CHP'nin 14 Mayıs stratejisini anlattı: 'Hızlı değil doğru veri açıklama' olacak
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, 14 Mayıs’ta 31 Mart yerel seçimlerinde olduğu gibi “Hızlı değil doğru veri açıklama” stratejisi ile hareket edeceklerini belirterek, “YSK’yı kontrol eden, YSK’ya yansıyan sonuçlar ile CHP Genel Merkezi’ne gelen sonuçlar birbirini tutmuyorsa itiraz eden, kontrol eden bir anlayış ile süreci takip ediyor olacağız. YSK’dan önce CHP, Türkiye’ye en doğru sonuçları duyuracaktır, emin olun” dedi.
ANKATürkiye'nin kaderinin belirleneceği seçime sayılı gün kaldı. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) seçim takvimi işlerken; sandık güvenliği de bu süreçte en çok tartışılan konuların başında geliyor.
Son olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, 14 Mayıs’ta yapılacak 13. Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği seçimlerinde, seçim güvenliği için aldıkları önlemleri anlattı.
Adıgüzel, son 1 yıldır CHP’nin sandık görevlendirme çalışması yaptığını ve oluşturdukları seçim güvenliği komisyonunda görevlendirilecek isimlerin tek tek kontrol edildiğini açıklayarak, sandık başına gidecek isimleri eğitim verdiklerini söyledi.
Adıgüzel, şunları aktardı:
- “Parti okulumuzun 2 bin eğitmeni Türkiye’deki 973 ilçeyi birer parti eğitmenine zimmetledi. Tek tek görevlileri arattık. Görevi kabul ediyor mu, telefon numarası doğru mu, telefon ile ulaşılamıyorsa ulaşılamıyor notunu düştük, telefonu yanlışsa yanlış olduğu notunu düştük ve ilçe başkanlığımıza geri döndük. ‘Bu arkadaşımız görevi kabul etmedi, lütfen sil. Bu arkadaşımızın telefonu yanlış, düzelt. Bu arkadaşımız telefonunu açmıyor, uyar. Telefonumuz açsın’ diyerek, elimizdeki listenin en verimli hale gelmesini sağladık.
- Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) asıl sandık sayılarını bekliyoruz. Asıl sandık sayısı dediğimiz, artık hangi okulda hangi sandık kurulacak, bu sandıktaki seçmenler kim? Yurtiçi ve yurtdışında bu veriyi bekliyoruz. Henüz göndermediler, gönderir göndermez bu defa ilçe başkanlıklarımız yoğun bir çalışma içine girecekler ve görevlileri atayıp, ilçe seçim kurullarına teslim edecekler. Sonrasında biz Türkiye’de kaç görevli atadığımızı net bir şekilde görüyor olacağız."
“1 CHP’Lİ, 2 MİLLET İTTİFAKI ÜYESİ”
"Millet İttifakı bileşenleri ile de iletişim halindeyiz. 1 yıla yakın süredir orada da oluşturduğumuz seçim güvenliği komisyonu var" diyen Adıgüzel, "Onlarla da elimizdeki verileri paylaşıyoruz. Aynı zamanda tecrübe paylaşımı yapıyoruz. İnsan kaynağının Türkiye’nin 7 bölgesine, 81 ile, 973 ilçeye eşit dağılmasına, her sandıkta en az 1 CHP’li en az 2 Millet İttifakı görevlisi olmasını sağlamak için ciddi bir çalışma içindeyiz" diye konuştu.
“TAKVİYE KUVVET GÖNDERDİK”
Adıgüzel, deprem bölgesindeki sandıklara sahip çıkmak ve sağlıklı veri almak için güçlendirme yaptıklarını belirterek, “Bazı eksiklerimizi gördük. Hem teknoloji hem de insan kaynağı olarak eksiklerimiz vardı. Çeşitli güçlendirmeler yaptık, oradaki arkadaşlarımıza takviye kuvvetler gönderdik” dedi.
