Devletin kilit noktalarında imam hatip okulu ve ilahiyat mezunları en üst düzey görevlerde
Cumhuriyet’in yaptığı araştırma Türkiye’nin imam hatip mezunları tarafından yönetildiğini ortaya koydu. İçişlerinden Maliye’ye, Dışişleri’nden Milli Eğitim’e, yargıdan Emniyet’e kadar kilit noktalarda imam hatip okulu ve ilahiyat mezunları bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte protokolde en üst sıralarda yer alanlar bu okullardan mezun.
cumhuriyet.com.trCumhuriyet’in yaptığı bir küçük araştırma bile Türkiye Cumhuriyeti’nin AKP’nin iktidarı alışının 21. yılında artık imam hatip mezunları tarafından yönetildiğini ortaya koydu. İçişleri’nden Maliye’ye, Dışişleri’nden Milli Eğitim’e, yargıdan Emniyet’e değin devletin tüm kilit noktalarında imam hatip okulu ve ilahiyat mezunları en üst düzeylerde görev üstlenmiş durumdalar.
Şarkıcı Gülşen’in bir sözünden yola çıkarak tutuklanması ile yeniden gündeme gelen imam hatip okullarının açıldıkları günden bu yana sürmekte olan ve “rejime yönelik siyasi arka bahçe olma” savları 20 yılı aşan AKP iktidarı ile tümüyle yaşama geçti. Devletin en üst düzey kademelerinde görev yapan imam hatip ya da ilahiyat mezunu kimi yöneticiler şunlar:
- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (İstanbul İmam Hatip)
- Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun (Gebze İmam Hatip)
- TBMM Başkanı Mustafa Şentop (Tekirdağ İmam Hatip)
- Adalet Bakanı Bekir Bozdağ (Uludağ İlahiyat)
- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez (Kadıköy İmam Hatip)
- Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu (İstanbul İmam Hatip)
- Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer (Tokat İmam Hatip)
- Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati (Nizip İmam Hatip)
- Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank (İstanbul İmam Hatip)
- Hâkimler Savcılar Kurulu Genel Kurul üyesi Aysel Demirel (Bursa İmam Hatip)
- Hâkimler Savcılar Kurulu Genel Kurul üyesi Ergün Şahin (Karadeniz Ereğli İmam Hatip)
- Hâkimler Savcılar Kurulu Genel Kurul üyesi Bilal Temel (Demirci İmam Hatip)
- İçişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı (Çankırı İmam Hatip)
- Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş (Elazığ İmam Hatip)
- Milli Eğitim Bakanlığı Bakan Yardımcısı Osman Sezgin (Gerede İmam Hatip)
- Ankara Valisi Vasip Şahin (Erzincan İmam Hatip Lisesi)
- Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı (Ankara Tevfik İleri İmam Hatip)
- Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım (Bayburt İmam Hatip)
- Samsun Valisi Zülkif Dağlı (Antalya İmam Hatip)
- Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu (Düzce İmam Hatip)
- Şanlıurfa Valisi Salih Ayhan (Bekir Necati Sorguç İmam Hatip Yatılı Bölge Okulu)
- Kocaeli Valisi Seddar Yavuz (Balıkesir İmam Hatip)
- Merkez Valisi Mustafa Toprak (Erzincan İmam Hatip)
- Merkez Valisi Ahmet Kara (Erzincan İmam Hatip)
- Hazine ve Maliye Bakanlığı Bakan Yardımcısı Cengiz Yanilioğlu (Erzurum İmam Hatip)
- Hazine ve Maliye Bakanlığı Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan (Zeytinburnu İmam Hatip)
- Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı (Çorum İmam Hatip)
- Dakar Büyükelçisi Ahmet Kavas (Merzifon İmam Hatip)
Araştırma kapsamında olmayan birçok siyasetçi, bürokrat, yöneticinin de imam hatipli ya da ilahiyatçı olduğu biliniyor.
"MÜHÜRSÜZ" KARARI
Örneğin, Türkiye’nin rejiminin değiştirildiği 2012 anayasa referandumunda mühürsüz oy pusulalarını geçerli kabul eden Yüksek Seçim Kurulu’nun Başkanı Sadi Güven de, Balıkesir İmam Hatip Lisesi mezunuydu. ? Haber Merkezi
CUMHURİYET VE UĞUR MUMCU UYARMIŞTI: 21. YÜZYILDA DEVLETİ İSLAMCILAR YÖNETECEK
Devlet, çeşitli din ve mezhepler arasında yan tutamaz. Tuttuğu anda laik düzen zedelenmiş olur. İmam hatip okullarını bitirenlerin sayısı her yıl katlanarak artıyor. İmam hatip liselerini bitirenler, imam ya da hatip olmuyorlar. Peki ne oluyorlar? Üniversite ve yüksek okullara gidip savcı oluyorlar; yargıç oluyorlar; kaymakam oluyorlar!
“Tevhidi Tedrisat Kanunu”nun 4. maddesi “din adamı” yetiştirilmek üzere din eğitimi yapan okullar kurulmasını öngörmüştür. Din eğitimi gören öğrencilerin imam hatip ya da müftü olmayıp başka alanlara kaymaları yasanın amacıyla bağdaşmıyor. Devlet bir yandan din hizmetlerini ilkokulu bitiren imamların, müftülerin ellerine teslim ederken öte yandan da imam hatip okullarını bitirenlere üniversite ve yüksek okulların kapılarını açarak okumuş yazmış din adamlarının başka alanlarda görevlendirilmelerini sağlıyor!
Bu açıkça bir “kadrolaşma hareketi”dir. 2000 yılına doğru bir de bakacağız ki savcı, imam hatip çıkışlı, vali ve kaymakam ilahiyatlı; yargıç da İslam Enstitüsü mezunu!
(Cumhuriyet, 19 Ocak 1990)
***
İmam hatip okulları ile ilahiyat fakülteleri ve İslam enstitüleri, niçin açılır? Din hizmetleri bu okullarda din eğitimi gören nitelikli din adamları eliyle görülsün diye... Bu okulları bitirenler, din hizmetleri dışındaki alanlarda gorevlendiriliyor ve devlet, din hizmetlerini ilkokul diplomalı imam ve hatiplerle yerine getiriyor.
O zaman, bu din eğitiminin amacı başkadır. Amaç, 21. yüzyılda devleti İslamcı bürokratlarla yönetilir duruma getirmektir. (Cumhuriyet, 19 Haziran 1990)