'Anayasanın 4. maddesi' tartışmasına Yeniden Refah da dahil oldu: HÜDA PAR'a yanıt!
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, anayasanın 4. maddesinin kaldırılması gerektiği ifadelerine ilişkin “Yeniden Refah Partisi, anayasanın 1, 2, 3 ve 4. maddelerinin tartışmaya açılmasına olumlu yaklaşmamaktadır” dedi.
İHAYeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında Genel Merkez binasında yapılan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından basın açıklamasında bulundu.
ERBAKAN-BABACAN GÖRÜŞMESİ
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın gerçekleştirdiği görüşmeye değinen Kılıç, Babacan’ın parti yöneticileriyle gerçekleştirdiği ziyarette Türkiye gündeminin değerlendirildiğini belirterek, şöyle konuştu:
“1 Ekim tarihinde TBMM, yeni yasama yılının açılışını gerçekleştirecek. DEVA, Yeniden Refah Partisi ve diğer siyasi partilerin TBMM’de yapılacak çalışmalarla Türkiye’nin gündemine daha fazla tesir etmeleri, insanlarımızın refahına daha fazla katkı sağlayacak iş birliklerini geliştirmeleri yönünde fikir alışverişinde bulunulmuştur. Türkiye’deki elbette iktidar partileri olduğu gibi muhalefet partileri vardır. Bütün bu partilerin varlığı çok partili siyasal hayatın en temel gerekliliğidir.
Yeniden Refah Partisi bu partiler arasında önemini koruyan ve her geçen gün üye sayısıyla birlikte önem katsayısını da artıran bir siyasi parti olarak tezahür etmektedir. Tüm siyasi partilerin iktidar karşısında Türkiye adına doğruları söylemeleri, siyasetin de, hukukun da, vicdanın da gereğidir. Yeniden Refah Partisi bu doğrultuda doğruya doğru, yanlışa yanlış stratejisini baştan itibaren ortaya koymuş; iktidarın doğrularına doğru derken, yanlışlarını da açık sözlülükle eleştirmekten geri durmamıştır."
"DÜNYANIN VE BÖLGEMİZİN YENİ BİR KRİZE İHTİYACI YOKTUR"
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasında imzalanan Ortak Savunma İş Birliği Antlaşması’nın Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) yönelik ciddi bir tehdit mahiyetinde olduğunu ifade eden Kılıç, “NATO müttefikimiz ABD’nin Akdeniz’de tansiyonu yükseltmeye matuf GKRY ile sınırlı böyle bir adım atmasını tasvip etmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin ABD ile GKRY arasındaki antlaşmanın etkisizleştirmesi yönünde atacağı tüm adımları destekliyoruz. GKRY ile ABD arasındaki bu antlaşma, bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyecektir. Doğu Akdeniz’deki maden rezervleri, hidrokarbon yatakları, petrol ve kömür rezervleri ve doğalgaz rezervleriyle ilgili olarak ABD’nin GKRY ile Türkiye ve KKTC’yi yok sayan yakınlaşması bölgedeki ilişkileri bozucu mahiyetindedir. Dünyanın ve bölgemizin yeni bir krize ihtiyacı yoktur” değerlendirmesinde bulundu.
"1,2,3 VE 4. MADDELERİNİN TARTIŞMAYA AÇILMASINA OLUMLU YAKLAŞMIYORUZ"
Bir gazetecinin HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun anayasanın 4. maddesi ile ilgili ifadelerini Yeniden Refah Partisi’nin nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Kılıç, şu cevabı verdi:
“Yeniden Refah Partisi, anayasanın 1,2,3 ve 4. maddelerinin tartışmaya açılmasına olumlu yaklaşmamaktadır. Türkiye’de anayasa değişimini herhangi bir partiye göre yapmak mümkün değildir. Değişimi toplumun herhangi bir kesimine göre yapmakta mümkün değildir. Anayasalar temel metinlerdir. Toplumsal uzlaşılar ve sözleşmelerdir. Anayasanın toplumun genelinin heyecan ve hissiyatını yansıtan ve hepimizi bir arada tutan maddeleri içermesi gerekmektedir.
Anayasa, TBMM’de de yapılacak olsa, TBMM’de oylandıktan sonra referanduma da taşınacak olsa toplumun genelinin görüşlerini yansıtmak mecburiyetindedir. Hiçbir beşeri metin kutsal, kusursuz ve eksiksiz değildir. 100 maddenin 99’una katılır, birinden rahatsızlık duyabilirsiniz, bu herkes için geçerlidir.
Öyleyse çoğunluğun uzlaşını yansıtan ve bizi bir arada tutan anayasa metinlerine sahip çıkmak hepimiz için gerekliliktir. Türkiye’nin başkentini, resmi dilini, milletin temel değerlerini, devlet şeklimizin cumhuriyet olduğunu tartışmanın hiçbirimize bir faydası yoktur. 4. maddeyi ortadan kaldırmak, diğer üç maddeyi tartışmaya açmak anlamına gelecektir. Türkiye’nin bugün ihtiyacı bu değildir.”