Adıgüzel, Malatya ve Elazığ’da incelemelerde bulunduğu ve buralarda okulların yıkılmadığını ancak yıkılan yerlerde konteynerlerde seçimlerin yapılabileceğini söyledi. Adıgüzel, “Bizim asıl görevimiz her sandıkta 1 CHP’li, 2 Millet İttifakı’ndan görevli arkadaşımızın olmasını sağlamak” dedi.
Yabancı seçmenleri nasıl analiz ettiklerini belirten Adıgüzel, “Yaptığımız analizlerde gördük ki, Türkiye’de yabancı ülkelerde doğmuş 1 milyon 325 bin seçmen var. Bunların büyük kısmı Almanya’ya göç etmiş işçilerin çocukları. Almanya, Hollanda, Fransa, Bulgaristan’dan gelmiş soydaşlarımız. Geçmişten bugüne göçlerle Türkiye’ye gelen insanlarımız. Bunları yabancı olarak tanımlayıp korku yaratırsak yanlış yaparız. Biz CHP’yiz ve doğru bilgiyi sizinle paylaşmak zorundayız” diye konuştu.
“5 ÜLKEDEN 235 BİN SEÇMEN VAR”
Adıgüzel, asıl risk teşkil eden ülkelerin Suriye, İran, Irak, Libya, Afganistan’dan gelen ve yurttaşlık alanlar olduğunu belirterek, şunları söyledi:
- “Yüzde 2 sapma payı ile rakamları söylüyorum. Suriye, Libya, Irak, İran, Afganistan’dan gelen yurt içi ve yurt dışı seçmen listelerinde 235 bin seçmen tespit ettik. Bugün, yarın YSK bize sandıkları atanmış seçmen listelerini gönderdiğinde de bu analizi tekrar yapıp, yeni sayıyı da sizlerle paylaşıyor olacağız. Bu bir risk midir? Tabii ki risktir. Hatay’da 20 binden fazla Suriyeli var.
- Bunlar seçmen oldukları için orada 1 milletvekilinin yönünü değiştirebilirler. İstanbul’da 40 binden fazla Suriyeli var, bunlar seçmen oldukları için orada sonucu değiştirebilirler. Fakat birilerinin iddia ettiği gibi milyonlarca Suriyeli seçmen, milyonlarca Afgan seçmen, milyonlarca İranlı, Iraklı, Libyalı seçmen listelerde yok. Eğer böyle bir tespit yapan varsa da bütün partilerde seçmen listeleri var, kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşsınlar.”
“236 BİN KİŞİNİN 150 BİNİ 2019’DAN SONRA VATANDAŞ OLDU”
Adıgüzel, 235 bin kişiden 150 bininin 2019 yılından sonra seçmen olduğuna dikkat çekerek “2019 seçimleri sonrası Türkiye’de pasaportun nasıl satıldığının gerçek göstergesidir. 1 daire alana, belli kağıtlara 500 bin dolar yatırana ya da 50 kişi çalıştırana, nasıl Türkiye’nin pasaportu 250 bin, 400 bin dolara satılmış, bunu da net bir şekilde görüyoruz” dedi.
“NAİM SÜLEYMANOĞLU’NUN VATANDAŞ OLMASI İLE KALMIŞTIR”
Adıgüzel, istisnai vatandaşlığın çok önemli bir durum olduğunu ancak ülkede artık para ile satılmaya başlandığını kaydederek, “İstisnai vatandaşlık meselesi çok kritik bir mesele. Hepimizin hafızasında Naim Süleymanoğlu’nun vatandaş olması ile kalmıştır. Çok önemli bir durumdur, bir sporcu, sanatçı yapılır. Bir savaş ortamında milli güvenlik sebebiyle yapılır. Ya da Bulgaristan’dan gelen soydaşlarımız bir dönem yapılırdı, Bakanlar Kurulu kararıyla Resmi Gazete’de açık yayınlanarak yapılırdı, kimsenin de aklında soru işareti kalmazdı. Şimdi Cumhurbaşkanı’nın iki dudağı arasında ve Resmi Gazete’de yayınlanmıyor. Bu nedenle vatandaşın aklında ciddi bir soru işareti var. Biz de bunu aydınlığa kavuşturmak için seçmen listelerinde adım adım analiz yapıyoruz” diye konuştu.
