Uzmanlar uyardı: 'Behçet hastalığı görme kaybına neden olabiliyor'

Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Şengün, göz yuvarlağının orta tabakasını oluşturan uveanın iltihaplanmasına “üveit” adı verildiğini, üveitlerin görme kaybına neden olabileceğini ve Behçet hastalığının gözde üveit oluşturabileceğini söyledi.

İHA

Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Şengün, halk arasında göz içi iltihabı olarak bilinen ve üveite neden olan Behçet hastalığına ilişkin merak edilenleri yanıtladı. Behçet hastalığının, tüm organları ve sistemleri etkileyebilen, damar iltihabının ön planda olduğu kronik ve iltihaplı bir hastalık olduğuna dikkat çeken Şengün, “Behçet hastalığı genellikle benzer genetik özelliklere sahip ipek yolu üzerinde yer alan ülkelerde görülür. ‘İpek yolu hastalığı’ olarak da bilinen Behçet hastalığının en sık görüldüğü ülkelerden biri de Türkiye’dir. Genellikle cilt yaralarına neden olan Behçet hastalığında; göz, eklemler, bağırsaklar, toplardamarlar, beyin, omurilik ve sindirim sistemi de etkilenebilir. Behçet hastalığı, göz içi iltihabına neden olması sebebiyle, göz hastalıkları branşının ilgi alanındadır. Ağız içinde sık tekrarlayan yaralar ile birlikte göz yakınmaları olan hastaların bir sağlık kuruluşuna başvurması önerilmektedir” ifadelerini kullandı. Göz yuvarlağının orta tabakasını oluşturan uveanın iltihaplanmasına “üveit” adı verildiğini belirten Prof. Dr. Şengün, üveitlerin tanı ve tedavisinin oldukça zor olduğuna işaret etti. Üveitlerin önemli görme kayıplarına neden olabileceğine işaret eden Prof. Dr. Şengün, Behçet hastalığının gözde üveite neden olabileceğini belirtti. 

“GÖZ HASTALIKLARI YÖNÜNDEN AĞIR HASARLARA YOL AÇABİLİR” 

Prof. Dr. Ahmet Şengün, Behçet hastalığının birçok sistemi aynı anda etkileyebilen kronik ve nedeni bilinmeyen bir hastalık olduğunu belirtti. Aynı anda, pek çok organda birden birlikte bulunabilen bulguların temelinde damar iltihabı ve buna bağlı komplikasyonların yer aldığını ifade eden Prof. Dr. Şengün, hastalığın en ağır komplikasyona neden olduğu organlardan birinin göz olduğunu vurguladı. Şengün, “Hastalık göz içi iltihabı, ağ tabaka damar iltihabı, ağız ve genital bölgede ülserler, santral sinir sistemi tutulumu, cilt bulguları ve kalp damar sistem bulguları ile karakterizedir ve kronik, tekrarlayan iltihabi atakları nedeni ile göz hastalıkları yönünden ağır hasarlara yol açabilir” açıklamasında bulundu. 

TEDAVİ SÜRECİ 

Prof. Dr. Ahmet Şengün, ağız içinde sık tekrarlayan yaralar ile birlikte göz yakınmaları olan hastaların sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini belirtti. Tedavi sürecine ilişkin bilgiler paylaşan Şengün, “Hastalık seyri ne kadar ağır olursa olsun, yeni tedavi yöntemleri, iyi ve sıkı bir takip ve oluşan komplikasyonlara tam ve zamanında yapılacak müdahalelerle hastalarda yaşamlarını normal devam ettirebilecek seviyede bir görme korunabilmektedir” ifadelerini kullandı.