu olmadıkları bir krizin bedelini ödemek zorunda kaldığı belirtilen açıklamada "Krizin sorumlusu kapitalizmin iştahlı uygulayıcısı olan siyasi iktidarın ise emeğin daha fazla değersizleştirilmesi, toplumun daha fazla yoksullaştırılmasından başka bir vaadi bulunmuyor. Pandemi dönemi boyunca sermayenin çarkları dönsün diye emekçilerin hayatlarını yok sayanlar, yine sermayenin çıkarları için emekçilerin taleplerini yok sayıyor. İktidarın ekonomik öncelikleri nedeniyle ülkenin tüm kaynakları belirli bir kesimin cebine, özellikle de güvenlikçi politikalara akıyor. Ülkedeki gelir adaletsizliği tarihin hiçbir döneminde görülmemiş boyutlara ulaştı. Eşitsizliğin en altına itilen kadın yoksulluğu daha da artarken, işini ilk kaybedenler kadın emekçiler oluyor" ifadeleri kullanıldı.
"Ekonomik krizle mücadelenin yolunun onu yok saymak değildir" denilen açıklamada, krizden çıkışın yolunun emek eksenli politikalar geliştirilmesi, kamusal anlayışın yaygınlaştırılması ve üretime dayalı bir ekonomik yapının kurulması olduğunun altı çizildi.
Açıklamada, iktidara seslenilerek şu talepler sıralandı:
• Başta gıda ürünleri olmak üzere elektrik, doğalgaz, akaryakıt, ulaşım gibi temel ihtiyaç kalemlerine yapılan zamlar geri alınmalı, vergiler düşürülmelidir.
• Krizde işini kaybeden, geliri azalan tüm kesimlere doğrudan gelir desteği sağlanmalıdır.
• İşten çıkarmalar yasaklanmalı, istihdamı korumak için gerekli önlemler alınmalıdır. Çalışma koşulları düzeltilmeli, emekçilerin sağlıklı ve güvenli koşullarda, güvenceli olarak çalışması için önlemler alınmalıdır.
• Yoksulluk sınırının altında yaşayan kesimlerin temel gereksinimleri karşılanmalıdır.
• Vergi adaletsizliğine son verilmeli, dolaylı vergilerinin payı azaltılmalı, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınan bir sistem kurulmalıdır.
• Hayat tarzına müdahale aracına dönüşen özel tüketim vergileri kaldırılmalıdır.
• Yandaş şirketlere yapılan dövize endeksli garantili ödemeler iptal edilmelidir.
• En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yükseltilmeli, Emeklilikte Yaşa Takılanların emeklilik hakları verilmelidir.
• Dövize Endeksli Mevduat gibi, geçim sorunu yaşayan milyonlardan alıp, faiz geliri elde edebilen bir avuç zengine kaynak aktaran bu politikalara derhal son verilmelidir. İktidar başta örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlükler önüne koyduğu engelleri, baskı politikalarını, ceza ve soruşturmaları durdurmalıdır.
• Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmelidir.
• Kamuda sözleşmeli, taşeron gibi güvencesiz istihdam biçimine son verilmeli, kadrolu güvenceli istihdam esas alınmalı, tüm kamu emekçilerinin emekliliğe esas ek göstergesi 3600 taban gösterge baz alınarak tüm meslek grupları için yeniden düzenlenmelidir.
• ILO 190 sayılı sözleşme uygulanmalı, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı geri alınmalıdır!
• Evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu pazarlık sistemine geçilmelidir.