“İTİRAZLARIMIZ SONUCU DÜŞÜRDÜK”
Adıgüzel, apartmanlarında oturmayan kişilerin seçmen listesinde yer alması konusunda yurttaşlardan şikayetler geldiğini de söyleyerek, “Şikayetler bizlere de geldi. Hem belediyelerimiz hem de ilçe başkanlıklarımızla takip ettik ve itirazlarımız sonucu bu seçmenleri düşürdük” dedi.
Adıgüzel, Türkiye’nin adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresler ve numarataj sisteminde eksikler olduğunu vurgulayarak, “E-devlet sistemine geçişimizde de ciddi aksaklıklar oluşmuş. Devlet, özellikle İçişleri Bakanlığı Dijital Ofis bu işi yeterince kaliteli, şeffaf ve doğru veri ile yapamamış. Bu nedenle adreslerde çeşitli sapmalar var. Bu da seçim güvenliği ile ilgili çeşitli soru işaretleri doğuruyor akıllarda. Lütfen böyle sorunlarla karşılaşan vatandaşlarımız, CHP ilçe başkanlıklarına gitsinler, avukatlarımız orada hazır, hemen itirazlarımızı yaparız. Süreci de YSK’dan takip ederiz” diye bilgi verdi.
“BU SEÇİMLERDE DAHA GÜÇLÜ ORADA OLACAKLAR”
Adıgüzel, doğudaki Hizbullah tehlikesine karşı da önlem aldıklarını kaydederek, şunları söyledi:
“(Hüda Par) Cumhuriyetimizi yıkmaya niyetlenen bir partiyi ittifaka sokan Adalet ve Kalkınma Partisi’ni şaşkınlıkla izliyorum. Diğer taraftan seçim güvenliği için, biz geçmişte de böyle tehlikelerle baş başaydık ama CHP’liler hiç çekinmeden sahada mücadele ettiler ve sandığın başında durdular. Biliyorum ki bu seçimlerde daha güçlü orada olacaklar. Sandıkları da oy çuvallarını da bekleyecekler, hiçbir haksızlığa hukuksuzluğa da izin vermeyecekler.”
“AA GÜVENİRLİĞİNİ YİTİRDİ”
Adıgüzel, seçim akşamı “Hızlı değil doğru veri açıklama” stratejisi ile verileri açıklayacaklarını vurgulayarak, “YSK’yı kontrol eden, YSK’ya yansıyan sonuçlar ile CHP Genel Merkezi’ne gelen sonuçlar birbirini tutuyor mu? Tutmuyorsa itiraz eden, kontrol eden bir anlayış ile süreci takip ediyor olacağız. Hızlı sonuç açıklama stratejimiz yok ama vatandaşı adım adım bilgilendiriyor olacağız. 31 Mart akşamında nasıl bir stratejiyle ilerlediysek 14 Mayıs akşamı da stratejimiz vatandaşı bilgilendiren bir süreç. Ama şunu da tüm Türkiye biliyor ki, Anadolu Ajansı kim kazandı dese Türkiye’de ve dünyada kimse inanmaz. Çünkü Anadolu Ajansı güvenirliğini yitirmiştir” diye konuştu.
“YSK’DAN ÖNCE TÜRKİYE’YE CHP EN DOĞRU SONUÇLARI DUYURACAK”
Adıgüzel, “Tüm seçmenlerden, 85 milyon vatandaşımızdan rica ediyorum, CHP’nin açıklamasını beklesinler. Cumhurbaşkanlığı için 24 saat, milletvekilliği için 48 saat itiraz sürelerimiz var. Bu süreleri en doğru ve verimli şekilde kullanalım. Bir milletvekilimizin eksik çıkmasını engelleyelim. Cumhurbaşkanı adayımızın da her oyunu kontrol edelim. Sonrasında YSK’dan önce CHP, Türkiye’ye en doğru sonuçları duyuracaktır, emin olun” dedi.